Uluslararası Adalet Divanı, Katar'a abluka uygulayan dört ülkeden Birleşik Arap Emirlikleri'nin Katar vatandaşlarına yönelik bir takım hak ihlalleri yaptığına karar verdi.
UAD, BAE'nin söz konusu ihlalleri sona erdirmek için atması gereken adımları da bildirdi.
Karara göre, ablukadan etkilenerek ayrılan ailelerin yeniden birleşimi sağlanacak.
Katarlı öğrencilere BAE'de eğitimlerini tamamlama imkânı verilecek ve bu öğrencilerin eğitimlerini başka bir ülkede devam ettirmeyi istemeleri durumunda tüm eğitim kayıtları kendilerine verilecek.
Katar vatandaşlarının uğradıkları zararların telafisi ve haklarını arayabilmeleri için BAE'deki tüm mahkeme ve yargı organlarına erişimleri sağlanacak.
Suudi Arabistan ve Bahreyn'de de Katarlılara yönelik benzer ihlallerin olmasına rağmen UAD'ye sadece BAE'nin şikâyet edilmesinin nedeni, ilgili protokolü diğer ülkelerin imzalamamış olması.
Önceki gün Lahey'den çıkan kararın Doha'nın zaferi olduğu açık.
Katar, krizin başından beri benimsediği akıllı politikanın meyvelerini alıyor.
Geçen yıl Haziran ayının başlarında Katar'la tüm ilişkilerini kesen ülkeler baskı ve tehditle sonuç alabileceklerini sandılar fakat yanıldılar.
Krizin ilk anından itibaren akıl dışı şeyler yaptılar.
Katar Haber Ajansı'nın internet sitesini ele geçirip Katar Emiri'ne nispet edilen asılsız açıklamalar yayınladılar.
Yönetimdeki Es-Sani ailesinden birilerini öne sürüp muhalefet oluşturma ve darbe yapma çabası içine girdiler.
Etkileyebildikleri tüm ülkeleri yanlarına çekerek Doha'yı yalnızlaştırmaya çalıştılar.
2022 Dünya Kupası organizasyonunun Katar'dan alınması için girişimlerde bulundular.
Hiçbiri başarılı olamadı.
Sonra işi iyice sanal savaşa döktüler.
Sosyal paylaşım sitelerinde Katar aleyhinde yürüttükleri kirli propagandayla ve trol ordusunun tweetleriyle tatmin olmaya başladılar.
Katar'ın Suudi Arabistan ile kara bağlantısını tamamen koparma ve ülkeyi adaya dönüştürme gibi saçma sapan projelerin peşine düştüler.
Uluslararası hukuk diye bir şey olduğunu unutup 2018 Dünya Kupası maçlarını yayınlama haklarına sahip BeIN Sports kanalının yayınlarını “beOut Q Sports” adıyla Suudi Arabistan'da korsan olarak yayınladılar.
Katar ise öncelikle ablukanın olumsuz etkisini yok edecek adımları gayet hızlı bir şekilde attı.
Ardından maruz kaldığı ihlalleri belgeleriyle birlikte uluslararası kurumlara ve mahkemelere taşımaya başladı.
BeIN Sports kanalının yayınlarını korsan olarak yayınlamanın bedelinin ağır olacağını fark eden Suudi Arabistan, ağız değiştirip korsanlıkla mücadele ettiğini ve piyasada bulunan “beOut Q Sports” alıcılarının toplatıldığını öne sürdü.
Oysa kısa bir süre önce Suudi Arabistanlı yetkililer “beOut Q Sports” kanalının reklamını yapıyor ve Katar kanalının yayınlarını çalmakla övünüyorlardı.
UAD'nin önceki gün Katar lehine verdiği karar henüz başlangıç.
Doha, haklarını uluslararası platformlarda sonuna kadar aramakta kararlı.
BAE resmi haber ajansı, 5 Haziran 2017'de yayınladığı haberde güvenlik nedeniyle Katar vatandaşlarının 14 gün içinde BAE'yi terk etmelerinin istendiğini duyurmuştu.
Pazartesi günü UAD'nin kararının ardından yayınladığı bir haberde ise BAE'nin Katar vatandaşlarını ülkeye memnuniyetle kabul ettiğini söylüyordu.
İki haber arasındaki fark, Katar'ın hukuk yoluyla kazandığı zaferin özeti.
Dilediği her şeyi yapmaya alışan maceraperest yöneticiler uluslararası ilişkilerde aynı şekilde davranamayacaklarını er ya da geç anlarlar.