Mübarek Kurban Bayramı'na bu yıl dolar kuru üzerinden Türkiye ekonomisini hedef alan yoğun saldırılar ve karşı tedbirler eşliğinde girdik. Bayram ziyaretlerinde muhtemelen sohbetlerin ağırlıklı konusu bu olacak.
Türk lirasına yönelik operasyon Arap sokağında da konuşuluyor. Bunun bir nedeni Türkiye'ye olan yoğun ilgi ise diğer nedeni Katar'ın ülkemize verdiği destek. Trump'ın tehditleri ve saçma sapan açıklamaları da doğal olarak konuya ilgiyi artırıyor.
Dünyanın birçok bölgesinde akan kanlar, savaşlar, krizler ve felaketler sebebiyle sevinci ve hüznü bir arada yaşadığımız bu bayramda da İslam coğrafyasında gündem oldukça yoğun. Filistin'de işgal rejimiyle yapılacak uzun vadeli ateşkes etrafındaki tartışma devam ediyor. İstişareler için Kahire'ye giden Filistinli grupların heyetleri bayram dolayısıyla Gazze'ye geri döndü. Bayramdan sonra görüşmeler yeniden başlayacak.
Mahmud Abbas'ın başkanlığındaki Fetih, ikinci plana itildiğini düşündüğü için anlaşmaya soğuk.
Fetih'i ikna için Mısır'ın ateşkes anlaşmasının ilanını ertelediği söyleniyor.
Suriye'de gündem İdlib.
Rejim güçlerinin saldırı ihtimaline karşı Türk ordusunun oluşturduğu kontrol noktalarına takviye yapıldı.
Ankara, bölge sakinlerinden köylerini terk etmemelerini istiyor.
Çünkü halkın evlerini terk etmesi hem rejimin işini kolaylaştırır hem de Türkiye'ye doğru büyük bir göç dalgası oluşturur.
Oralarda yaşayanlar zaten göçe sıcak bakmıyorlar ve Türkiye'ye “Bizi koruyun” çağrısında bulunuyorlar.
Komşumuz Irak'ta genel seçimler 12 Mayıs'ta yapıldı.
Fakat henüz hükümet kurulabilmiş değil.
Irak Federal Yüksek Mahkemesi, pazar günü seçim sonuçlarını onayladı.
Anayasaya göre 90 gün içinde hükümetin kurulması gerekiyor.
Hükümeti Irak Parlamentosu'nda en geniş ittifakı sağlayacak gruplar kuracak.
Dolayısıyla Irak şu an parlamentoda en çok sandalyeye sahip ittifakı oluşturma girişimleriyle meşgul.
Bir yanda Nuri El-Maliki ve Hadi El-Amiri, diğer yanda Mukteda Es-Sadr'ın Sairun koalisyonu ve Haydar El-Ibadi.
Bu arada Suudi Arabistan ve İran'ın her ikisinin de Irak'ta Sünni bloğa öncülük etmesi için Çözüm Partisi'ni desteklemesine pek anlam verilemiyor.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon 9 Ağustos'ta Yemen'in kuzeyinde çocukları taşıyan bir otobüse hava saldırısı düzenlemiş, 40'ı çocuk 50 kişi hayatını kaybetmişti.
Saldırıda kullanılan lazer güdümlü MK-82 tipi bombanın ABD tarafından koalisyona destek kapsamında verildiği ortaya çıktı.
Dünyaca ünlü komedyen Jim Carrey, Twitter hesabında, "40 masum çocuk bir otobüste öldürüldü. Bizim müttefikimiz. Bizim füzemiz. Bizim suçumuz” diyerek katliama tepki gösterdi.
Yemen'de gerçekleştirilen vahşet şunu bir kez daha gösterdi ki, Amerika'nın müttefikiyseniz ve çıkarlarına uygun hareket ediyorsanız dilediğiniz şekilde katliam yapabilirsiniz.
Koalisyon güçlerinin pazar günü düzenlediği bir hava saldırısında ise Yemen ordusundan 10 asker “dost ateşi” ile hayatını kaybetti.
Bu katliam için de “Yanlışlıkla oldu” denilip geçilecek.
Çünkü hesap sorabilecek kimse yok.
İslam coğrafyasında hep can sıkıcı şeyler olmuyor elbette.
Bilakis gelecek adına ümit veren çok güzel gelişmeler de yaşanıyor.
Örneğin, bu bayramda da Türkiye'den dünyanın dört bir yanına dağılan yardım kuruluşları milyonlarca insana kurban eti götürdü.
Asya'da, Afrika'da, Ortadoğu'da ve Balkanlar'da insanların Türkiye'ye destek için seferber olmaları ve ellerindeki paraları bozdurup Türk lirası satın almaları yalnız olmadığımızı gösterdi.
Dünyanın iyiliği için bu birlik ve beraberliği daha ileriye nasıl taşıyabileceğimiz üzerine kafa yormalıyız.