Bugün ülkemizde üretim ile ilgili tartışmalar sürerken kesintisiz üretimin temini için Osmanlı döneminde devreye alınan uygulama da bunun ne kadar önem arszettiğini ispatlamış durumda.
Osmanlı Devletinde toprakların bir kısmı askerlere verilmiştir. Bu topraklara tımar denmektedir. Tımar sistemi denetleme altında olup, bu sistemle asıl hedeflenen Osmanlı da asker yetiştirmek ve askerlerin mevcudunu artırmaktır. Tımar Sistemi Tanzimat fermanın ilan edilmesiyle birlikte ortadan kaldırıldı.
Topraklar asla satılamaz
Osmanlı'da Tımar sisteminin bazı kuralları vardır. Bunlardan bahsetmek gerekirse: tımar topraklarını ancak Osmanlı Devletinde görevli memurlar alabilirler. Bu memurlar toprak aldıktan sonra devletin kendisine verdiği emirleri yerine getirmek zorundadır. Verilen bu emirleri uygulamayan toprak mülkiyeti elinden alınır. Bir memur eğer kendisine tımar toprakları verildiyse bu toprakları satamaz veya başkasına bırakamaz. Bu toprakların verildiği kişi savaşlara katılmamak için bir bahanesi yoksa eğer toprakları kendisinden alınır. Bazı topraklar birden çok sipahiye verilebilir. Bu durumda sipahiler sırasıyla ilgilenirler. Sırası geldiğinde ilgilenmeyen görevden alınır.
3 gruba ayrılmaktadır
Has, Zeamet ve tımar adları altında 3 gruba ayrılırlar.
Has: Bu toprakların geliri 100 bin akçenin üzerinde olan topraklardır. Bu toprağa sahip olan kişi 5 bin akçe için bütün ihtiyaçlarını karşılamak şartıyla bir atlı asker yetiştirir.
Zeamet: Bu topraklar ise geliri 100 bin akçe ile 20 bin akçe arasında olan topraklardır. getirisi 20 bin akçenin üstünde olanlar bu paranın her 5 bini için bir atlı asker yetiştirirler.
Tımar: Bu toprakların geliri de 20 bin akçe ile 3 bin akçe arasında değişmektedir. yine diğer tımarlar da olduğu gibi geliri 3 bin akçenin üzerinde olan biri her 3 bin akçe için bir atlı asker yetiştirmek zorundadır.