Dolar

42,5059

Euro

49,4969

Altın

5.746,42

Bist

11.007,37

İslamcılık, sistem tarafından niye kontrol altında tutuluyor?

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-07-10 09:31:49

İslamcılık, sistem tarafından niye kontrol altında tutuluyor?

Zaman yazarı Ali Bulaç'ın başlattığı “Devletin İslamcıları” tartışması devam ediyor… HDP Milletvekili Altan Tan da “İslamcı yazarların ve Kürt siyasetinde yer alanların yarısı devletin adamıdır” diyerek tartışmaya farklı bir noktadan katıldı…

Öncelikle ifade edeyim ki, bu tip meselelerde sevmediğiniz her insana bir kulp bulup onu İstihbaratçı yapabilir ya da itibarsızlaştıra bilirsiniz. Buna dikkat edilerek bir sistem sorgulaması yapılırsa bu tartışmadan hepimiz kârlı çıkarız.

Gerek ulusal gerekse de uluslararası sistem tarafından çeşitli oluşumlara, gruplara, hareketlere yerleştirilen insanların birçoğu, orada erken doğum yaptırmakla görevlidir. Böylece hem hareket raydan çıkarılmaz hem de büyüme potansiyeli kontrol altında tutulur.

Bunu anlamak için yürütülen projelere bakmak yeterli.
Bana göre; dünyada yürütülen bir “İslam'a Karşı İslam Projesi” var ve proje 4 temel ayak üzerine oturtulmuş durumda: “Mezhebe karşı mezhep; ılımlı İslam'a karşı radikal İslam; ırka karşı ırk ve coğrafyaya karşı coğrafya.”

Projeyle oluşturulan çatışma alanlarından sonraki ana hedeflerden birinin, “İslami cemaatlere sivilliğini kaybettirerek onları resmileştirmek” olduğunu uzun süredir yazıyorum. “Sistemi ele geçirme” üzerine kurgulanan cemaatlerin çoğu yine sistem tarafından esir alınıyor ve kapılarına “Resmi hizmete mahsustur” tabelası asılıyor. Birer İş ve İşçi Bulma Kurumu'na dönüştürülen cemaatlerin pek çoğu sistem tarafından kontrol altına alınmaya başlanıyor. Bu açıdan bazı cemaatlerin sık sık yaptıkları tavır değişikliklerini; diğer bir ifadeyle “u” dönüşlerini iyi algılamamız şart. Sistem, kişiler üzerinden, cemaatler üzerinden uzun zamandır İslamcıları tasfiye ediyor. Daha önce yerelde yapılan şey, bugün uluslararası sistem tarafından yapılıyor. İslamcılar, çeşitli hareketler ve mensupları tarafından ya tasfiye ediliyorlar ya da seküler bir tarafa doğru çekiliyorlar.
Bugün bu tartışmalar ışığında daha dün itiraz edilen sistemin, bugün bir kısım İslamcılar üzerinden varlığını sürdürmesi ve onların sistemi yürütmeleri elbette sorgulanmalıdır. Türkiye'de her yerde adamı bulunan “Milli Mücadele” ekolündeki bazı insanların neden burayı terk ettiği ve kalanların ne yaptığı sorusu net olarak sorulmadan İslamcıların bu tartışmadan sağlıklı bir sonuç çıkarması mümkün değildir.

Türkiye'de mesele İslamcı ve Kürtlerin içinde devlete çalışanların olmasından ziyade, “nasıl bir Kürt ve İslamcı” istendiğiyle alakalıdır. Aynı şey, sol çevrelerin sembol isimleri için de söz konusu. Sistem tarafından istenen sol nasıl bir soldur?

Bugün yapılan bu tartışmalar önemlidir; ama çamur at izi kalsın mantığıyla yapılmamalıdır. Evet İslamcılar, Kürtler, solcular, milliyetçiler başta olmak üzere toplumsal yapıların birçoğunda sistemin adamları mevcuttur ve bunlar bulundukları hareketleri rayın dışına çıkarmamakla görevlidir; yani kontrolcülerdir.

