Hamas ve kuşatmayı kırma çabaları

Filistin'in direniş lideri HAMAS, kuruluşundan beri siyasi ve ideolojik görüşü ne olursa olsun herkesle ilişki geliştirmeye çalışmış ve bunu "Filistin davasına destek olabilecek her ilişkiye açık olma prensibi" ile izah etmişti. 

Hareketin o kadar zıt taraflarla ilişkisi oldu ki! Bazen bu durumu kendi tabanı ve destekleyenlerine dahi anlatamadı. Örneğin HAMAS'ın ana hareketi olan İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) katil Suriye rejimi ile ilişkisini devam ettirirken, rejimin azılı düşmanı Irak ve Saddam Hüseyin'le de ilişki geliştirmiş ve Irak'ta temsilcilik açmıştı. Başta Hamas ve İhvan olmak üzere tüm İslami hareketler, Çeçenistan direnişini desteklerken, HAMAS'ın siyasi lideri Halid Meşal bir heyetle Rusya'yı ziyaret ederek herkesi şaşırtmıştı.

Arap baharı süreci ile biraz daha halkın yanında tavır almaya başlayan HAMAS, bazı bölgesel güçleri karşısına almayı kabul etmişti. Fakat Katar'a yapılan kuşatma, Türkiye'ye yapılan baskı, Suriye'de muhaliflerin ayaklanmasının uluslararası bir vekalet savaşına dönüşmesi ve İhvan'ın Mısır'da darbeye karşı gerilemesi ile birlikte son bir yılda bölgede yaşanan gelişmeler HAMAS'ın tavrını değiştirmesine sebep oldu.

HAMAS, bir taraftan 2 milyondan fazla Filistinlinin/Gazzelinin hayatı için gerekli olan temel ihtiyaçları temin etme sorumluğu taşırken, diğer taraftan da dünya ve İslam aleminin desteği ve ilgisini 'bölgedeki çekişmelerden büyük zarar gören Filistin davası'na yeniden çekmek istiyor.

Hareketin, bu hedefler uğuruna fikren katılmadığı ve hatta ters düştüğü rejimler ve güçlerle ilişkisini canlandırma kararı aldığı aşikâr. Bu atılıma önceki siyasi liderlik takımı ile başlayan ve siyaset belgesi ile taçlandıran HAMAS, psikolojik engelleriyse tolerans edebileceği tavizleri vererek aştı. Son günlerde devam eden PR ve Rusya, Mısır, Türkiye, İran ve daha birçok ülke ile yapılan çözüm odaklı görüşmeler de bu kapsamda gerçekleşiyor.

Hamas'ın bu adımları Türkiye, Katar ve İran gibi ülkeler tarafından olumlu karşılanırken, Filistinlilerin arasına başka tarafların ektiği ve yetiştirdiği ayrılık tohumlarını yok etmek konusunda da önemli olduğu değerlendiriliyor. Fakat uluslararası güç odakları tarafından ise HAMAS'ın yenilgisi olarak görülüyor.

HAMAS'ın,'hükümeti teslim etmediği takdirde hareketi bitirme' tehdidinde bulunan Sisi rejimi gibi rejimlerle bir masada oturması sağlandı. Şimdi ise Mahmut Abbas ve El-Fetih hareketi üzerinden silahlı direnişi tartışma konusu yapmaya çalışıyor.

Son günlerdeki HAMAS'ın ve Filistinlilerin tepkisini değerlendirecek olursak ne HAMAS'ın direniş silahını teslim etme niyeti var ne de Filistinlilerin onu bu konuda yalnız bırakacağı.