Merkezi Londra'da bulunan LEGATUM araştırma enstitüsü, çeşitli konularda dünya ülkelerini inceliyor, anketler yapıyor. Sağlık konusunda liste başı ülkeler şunlar: Birinci: Lüksemburg… 2. Singapur... 3. İsviçre... 4. Japonya... 5. Avusturya... 6. İsveç... 7. Norveç... 8. Hollanda... 9. Hong Kong özerk bölgesi... 10. Avustralya... 11. Belçika... 12. Almanya… 13. Katar... 14. Finlandiya... 15. Güney Kore... 16. İspanya... 17. Yeni Zelanda... 18. Fransa... 19. İngiltere.
Bu listeyi görünce içim cız etti. Benim sevgili Türkiyem niçin sağlık konusunda ön sırada yer almıyor?
Durmadan yeni hastahaneler açılıyor, tıp fakülteleri doktor orduları yetiştiriyor, ilaç fabrikaları gece gündüz çalışıyor, sağlık için muazzam miktarda para harcanıyor... Yoğun bakım ünitelerinde boş yatak yok. Hastaların sayısı hızla artıyor. Böyle giderse kısa zaman sonra halkın yarısından fazlası açık ve gizli diyabet olacakmış.
Sultan Süleyman, “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” demiş. Sağlık konusunda ilk ona girmek için gereken her şeyi yapmalıyız. Bu bizim için bir ölüm kalım meselesidir.
Dünya sağlığı konusunda çeşitli araştırmalar, anketler yapılıyor ama Türkiye bunların hiçbirinde ilk yirmide yer almıyor. Listeye bakmadım, kimbilir kaçıncı sıradayız. Şu kadar hastahanemiz yatağımız doktorumuz var edebiyatı fakiri ilgilendirmiyor. Bendeniz sağlık istiyorum.
Çok iddialı olmalıyız. Bendenize kalırsa sağlıkta dünya birincisi olmamızı isterim. İkinciliği bile kabul etmem.
Sağlıkta kısır bir döngü içindeyiz.
Önemli soru şudur: Hasta mı, müşteri mi?.. Hastalara müşteri olarak bakan bir sağlık sisteminden ne hayır gelir?
İlaç fabrikalarının, özel hastahanelerin güdümündeki bir sağlık sistemi sağlığa gerçekten hizmet edemez.
Koruyucu sağlığın olmadığı bir yerde, tedavi edici tıp başarılı olamaz.
Halkın çok büyük kısmının kepeksiz bembeyaz ekmek tükettiği bir halk sağlıklı olamaz.
Gıda maddelerine, içeceklere üç yüzden fazla kimyevî maddenin, boyanın, aromanın, koruyucunun karıştırıldığı bir ülkenin halkı sağlıklı olamaz.
İstanbul halkı sağlığa kesinlikle çok zararlı kirli bir hava soluyor. Nasıl sağlıklı olacak?
Listesini verdiğim ülkeler, Katar dışında yemyeşil. Madrid'in üçte biri ormanmış.
***
Başkasını eşek yerine koyan kimse, o kimse eşek değilse ne olur? Kendisi eşek olur.
***
Maneviyat büyükleri, büyük oldukları için büyüklenmezler. Büyük olmayanların büyüklük taslamaları küçüklüklerine yeterli delil ve alamettir.
***
A dostum dünya hızla üçüncü cihan savaşı felaketine doğru ilerliyor. Sen mahallî seçimlerde hangi partiler ittifak yapacak dedikodularına batmışsın.
***
Rektör mü dekan mı biri seçimlerde kadınlara oy vermeyeceğim dediği için, bâlâdan gelen baskılar yüzünden istifa etmek zorunda kaldı. Bir kadın, seçimlerde erkeklere oy vermeyeceğim demiş olsaydı ona böyle baskı yapılır mıydı?
***
İslam ahlakında hayret=şaşmak mezmum (kötülenmiş) sıfatlardandır. Şaşkın herif tahkir ve tahfif manasına gelir. SuudîArabistanınİsrailin uydusu haline gelmesine hiç şaşmıyorum. Olacağı buydu, tencere yuvarlandı kapağını buldu.
***
Sultan Vahidüddin Han'ın en büyük hatası neydi? Düşünün, bulun...
***
Müslümanların Halifesi, Osmanlıların Hakanı Sultan Abdülhamid'i Haçlılar, Siyonistler, Jön Türkler, İttihadçılar, Karbonariler, sömürgeciler, emperyalistler, İslam düşmanları, Ermeni komitacıları, teröristler sevmiyorlar. Bendeniz bir Ehl-i Sünnet Müslümanı olarak (bazı hatalarına rağmen) seviyorum, tutuyorum, rahmet okuyorum. Onların nefreti onlara, benim sevgim bana.
***
Türklerin yüzde doksanı Müslümandır. İslama ve Müslümanlara düşmanlık eden şamanistleri Türkçü kabul edemem.
***
Şeyhine hürmet ederim ama ona intisabım yoktur. Yedinci kat göklerde ankalar gibi uçuyor edebiyatını bırak, bana tesiri olmaz.
***
O salon bitkisinin yaprağı bir harikadır. Orada sana yazılmış bir mektup vardır. Hangi lisanda? Sormaya hacet yok, o bitkinin lisanında. Gözlerini aç, kafanı çalıştır, o mektubu oku, sana neler söylendiğini bil. Bu, senin için çok hayatî ve önemlidir.
***
Mal, para, gelir, zenginlik, ün, alkış, ikbal, dünya delisi adama: İlk fırsatta mezarlığa git ve senin gibilerin nasıl iki metrelik toprağa tıkılmış olduklarına bak. Belki biraz akıllanır düzelirsin.
***
Bazı ateistlerde bile, o sahte Müslümanlarda olduğundan fazla İslam ahlakı var. Allah onlara hidayet nasip etsin, sahtekârları da ıslah buyursun.
***
İslamda, tasavvufta en büyük keramet istikamettir (Kur'ana, Sünnete, Şeriata uygun şekilde dosdoğru olmaktır). İstikamette dünya birincisi olmadan kurtuluş, necat, felah, izzet olmaz.
***
Şu şarlatan soytarıya bakınız: Peygamber postacı idi, dini tebliğ etti, işi bitti, öldü gitti, Sünnetin hükmü yoktur diyor. Birtakım beyinsizler de buna kulak veriyor.
***
O kara cahil, Allahın on dört sıfatını, Peygamberlerin beş sıfatını bile bilmeyen biridir. Kalkmış, Kur'an tercümesi yardımıyla müctehitlik taslıyor.
***
Üç yüz kelimelik basit bir metni kendisine iki kere okutmuşlar, bir kere de yüzüne karşı okumuşlar. Ne yazıyordu diye sormuşlar, bir şey diyememiş. Hattâ metindeki bayram haftasına, sandal tahtası demiş. Böyle adamların kendilerine de faydası olmaz, memlekete halka da.
***
Türkiye'nin şu konularda dünya birincisi olmasını istemeliyiz: 1. Eğitimde... 2. Sağlıkta... 3. Adalette yargıda... 4. Güvenlikte... 5. Tarımda... 6. Din inanç ibadet hürriyetinde... 7. Temizlikte... 8. Yeşillikte ekolojide... 9. Halkının mutluluğunda... 10. Fıtrata uygun kanaatli ve dengeli bir hayatta... 11. Dünyanın en az suç işlenen ülkesi olmakta... 12. En doğru, en ciddî medyaya sahip olmakta.