Meselenin bir diğer boyutu da “uluslararası yapılar adına” bir yerlerde bulunanlar… Ya bir devlet ya bir mezhep adına bulunanların bir kısmı bu tür tartışmalarda kendilerini iyi kamufle etmektedirler. Oysa onlar da suçladıkları insanlar kadar kirlidirler. Dolayısıyla meseleye doğru bir perspektifle bakmak istiyorsak, daha önce çıkan yayınlarda, kimin hangi yayını kiminle çıkardığına, hangi düşünceyi o dönem savunduğuna ve bugün nerede durduğuna bakmakla işe başlayabiliriz.

Milli olan neye göre millidir, milli olmayan neye göre milli değildir kısmıyla misal.

Bazı insanların “siyaseten” kulvar değiştirse de “aslında hiç değişmedikleri” noktasından…

Hiçbir iş yapmadan bir eli yağda bir eli balda olan İslamcılarla başlayabiliriz.

Dün Ergenekoncular ile iş tutan, onlarla aynı dergilerde yer alan, sonra bir sabah AK Parti'ci olan bînamaz İslamcılarla başlayabiliriz mesela.

“Kirli siyasetin danışmanlığını yapan, sürekli aranan adam” olan birçoklarıyla örneğin…

28 Şubat sürecinde “İslamcı” olarak alınan; ama verdikleri ifadelerle gerçekte “sistem adamı” olduklarını açığa çıkaranlarla meseleyi doğru okumaya başlayabiliriz.

El Kaide'ye polis sorgusunda “terör örgütü” dedikten sonra alanlarda “bu düzen şirk düzenidir” diyenlerle…
Arınmak deniyorsa ipucu çok da mesele, ne sistem ne de İslamcıların arınması gibi bir dertlerinin olması. Çünkü kirlilik diz boyu.

Duam odur ki, Allah (CC) bizleri samimi olmayanlardan, kendi çıkarları uğruna İslamcıları, Kürtleri, mazlumları satanlardan uzak eylesin. İnşallah bu kirliliğe şu ana kadar bulaştırmadığı gibi bundan sonra da bulaştırmasın, bulaşanlardan da uzak eylesin inşaallah.

Sistemin İslamcılarına tekrar hatırlatayım: Rızkımızı sistem değil, Allahü Teâlâ Hazretleri veriyor.

