Bugün dahi Osmanlı döneminde gerek erkek gerekse kadınların giyim kuşamı hakkında tartışmalar sürerken bazı kaynaklar sanıldığının aksine belli bir rutin bulunduğunu ama yörelere göre bazı değişik uygulamaların olduğu kanaatinde....
Osmanlı Devleti'nde kadınların giyim kuşamları yörelere göre farklılık göstermekteydi. Özellikle Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'ne göre tüm yörelerde ferace denilen uzun tesettür tarzı kıyafetten vazgeçilmiyormuş. Yöreler bir yana genel olarak giyim kuşam, gelir düzeyine göre değişiyordu. Mesela gelir düzeyi yüksek kadınlar pamuklu ya da ipekten biçilmiş ince bir gömlek altına şalvar benzeri kıyafetler giyiyor ve üzerine ferace takıyordu. Ancak kuşakları olmazsa olmazdı. Bazıları bu kombinin üzerine entarilerini giyiyordu.
Kadife ve kumaş tercihi
Biraz daha düşük gelirli kadınlar ise kadife ya da ipek kumaş kullanabiliyordu. Üzerlerine yelek giymeyi de ihmal etmiyorlardı. Olanakları sınırlı dar gelirli ailelerin kadınlarıysa beledi adı verilen ucuz kumaşları kullanıyordu.
Yabancılarda durum
Osmanlı Devleti'nde yaşayan gayrimüslimler kıyafet konusunda biraz daha rahat takılabiliyor, bazıları yörelerine göre yüzleri açık veya kapalı dolaşabiliyorlardı. Rumeli ve İstanbul çevresinde yaşayanlar yüzlerini açık bırakabiliyorken Doğu ve Kafkasya'da yaşayan, genellikle Ermeniler, yüzlerini kapatıyordu. Adana ve çevresindeyse yüzler açık olabiliyor, ancak peçe takabiliyorlardı.