Dolar

34,8705

Euro

36,7213

Altın

3.010,14

Bist

10.079,04

Veliaht Prens kendini ele veriyor

7 Yıl Önce Güncellendi

2018-12-03 08:43:50

Veliaht Prens kendini ele veriyor

Veliaht Prens'in Kaşıkçı cinayetini unutturmak için başlattığı PR operasyonu, vahşice işlenen cinayetin daha çok gündemde kalmasına yol açıyor.

Cemal Kaşıkçı cinayetinde azmettirici olmakla suçlanan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, yerle bir olan imajını onarmak için atağa geçti.

Birleşik Arap Emirlikleri'ni ve Tunus'u ziyaret etti.

G20 Zirvesi'nde ülkesini temsil etmek üzere Arjantin'e gitti.

Genç prensin kendisini aklama çabası çerçevesinde çıktığı yurt dışı gezileri beklediğinin tam tersiyle sonuçlanacak gibi.

Çünkü vücut dili ve hareketleri tamamen suçluluk psikolojisi içinde olduğunu gösteriyor.

Arjantin'den kameralara yansıyan görüntülerde, örneğin Putin'le tokalaşırken yaptığı hareket ve sevincinde Veliaht Prens'in kendini gösterme ve “Yıkılmadım, dimdik ayaktayım” mesajı verme çabası gayet rahat bir şekilde müşahede ediliyordu.

Muhammed Bin Selman, gittiği ülkelerde de yoğun tepkiyle karşılaşıyor.

Tunus'ta halk sokaklara döküldü ve ziyareti protesto için gösteriler yapıldı.

Veliaht Prens'in Kaşıkçı cinayetini unutturmak için başlattığı PR operasyonu, vahşice işlenen cinayetin daha çok gündemde kalmasına yol açıyor.

Protesto gösterilerinde, gazete ve televizyonlarda Muhammed Bin Selman'ı elinde testereyle ve üstü başı kanlı bir şekilde gösteren tasvirler göze çarpıyor.

Böylece sadece Arap sokağında değil tüm dünya kamuoyunda Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin “Testereli Katil” ya da Arapların ifadesiyle “Ebu'l-Minşâr” imajı perçinleniyor.

Bu arada cinayetle ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı.

Kaşıkçı'nın öldürüldüğü günlerde Muhammed Bin Selman'ın infaz ekibini denetleyen danışmanı Suud El-Kahtani'ye 11 mesaj gönderdiği ve öldürme emrinin o mesajlar içerisinde olabileceği belirtildi.

Ayrıca Veliaht Prens'in Kaşıkçı'yı tasfiye etmeyi çok önceden planladığı ve Ağustos 2017'de ünlü yazar için “Suudi Arabistan'a dönmeye ikna edemezsek başka bir ülkeye çekeriz ve orada bir şeyler ayarlarız” dediği Amerikan medyasına yansıdı.

Kaşıkçı cinayeti Suudi Arabistan kraliyet ailesi fertlerinin ne kadar vefasız olduğunu da gösterdi.

Yazar, uzun yıllar Prens Türki El-Faysal'a danışman olarak hizmet etmişti.

İstanbul'da vahşice katledilmesinden sonra Riyad adına Amerika'da lobi yapıp katilleri savunma rolünü Türki El-Faysal üstlendi.

Muhammed Bin Selman'ın Kaşıkçı'yı düşman bellemesinin bir sebebi de yazarın Prens Velid Bin Talal'a yakınlığıydı.

Velid Bin Talal'ın El-Cezire ve El-Arabiya arasında bir çizgide yayın yapmak üzere kurduğu El-Arab kanalının başında Kaşıkçı vardı.

Bahreyn'in başkenti Manama'dan sadece birkaç saat yayın yapabilen kanal, Muhammed Bin Selman'ın baskıları sonucu adeta ölü doğdu.

Bir ara kanalın İstanbul'dan yayınlarına devam edeceği dahi konuşulmuştu.

Kaşıkçı'nın öldürülmesinin ardından Velid Bin Talal'dan en ufak bir tepki gelmedi.

Arjantin'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suudi Veliaht Prensi'yle görüşebileceği dile getirilmişti.

Allah'tan böyle bir şey olmadı.

Erdoğan, G-20 Zirvesi'nin ardından düzenlediği basın toplantısında Kaşıkçı cinayetine de değindi.

Türkiye'nin cinayeti aydınlatma çabalarına Suudi Arabistan'ın destek vermediğini söyledi.

Veliaht Prens'in “Suç sabit olmadıkça Suudi Arabistan suçlanamaz” şeklindeki savunmasını eleştirdi ve bu anlayışın kabul edilemez olduğuna dikkat çekti.

Muhammed Bin Selman, Kaşıkçı cinayetinde suçun çoktan sabit olduğundan ve cinayetin Riyad tarafından resmen itiraf edildiğinden habersiz olabilir mi?

Tıpkı infaz ekibinin Veliaht Prens'ten emir almadan Kaşıkçı'yı öldüremeyeceği gibi, böyle bir şey asla mümkün değil.

Muhammed Bin Selman'ın yaklaşımının tek bir anlamı var:

Suudi Arabistan başından beri ortaya koyduğu gayri ciddi tavrı sürdürüyor.

Haber Ara