Suudi Arabistan liderliğindeki Körfez ülkeleri koalisyonu, 26 Mart 2015'in ilk saatlerinde “Kararlılık Fırtınası” adıyla Yemen'e askeri operasyon başlattı.
Operasyonun amacı Husiler'in ve Ali Abdullah Salih'e bağlı güçlerin Cumhurbaşkanı Abdurabbih Mansur Hadi'ye karşı gerçekleştirdiği darbeye son vermek ve başkenti darbecilerin işgalinden kurtararak meşru hükümetin Sana'ya dönmesini sağlamaktı.
Üç yıldır süren operasyon yarıdan fazlası sivil binlerce kişinin hayatına ve büyük bir yıkıma mal oldu.
Oldukça iddialı başlayan askeri harekât tam anlamıyla fiyaskoya dönüşmüş durumda.
Başkent Sana hâlâ Husiler'in kontrolünde.
Daha da ötesi Hadi'nin çağrısıyla meşru hükümeti desteklemek için başlatılan operasyon Birleşik Arap Emirlikleri işgaline dönüşmüş durumda.
Ülke yeniden bölünme tehlikesiyle karşı karşıya.
Doğal olarak bu durum Hadi cephesinde de rahatsızlıklara yol açıyor.
Bütün bunların üzerine Suudi Arabistan'ın Yemen'de üç yıldır süren savaşı bitirmek amacıyla Husiler'le gizlice görüşmeler gerçekleştirdiğine dair haberlerin yayınlanması ortalığı iyice karıştırdı.
Söz konusu haberlere göre, görüşmeler Hadi'nin ve hükümetinin bilgisi dışında yapılmış.
Riyad'ın başını çektiği koalisyondan adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili CNN'e “Görüşme falan yok” derken, Husiler ise Suudi Arabistan'la Umman'da görüştüklerini açıkladı.
Husilerin müzakere heyetinden Abdülmelik El-Acri, iddiaları doğrularken, “savaş ve barış kararı Suudi Arabistan ve BAE'nin elinde olduğu” için vekiliyle değil düşmanın kendisiyle doğrudan görüşmeyi tercih ettiklerini öne sürdü.
Görüşmelerin sonuçlarının kamuoyuna açıklanmasını karşı tarafın istemediğini söyledi.
Bu arada Hadi hükümetinin Enformasyon Bakanı Muammer El-Eryani, Husiler ve Suudi Arabistan arasında görüşmeler olduğu yönündeki haberleri yalanladı.
Hadi hükümeti Umman'da gizlice yürütülen görüşmelerde masada olmadığı ve pazarlıklar kendisinden habersiz gerçekleştirildiği için El-Eryani'nin bu açıklamasının pek bir anlamı yok.
Hadi'nin Riyad'da rehin tutulduğu Arap sokağında zaten uzun süredir konuşuluyor.
Son günlerde iki bakanın art arda istifa etmesi, hükümetle koalisyon arasındaki anlaşmazlığı iyice su yüzüne çıkardı.
Önce Hadi'nin Aden'e dönemediğini açıklayan Başbakan Yardımcısı ve Kamu Hizmeti Bakanı Abdulaziz Cebari, daha sonra Devlet Bakanı Salah Es-Sayyadi hükümetten istifa etti.
Es-Sayyadi ayrıca yayınladığı bildiride istifa gerekçelerini de sıraladı ve “Pusulası saptı” dediği koalisyona ciddi eleştiriler yöneltti.
Hadi hükümeti ve Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon arasındaki ilişkilerin mevcut haliyle “dengesiz” olduğuna işaret ederek, taraflar arasındaki ilişkilerin “tabi olan ve kendisine tabi olunan” çerçevesinde olmaması gerektiğini söyledi.
Bunun Türkçesi şu:
Körfez koalisyonu, Yemen'e askeri müdahaleyi Hadi'nin çağrısıyla gerçekleştirdiği ve operasyonunun meşruiyetini hükümetin onayından aldığı halde adam yerine koymadığı Hadi hükümetine sanki emir eriymiş imiş gibi davranıyor.
BAE'nin ülkeyi bölmeye yönelik adımlarına ve işgal olarak nitelenebilecek tavırlarına göz yumuyor.
Hadi cephesinin BAE'ye yönelik şikâyetlerine kulak tıkıyor.
Denize düşen Yemenliler can havliyle yılana sarıldılar fakat o yılan şimdi kendilerini sokmaya başladı.
Hadi ve çevresi Yemen halkının devrimini ve özgür iradesini Riyad ve Abu Dhabi'nin elinde oyuncak haline getirdiler fakat açıkça itiraf edemiyorlar.