Gençlik ve Spor Bakanlığınca bu yıl ilk kez düzenlenen "Sinema Kampı"nda, 18-25 yaş arası gençler sinema eğitimi alıyor.
Mersin-Silifke Fatih Sultan Mehmet Gençlik Kampı'nda gerçekleştirilen proje kapsamında, başvurular arasından iki grup halinde seçilen yaklaşık 300 gence, 5'er hafta boyunca teorik ve uygulamalı dersler veriliyor.
"Sinema Kampı"nda, ünlü isimlerle söyleşilerin yanı sıra sinema teknik atölyesi, kurgu-montaj, görsel sanatlar atölyesi, oyunculuk atölyesi ve yönetmenlik atölyesi alanlarında eğitimler düzenleniyor.
Erkek adaylar için 24 Temmuz'da başlayan "Sinema Kampı"nın son haftasına girilirken, katılımcı gençler gruplar halinde bir yandan kendi yazdıkları tiyatro oyunları ve kısa filmleri hayata geçiriyor, diğer yandan TRT Belgesel için hazırlanan ve Birinci Dünya Savaşı'nı konu edinen belgeselin çalışmalarında yer alıyor.
Projeyle sanata duyarlı ve sinemanın geleceğine katkı sağlamak isteyen gençlerin profesyonel anlamda sinemayı öğrenmesinin yanı sıra hem eğlenceli vakit geçirmeleri hem de hayatlarına yeni bir yön vermeleri hedefleniyor.
SANAT KAMPI KURULACAK
Gençlik ve Spor Bakanlığı Eğitim Kültür ve Araştırma Genel Müdürlüğü Gençlik ve Spor Uzmanı Cemalettin Parıltı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bakanlık olarak gençliğin gelişimine katkı sağlayabilecek faaliyetleri planladıklarını söyledi.
Kampa kısa sürede yaklaşık 4 bin başvuru yapıldığını aktaran Parıltı, "Seçim yapılırken gayet objektif kriterlerle gençlerin hangi alanda eğitim gördükleri, gelecekteki hedefleri ve bu alanda kendilerini nasıl gördükleri, kendilerini nerede görmek istedikleri gibi değerlendirmeler yapıldı. Bunun sonucunda sadece bu alanda eğitim görenler değil, ilgi duyan, çaba gösteren ve bu anlamda kendini göstermek ve geliştirmek isteyen kişiler belirlendi." diye konuştu.
Parıltı, Türkiye'nin her bölgesinden gencin kampa geldiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu süre içinde burada konaklamaları, yemekleri ve ulaşımları, Bakanlığımız tarafından karşılanmakta. Bu öğrencilerle ilgili hedefimiz; burada kendi ilgi alanlarına ve yeteneklerine uygun olarak kendilerini daha iyi fark etmeleri, kendi niteliklerini daha iyi keşfetmeleri, gelecekte kariyerlerini planlarken kendilerini de algılayabilmeleri, bu sinema alanında hizmet verecekleri ya da çalışacakları alanları tanıyarak onlara yönelmeleriydi. Süreç içinde kendilerinin bazı özelliklerini keşfettiklerini, bu alanda kendilerini geliştirmek için biraz daha şevk kazandıklarını ve ilgilerinin arttığını gördük."
Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın Türkiye'nin birçok yerinde kampı olduğuna işaret eden Parıltı, "Sinema Kampı'nı sürekli bir kamp yapmak yerine, büyük bir alanı bütün sanat dallarının icra edilebileceği, eğitim alınabileceği bir yer haline dönüştürmeyi düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'DE BİR İLK"
Proje teklifini Bakanlığa götüren ve kamp süresince çalışmaları bizzat koordine eden yapımcı Ahmet Okur da yaklaşık 20 yıldır sektörde yer aldıklarını ve birikimlerini gençlerle paylaşmak istediklerini aktardı.
Okur, televizyonun herkesin hayatında yer aldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Çocuklara, 'Yangın çıktığında nereyi ararsın?' diye soruyorlar, '991'i ararım' diyor. Bu bile televizyonun veya sinemanın bizim hayatımızda ne kadar etkili olduğunu gösteriyor. Bu, aynı zamanda bizim sinema ve televizyonda ne kadar etkisiz olduğumuzu gösteriyor."
Klasik manada sınıf ve derslerle yetinmediklerini vurgulayan Okur, "Sınıflarımız, senaryo hocamız, yönetmenlik hocamız, oyunculuk hocamız var ama bunun dışında burası bir film seti. Burayı ayrıcalıklı kılan şey de bu. Kamp alanımızın içerisine bir film platosu yaptık. Devasa bir şey değil belki ama bir projeyi çekebileceğimiz büyüklükte bir plato. Projemiz, TRT Belgesel'de yayınlanacak bir tarihi belgesel projesi olduğu için de o konsepte uygun siperlerimiz, çadırlarımız, kostümlerimizi buraya getirdik." diye konuştu.
Okur, kampın içerisinde bir film seti barındırması açısından Türkiye'de bir "ilk"i gerçekleştirdiklerini dile getirerek, canlandırma ağırlıklı belgesel çalışmasıyla gençlerin sinemanın farklı alanlarında uzmanlaştıklarını söyledi.
"SİNEMA KAMPINA GELDİKTEN SONRA ÇOĞU İNSANIN HAYATI DEĞİŞECEK"
Kampın katılımcılarından Kadir Devir ise kampa gelmeden önce Elazığ'daki yerel gazetelerde gazetecilik yaptığını, kamp duyurusu yapıldığında da heyecanla başvuruda bulunduğunu belirtti.
Farklı yapılara ve görüşlere sahip gençlerin kampta bir araya geldiğine dikkati çeken Devir, şunları anlattı:
"Onlarla birlikte birçok alanda yönetmenlik, kamera, senaryo yazma, teknik derslerine girdik. Ayrıca burada çekilen bir belgesel var. O belgeselin setine girdik. Sağ olsun hocalarımız bize burada çok büyük bir özveriyle destek verdiler. Bize sinema hakkında görüşlerini anlattılar. Onların fikirleri bizim için çok değerli. Buraya geldik, güzel şeyler yaptık, kısa filmler çektik. İşte figüran olarak bazen sete gidip gönüllü olarak rol aldık. Bunlar hayatın bir tecrübesi. Sinema kampına geldikten sonra çoğu insanın hayatı değişecek."
Erkek sinemacı adayların çektiği kısa film ve sahneledikleri tiyatro oyunları için 27 Ağustos'ta düzenlenecek ödül töreninin ardından kamp, 29 Ağustos'ta sona erecek.
Kabul edilen genç kadın sinemacı adayları ise 11 Eylül-15 Ekim tarihlerinde "Sinema Kampı"nda eğitim görecek.