Dolar

34,8685

Euro

36,6398

Altın

3.021,13

Bist

10.048,55

Yaptırım değil adalet istiyoruz

7 Yıl Önce Güncellendi

2018-11-24 09:00:58

Yaptırım değil adalet istiyoruz

Trol ordusuyla ve medyasıyla günlerdir Türkiye'yi ve Erdoğan'ı hedef alan Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin Erdoğan'la görüşmesinden Kaşıkçı cinayetinin aydınlatılmasına yönelik bir gelişme beklemek saflık olur.

Gazeteci-yazar Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda vahşice katledilmesi olayında bugün itibariyle gelinen nokta adaletin tecelli ettiğini görmek isteyenler açısından maalesef hiç de ümit verici değil.

Tepkiler oldukça yetersiz.

Örneğin, Fransa Dışişleri Bakanlığı'ndan önceki gün yapılan açıklamada, cinayetle ilişkisi bulunan 18 kişiye ülkeye giriş yasağı getirildiği ifade edildi.

Benzer bir kararı daha önce Almanya da almıştı.

Bu tür yaptırımların suçluların hak ettikleri cezalar olmadığını, Kaşıkçı'yı katledenler ve ölüm emrini verenler için pek fazla bir anlam ifade etmediğini söylemeye gerek yok.

Suudi Arabistan'da gözaltına alındıkları iddia edilen söz konusu kişilerin gerçekte gözaltında olmadıklarını ve sadece devlet koruması altına alınarak gözlerden uzaklaştırıldıklarını da biliyoruz.

Nitekim Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'ın en yakın adamlarından Suud El-Kahtani'nin gizlendiği delikten Suudi Arabistan trol ordusunu yönetmeye devam ettiği haberi basına yansıdı.

Kaşıkçı'yı öldürenler ömürlerinin geri kalan günlerinde Fransa'ya ve Almanya'ya seyahat etmezlerse kaybedecekleri bir şey olmaz.

Ülkelerinde lüks ve rahat içinde hayatlarına devam edebilirler.

Yani işledikleri affedilmez suç yanlarına kâr kalır.

Suudi Arabistanlı yetkililer de -cinayetin işlendiği ilk günden bu yana yaptıkları- gibi gerçeğe aykırı açıklamalarda bulunur, suçluların cezalandırıldıklarını iddia ederler.

Böylece Kaşıkçı cinayeti dosyası kapanır gider.

Avrupa'dan birkaç ülkenin Suudi Arabistan'a silah satışını askıya almasının da adaletin tecellisini sağlama yönünde ciddi anlamda bir baskı oluşturması beklenmemeli.

Başta Amerika ve Rusya olmak üzere Riyad'ın silah satın alabileceği birçok ülke var.

Kaşıkçı cinayeti bize dünyadaki çarpık ve adaletsiz düzeni bir kez daha gösterdi.

Ünlü yazarın Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda öldürüldüğü resmi olarak itiraf edilmişken cesedinin akıbeti hâlâ açıklanmış değil.

Katillerin korunduğu ve gerçeklerin gizlenmeye çalışıldığı çok açık.

Bunun nedenini de ABD Başkanı Donald Trump, “Suudi Arabistan olmasaydı İsrail'in başı dertte olurdu” diyerek ifşa ediverdi.

Trump ayrıca petrol fiyatlarının düşmesini sağladığı için Riyad'a teşekkür ederek, emperyalistlerin “Bir damla petrol bir damla kandan değerlidir” zihniyetini hatırlattı.

Özetle ifade etmek gerekirse, İsrail'in güvenliğine katkıda bulunduğu ve Amerika'nın çıkarlarına hizmet ettiği sürece Suudi Arabistan veya bir başka ülke rejimi vatandaşlarından dilediğini dilediği şekilde katledebilir.

Geride dünya kadar delil bırakması veya cinayeti dünyanın gözü önünde işlemesi bir şeyi değiştirmez.

Nasılsa her şeye bir kılıf buluyorlar.

Dün kitle imha silahlarına sahip olduğuna dair gerçekte hiçbir delil olmamasına rağmen asılsız iddialarda bulunarak Irak'ı işgal edenler, Kaşıkçı'yı kimin öldürdüğü belliyken ve cinayet emrini kimin verdiğine dair güçlü kanıtlar varken ipe un sermeye çalışıyorlar.

Katillerin İstanbul'da böylesine korkunç bir cinayeti işleme cüreti göstermelerinin sebebi de bu.

Cinayet tüm ayrıntılarıyla ortaya çıksa ve kesin kanıtlar olsa bile İsrail kalkanının kendilerini koruyacağına inanıyorlar.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, Kaşıkçı'nın cesedine ne yaptıklarını dahi açıklamamışken Arjantin'de düzenlenecek G-20 Zirvesi'ne katılacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da o zirveye katılacak.

Erdoğan'ın Arjantin'de Muhammed Bin Selman'la görüşebileceği söyleniyor.

Trol ordusuyla ve medyasıyla günlerdir Türkiye'yi ve Erdoğan'ı hedef alan Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin Erdoğan'la görüşmesinden Kaşıkçı cinayetinin aydınlatılmasına yönelik bir gelişme beklemek saflık olur.

Erdoğan, Muhammed Bin Selman'ın kameralar önünde kendisiyle samimi pozlar vermesine müsaade etmemeli.

Haber Ara