KONFERANS: Yarın 9 Ekim Salı günü saat 19'da Zeytinburnu Belediyesi Kültür Merkezi'nde (Semiha Şakir Cad. 15 Temmuz Meydanı) projeksiyonlu konuşma yapacağım. Arzu edenler teşrif edebilir.
--------------------------------------------------------------
Telgraf diliyle yazıyorum... Çok az kelime, çok küçük cümleler... Az kelimeyle çok fikir ve mâna mı?.. Öyle bir iddiam yok... Okuyanlar değerlendirsin... Hangi okuyanlar?.. Düşünen ve anlayan okuyanlar...
***
İslamî evrensel hikmet: İşlerin, emanetlerin, makamların, hizmetlerin ehliyetsiz ve liyakatsizlere verildiği bir toplum çöker. (Sulandırırsanız bu konu 300 sayfalık kitap olur.)
***
Eğitim maddiyattan, bayındırlık işlerinden, zenginlikten önce gelir. Eğitim iyi değilse, ülke devlet halk siyaset iktisat iyi olmaz.
***
Maddî zenginliklerin yanında para ile ölçülmeyen mânevî zenginlikler vardır. İlim, irfan, hikmet, akl-ı selim, edebiyat, kültür, düşünce, insanlık zenginliği. Bu zenginlik yoksa maddî zenginlik işe yaramaz, bir sürü maraz afet felaket olur.
***
Pozitif ilimler, teknik, maddî zenginlik, bayındırlık alabildiğine gelişiyor ve yükseliyor. Buna karşılık ahlak, fazilet, bilgelik, insanlık, kültür alabildiğine geriliyor. Bu dekalaj (seviye farkı) çökertir, batırır, bitirir.
***
Yeryüzünü mahv eden, kutuplardaki buzları eriten, insanlar arasında barışı sağlayamayan, nükleer silahlarıyla dünyayı bir kere değil bin kere harap türap edebilen fıtrata aykırı bir medeniyet iyi bir medeniyet değil, çok kötü bir medeniyettir.
***
Sarhoşluk sadece alkollü içkilerle olmaz. Uyuşturucu maddeler, para, zenginlik, iktidar, makam, mevki, benlik, alkış, ün de sarhoş eder. İçki ve uyuşturucu sarhoşluğunun mahmurluğu birkaç saatte geçer. Öteki sarhoşluklar mezara kadar devam eder.
***
Dedelerine ninelerine ecdadına atalarına soyuna sopuna hakaret edenler soysuzdur.
***
Onlar o kadar beyinsiz ki, şapka yüzünden adam asılan o karanlık çağları özlüyorlar.
***
Çoğunluğu oluşturan Müslüman kesimi cahillikle terbiye ediyorlar.
***
Haysiyetli düşman, haysiyetsiz dosttan evladır (yeğdir).
***
Bilgi ve kültürün yanında ahlak karakter terbiyesi veremeyen, sanat estetik güzellik boyutu kazandıramayan bir eğitim sistemi fayda değil zarar getirir, bir yığın sosyal hastalığa sebep olur.
***
Herkes anlayamaz. Bugünkü sistemi anlamak için Eflatun'un, İbn Haldun'un, Arnold Toybee'nin ve benzerlerinin gözlükleriyle bakmak ve okumak gerekir.
***
Olgun, bilge, âqil, faziletli, meziyetli insan yetiştirmek başka; robot, zombi, uyurgezer yetiştirmek başkadır.
***
Üç kişinin doyacağı yemekle dört kişi de doyar. Yemek azsa, salçası çok olur, fazla ekmekle yenir.
***
İlim irfan ve hikmet fazilettir. Faziletli insanlar bunlara sahiptir. Onlar bunlarla öğünmez. Çünkü faziletleri bu öğünmeye izin vermez. Öğünürlerse faziletleri uçar gider.
