İngiltere'nin güney batısındaki Salisbury kentinde 4 Mart Pazar günü biri erkek diğeri kadın iki kişi bilinçlerini kaybetmiş bir halde bulundu.
Alışveriş merkezi önündeki bankta bulunan erkek, eski bir Rus istihbaratı görevlisi Sergey Skripal idi.
Çifte ajan Skripal ve kızı Yulia'nın sinir sistemi üzerinde etkili ve askeri nitelikte Rus yapımı bir kimyasal madde ile zehirlendiğinin ortaya çıkması İngiltere ve Rusya arasında büyük bir krize yol açtı.
Çünkü Rus istihbaratının ülkelerinde elini kolunu sallayarak cinayet işlemesi İngilizler için kabul edilebilecek bir şey değildi.
Birçok Avrupa başkenti de Moskova'ya karşı Londra'nın yanında yer aldı.
İngiltere'deki suikast girişiminden yaklaşık bir buçuk ay sonra Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da bir başka suikast olayı yaşandı.
Bu kez kurban, enerji alanında çalışmalar yapan Filistinli bilim adamı ve akademisyen Fadi El-Batş idi.
Sabah namazı için camiye gitmek üzere evinden çıkan El-Batş'a kimliği belirsiz iki kişi motosikletle yaklaşarak ateş etti.
İslami Direniş Hareketi “Hamas” üyesi elektrik mühendisi hayatını kaybederken saldırganlar olay yerinden kaçmayı başardı.
Malezya polisi şüphelilerin eşkâllerinin belirlendiğini fakat cinayeti her yönüyle aydınlatmak için daha çok bilgiye ihtiyaç olduğunu söylüyor.
Fakat suikastın arkasında MOSSAD'ın olduğundan neredeyse hiç kimsenin şüphesi yok.
Hedef isim ve suikastın gerçekleştirilme şekli doğrudan işgal rejiminin cinayet şebekesini işaret ediyor.
İslami Cihad lideri Fethi Eş-Şikaki'ye 1995'te Malta'da düzenlenen suikastı hatırlatan İsrail medyası da aynı görüşte.
Hamas'ın önde gelen isimlerinden Mahmud El-Mebhuh'un Ocak 2010'da Dubai'de bir otel odasında öldürülmesi, İzzeddin El-Kassam Tugayları'nın insansız hava aracı geliştirme çalışmalarına büyük katkıları olan Tunuslu uçak mühendisi Muhammed Ez-Zuvari'nin Aralık 2016'da evinin önünde suikasta kurban gitmesi yine MOSSAD'ın suikast zincirinin halkalarından.
Ne yazık ki, İsrail istihbaratı dünyanın birçok ülkesinde rahatça cinayet işleyebilme ve cinayetlerinde farklı pasaportları kullanabilme konforuna sahip.
Gerçekleştirdiği suikastlar İngiltere ve Rusya arasındaki gibi bir krize yol açmıyor.
İzzeddin El-Kassam Tugayları'nın Ar-Ge birimi üyesi olduğu belirtilen Filistinli mühendis, Malezya'da edindiği bilgi ve becerileri Gazze Şeridi'ndeki Filistin direnişine aktarmaması için öldürüldü.
Muhammed Ez-Zuvari gibi Fadi El-Batş'ın da suikasttan önce uzun süre yakından takip edildiği anlaşılıyor.
Bu şu anlama geliyor:
Filistin dışında yaşayan ve özellikle Filistin direnişiyle bir şekilde bağlantısı olan bilim adamları tehlikede.
Dolayısıyla daha tedbirli hareket etmeleri ve sıkı bir şekilde korunmaları gerekiyor.
Şehit Fadi El-Batş'ın Gazze Şeridi'nde yaşayan ailesi de MOSSAD'ı suçluyor.
Ailenin arzusu Filistinli mühendisin Malezya'da değil Filistin'de toprağa verilmesi yönünde.
Şehidin naaşının Gazze Şeridi'ne getirilebilmesi için Mısır'ın onayı gerekiyor.
İsrail Savunma Bakanı Avigdor Lieberman, Kahire'ye çağrıda bulunarak Fadi El-Batş'ın naaşının Gazze Şeridi'ne götürülmesine izin vermemesini ve Hamas'ın elindeki esir işgal askerleriyle ilgili pazarlıkta kullanılmasını istedi.
Kuala Lumpur'daki Filistin Büyükelçisi Enver El-Ağa, şehidin kesinlikle Filistin topraklarına gömüleceğini ve naaşın Malezya'dan Gazze Şeridi'ne nakline Kahire'nin onay verdiğini söylese de Mısır'ın ne yapacağı henüz belli değil.