ali
Şurada şunu belirtmek istiyorum eğer kitleleri peşinde sürükleyen devletin İslamcıların varsa ve bunuda ali bulac bilip söyleniyorsa milletin günahı bulac beyin boynunadir...
ZAMAN ın Fitnecileri
Devletin islamcıları lafını ortaya atan Ali bulaç Mümtazer Türköne Taha akyol vede kim olduğu daha henüz anlaşılamayan ama kendini islamcı yada şeriatçı diye pazarlayan Altan Tan..Fetullahçı gladio ile bu kadar iç içe olan Tan Kimin ajan olup olmadığını bu kadar iyi bildiğine göre uzun zamandır Fetullahçı Gladio adına AJANLIK faaliyeti yürütüyor olmalı..
Osman
Yahu şu 'islamcı' lafı, nekadar mide bulandirici. Niye müslüman diyemiyorsunuz, anlamiyorum.
Muhammed Şiraze
Ergenekoncular dediğiniz, suçlu-suçsuz bakmadan hapsedildikleri gibi aynı şekilde salıverilen bir alay adam mı? Bırakın bunları da AK Parti' yi kim kurdurdu, liderine kim yol verdi, bu hallere nasıl geldik konularını ele alın...
Z.A
Yaşayan yaşar demeye getirilmiş. ALLAH'IN HÜKÜMLERİNİN uygulanırlığı metodu rafa kaldırılmış. Bunların hepsini devlet bağırarak yapmadı. derin devletin adamları dediğimiz müslüman insan kadroların eliyle yapıldı. Tüm müslümanlar dikkatli olmalı bağlı olduğu insanlar kim kim tarafından idare ediliyor,amaçları, araçları hedefleri nedir sorgulamalı. ALLAH'ın verdiği AKLI kullanmak zorunda olduğunu unutmamalı. AKLINI başkalarına satmamalı.
rüveyda eren
Sayın nevzat çiçek yazınızın özellikle sonuç bölümünde duygularımıza tercüman olduğunuz.Toplumumuzla Yönetenlerimizle menfaatler etrafında değil şuğurlu, sorumluluk bilinci içersinde davranabilen kimseler olmayı ümid ediyoruz.Selam ve Dua ile.
Z.A
Kufe halkının kalbi hz. Hüseyin (r.a) nın yanındaydı. Fakat kendilerini yöneten iktidarın ellerindeki kılıçları dünyada bir daha benzeri görülmeyecek hunharca bir vahşiliğe imza attılar. Tarih boyunca halk çoğunlukta güçlünün yanında olmuş ve böyle olduğu içinde zalim iktidar ve tağuti devletler Allahın peygamberlerini dahi testereyle biçerken, masum insanları canlı canlı ateş çukurlarında yakarken ,mazlumları topluca gaz bombalarıyla imha ederken elinde hiçbir yetki olmayan halk seyirci kalarak iktidar ve devletleri n yanında yer almış oluyor.
Z.A
Zalim iktidar ve tağuti devletler kendilerinin saltanatına karşı çıkılmaması için sürekli İslamı egemenlikleri altında tutmaya çalışırlar. Onun için Müslümanların güç ve iktidar olup devlet kurmaları kaçınılmaz bir hakikattır. Bu hakikatı itibarsızlaştırmak için müslümanın amacı devlet kurmak değil islamı yaşamak diyerek müslümanların özgürce yaşaması, haklının ve Hakkın yanında olması engellenmiştir.
mahsum
devlet dine ihanet eden ve onu bozan ayrıca ona düşmanlık yapan yegane örgütlü din düşmanı kurumdur.devletin islam dini üstündeki eli hainlik ve küfür elidir. her müslümanın boynun borcudur dini devletin kontrolünden çıkarmak.
ahmet
İslamcılık tartışmalarını ilk defa ortaya atanlarla bugün devam ettirmeye çalışanlara bakılırsa İslama faydalımı oldukları yoksa fitneye mi sebeb oldukları belli olur.Geçmişte Afgani denilen adamdı şimdi ise malum zihniyetin kalemşörleri.İslamı rahatbırakın
E.Z
Tek parti döneminde sağı solu her düşünceden tüm insanlar sadece chp de idiler. Şimdi güç olmak için sağ sol her düşünceden insanlar kürtlerin, yönetiminde oldukları partide yer almaları gayri müslim, milliyetçi, laik kemalist ve müslümanım diyen türklerin zoruna neden gider acaba?.... kürt denilince türk müslümanlar neden rahatsız oluyorlar. Sayın Altan tan mhp denmi vekil olsaydı...
Z.A
Bir zamanların yere göğe sığdırılamayan İran devrimini örnek alan, ve evlerde yüzü kapalı elinde kaleşnikof olan hizbullahın eğitim kamplarından kısa metrajlı video flmlerini gençlere izleten radikal kendi aramızda da tevhidi müslümanlar dediğimiz camiaların 28 şubatta havaları alındı. Oy kullanmak şirktir diyenler yeni vakıf binalarının paralarını iktidardan alıp cuma hutbelerinde rey kullanılması gerektiği noktasında fetva verdiler. Kimisi de iktidar temsilcilikleri gibi çalıştı. Bir çok cemaatin de şeriat kaygısı kalmamış.

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

ASELSAN'ın imha senaryosu: GÖKSUR'un görüntüleri paylaşıldı

Haber Ara