***
Toplumların halinin iyi ve kötü olduğunu anlamak için yüzlerce ölçüt (kıstas kriter) vardır. Bunlardan biri akşamleyin, piknik yapılan yerin nasıl bırakıldığına bakmaktır. Çöpleri toplayıp tertemiz mi bırakıyorlar, yoksa yangın yeri gibi pislik içinde mi?
***
Türedilik ve görmemişlik iki çok büyük redaat ve rezilliktir. Böylelerine iş, imkân, fırsat verilmemesi gerekir.
***
Şehirlerin coğrafyaları, topografyaları, kaldırabilecekleri azamî (en fazla) nüfus vardır. Nüfus, olması gerekenin beş misline ulaşınca şehir batar, yaşanmaz hale gelir.
***
İslam'ın ve tasavvufun içinin boşaltıldığı bir ülke sosyolojik açıdan Müslüman bir ülke olabilir ama bir İslam ülkesi olamaz.
***
Sevgisiz, ahlaksız, vicdansız, adaletsiz bir insan, insana benzeyen bir canavardır.
***
Saidlerin şaqilerden daha cesur olmadığı bir toplum yıkılır.
***
İyilerin, faziletlilerin, doğru ve dürüstlerin azınlıkta olduğu bir toplum iyi bir toplum değildir.
***
Dinsizlerin kuş kadar aklı olsa, dindarların iyi ve gerçek dindar olması için gereken her şeyi yaparlar. Bunu yapmazlarsa ileride sözde dindarların hâkimiyeti başlayınca çok sıkıntı çekeceklerdir. Akılsızlıklarının cezası...
***
Laf Müslümanlığı başka şeydir, hâl Müslümanlığı başka... Laf Müslümanları bir vadide, hâl Müslümanları bambaşka bir vadide.
***
Müslümanlar Allah'tan gereği kadar korksalar ve vazifelerini dosdoğru yapmış olsalardı, memleket bugünkü durumda olmazdı.
***
Turist iki ana gruba ayrılır. İyi vasıflı turistler; kötü ahlaksız turistler. Birincilerin getirdiği döviz bereketli olur, ikincilerin getirdiği bereketsiz olur.
***
İkisi de balıktır ama birkaç gramlık hamsi ile beş yüz kiloluk ton balığı bir olmaz.
***
Yasal seks köleliği yaptıran, resmî vesikalı seks köleliğinden KDV ve gelir vergisi alan, bunu bütçeye koyan bir sistem bana kadın haklarından bahs etmesin.
***
Soru: Yirminci yüzyılda Türkiye niçin Ortadoğu'nun Japonya'sı olamadı? Bu soruyu sormayanların ve cevabını aramayanların kafaları çalışmıyor.
***
Kemal sıfatlarla sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzeh Allah için, “O gerçek bir Janus'tur” diye yazan biri bırakın İslam büyüğü olmak, Müslüman bile değildir. (Janus: İki çehreli bir Roma putudur.)
***
Bir Nurcuya: Benim anladığım ve bildiğim Bediüzzaman, senin anladığın ve anlattığın Bediüzzaman'dan bin kere üstündür.
***
Peygambere saldırılınca alçakça susan, şeyhine saldırılınca aslan kesilip kükreyen dengesiz...
***
Ümmet birliği ve İmamet şuuru. İşte Müslüman'ı uyanık ve vasıflı yapan iki ana değer.
***
Müslümanların yaşça büyük olanlarına hürmet, küçüklerine merhamet etmeyen kişi çok nakıstır (eksiktir).
***
Elbisesi ütülü, ayakkabıları pırıl pırıl boyalı ve cilalı, kravatı ışıl ışıl, gömleği bin liralık, cüzdanı ve işkembesi dolu ama kafası ve gönlü boş, vicdanı toz toprak örümcek içinde.
***
Kendime faziletli demem ama faziletli insanları çok takdir ederim.
***
Her gün bir yol ayrımındasın, biri Mevla'ya, ötekisi belaya götürür. Seçim sana ait...