Kurtulmuş terörün asıl kaynağını açıkladı

Konferansa ev sahipliği yapan Suudi Arabistan'ın Kültür ve Enformasyon Bakanı Adil el-Tureyfi ile yapılan görüşmede Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, toplantı için verdikleri destek dolayısıyla teşekkür etti. .

"Terör, küresel bir tehdit"

Sierra Leone heyetiyle de bir görüşme gerçekleştiren Kurtulmuş, konferansa verilen arada da Suudi Arabistan'ın resmi televizyonu El İhbariye'nin sorularını yanıtladı.

Terör örgütlerinin İslam ülkelerinde artış gösterdiğine işaret edilerek, terör örgütleriyle mücadelede nasıl bir yol izlenebileceği yönündeki soru üzerine Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Türkiye'nin de terör örgütlerinden çok çektiğini ve halen terör örgütleriyle mücadelesini, hatta savaşını sürdürdüğünü kaydetti.

Numan Kurtulmuş, geçen sene temmuz ayından bu yana bir taraftan PKK, bir taraftan IŞİD ve bir taraftan da FETÖ'nün dört koldan saldırdığını, ayrıca FETÖ'nün 15 Temmuz'da askeri darbe yapmak için yola çıktığını ifade etti.

Dünyada birçok örgütün bulunduğunu, terörün küresel bir tehdit olduğunu belirten Kurtulmuş, "Dünyanın hiçbir başkenti terör saldırılarından uzak değildir. Terör saldırılarına karşı emniyetli değildir. İster DEAŞ, ister El Kaide, ister Boko Haram, ister PKK, ister başka örgütler olsun bunların her birisinin arkasında birtakım ülkelerin istihbarat, silah, siyasi, lojistik destekleri vardır. Çok açık söylüyorum, bu terör örgütlerinin arkasındaki destekler çekilsin, bir hafta hiçbir terör örgütü dayanamaz, bütün terör örgütleri bir hafta içerisinde yok olur gider." diye konuştu.

"İslam ülkeleri olarak terör örgütlerine karşı mücadele vermeliyiz"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bundan sonra kimsenin terör örgütlerine karşı çifte standartlı olmadan mücadele verilmesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:

"İslam ülkeleri olarak da çok samimi bir şekilde hep beraber, hiçbir ayrım gözetmeksizin bu terör örgütlerine karşı mücadele vermek zorundayız. Çünkü bu terör örgütleri sadece insanlarımızın canına kast etmiyor, sadece ülkelerimizin ekonomik ve siyasi olarak doğru bir şekilde yönetilmesini önlemeye çalışmıyor, aynı zamanda mukaddes dinimizin o yüce adını kirletmeye çalışıyorlar. Dünyada zaten var olan İslam karşıtı bir kavganın daha da güçlenmesine neden oluyorlar."