Veliaht Prens'in kendisine “Ben senin oğlun sayılırım” dediğini söyleyen Es-Sibsi, bundan şeref duyduğunu açıkladı.
Türkiye, vesayet sistemine karşı mücadelesini ve karşı devrim sürecini Arap Baharı devrimlerinden çok önce yaşadı.
Post-modern darbe olarak adlandırılan 28 Şubat süreci, Türkiye'nin yaşadığı karşı devrimdi ve o süreçte demokrasi karşıtı birçok aktör askeri müdahaleye zemin hazırlamak için kendisine verilen rolü hakkıyla yerine getirme çabası içine girmişti.
O dönemde iş dünyasının önemli kuruluşları “5'li Çete” adıyla sahnedeydi ve hep birlikte darbenin sivil ayağını oluşturuyorlardı.
Arap Baharı devrimlerini yaşayan ülkelerde de benzer şekilde bazı “sivil” kuruluşların darbe yanlısı tavrı dikkat çekiyor.
Tunus'taki işçi sendikaları o kuruluşlara örnek gösterilebilir.
Bu arada solu da unutmamak gerekiyor.
Bizdeki sol gibi Tunus solu da darbeci ve demokrasi düşmanı.
Ortalığı karıştırmak ve ülkeyi istikrarsızlığa sürüklemek için çaba sarf ediyor.
Tunus'ta solun önde gelen isimlerinden Şükrü Belayid, Şubat 2013'te başkentteki evinin önünde faili meçhul bir suikasta kurban gitmişti.
Aynı yıl temmuz ayında da bir başka solcu lider, Muhammed Brahmi, evinin önünde öldürüldü.
Suikastların ardından protesto gösterileri düzenlendi.
Koalisyon hükümeti istifa etmek zorunda kaldı ve yerine teknokratlardan oluşan bir hükümet kuruldu.
Tunuslu solcular, Belayid ve Brahimi'ye düzenlenen suikastlardan ülkedeki en büyük siyasi hareket olan En-Nahda Partisi'ni sorumlu tutuyor.
Bununla da yetinmeyip, En-Nahda Partisi'nin polis ve güvenlik birimlerine sızdığını, suikast timleri oluşturduğunu, Cumhurbaşkanı Es-Sibsi'yi öldürmeyi planladığını ileri sürüyorlar.
Tunus'ta Nida Tunus Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı El-Baci Kaid Es-Sibsi ile En-Nahda Partisi arasında bir süredir gerginlik yaşanıyor.
Ülkenin huzuru ve istikrarı için uzun süre işbirliği yapan iki parti arasındaki ittifak Eylül ayında bozuldu.
Tunus'ta 2019 sonunda cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri yapılacak.
Nida Tunus ve En-Nahda arasındaki gerginliğin o zamana kadar daha da tırmanması bekleniyor.
Arap sokağındaki yaygın kanaate göre, devrik rejimin adamlarından biri sayılan 92 yaşındaki Tunus Cumhurbaşkanı, siyasi suikastları ve sol grupları kullanıyor.
Zeynelabidin Bin Ali döneminde İslamcılara karşı iktidar partisiyle işbirliği yapan solcular bugün de Başbakan Yusuf Eş-Şahid'i “yedirmediği” için En-Nahda'dan intikam almak isteyen Es-Sibsi'nin elinde oyuncak durumunda.
Es-Sibsi, geçenlerde Belayid ve Brahimi davasının avukatlarını kabul etmişti.
Perşembe günü gerçekleştirilen Milli Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı açıklamada, görüşmede avukatların kendisine En-Nahda'nın devletin içine sızan paralel yapılanmasıyla ilgili bir dosya sunduklarını ve kendisinin de böyle gizli bir yapının varlığına inandığını söyledi.
En-Nahda'nın cumhurbaşkanlığını tehdit ettiğini öne sürdü ve konuyu yargıya taşıyacağını belirtti.
Arap Baharı düşmanı rejimlerle Es-Sibsi'nin arası gayet iyi.
Liberallerin ve İslamcıların yoğun tepkilerine rağmen geçenlerde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman'la görüştü.
Veliaht Prens'in kendisine “Ben senin oğlun sayılırım” dediğini söyleyen Es-Sibsi, bundan şeref duyduğunu açıkladı.
Tunus Cumhurbaşkanı'nın Arap Baharı karşıtı rejimlerle safları sıklaştırarak En-Nahda'ya karşı solcularla işbirliği yapması, Raşid El-Gannuşi liderliğindeki İslamcıların önümüzdeki günlerde terör ve benzeri suçlamalarla daha çok karşı karşıya kalacaklarının habercisi.