Hamas'ın gelirlerinden bir kısmını Körfez ülkelerinde iş yapan Filistinlilerin ve harekete sempati duyan Arap işadamlarının bağışları oluşturuyor.
Amerikan Yönetimi'nin Müslüman Kardeşler Cemaati'ni “yabancı terör örgütleri” listesine almak üzere hazırlık yaptığı ortaya çıktı.
Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamada, “Başkan, ulusal güvenlik ekibi ve kendi endişelerini paylaşan bölge liderleriyle gerekli istişareleri yaptı ve listeye alma işlemi, yönetim içinde kendi sürecinde devam ediyor” ifadesine yer verildi.
Açıklamada bahsedilen “kendi endişelerini paylaşan bölge liderleri” ile kastedilenlerin kimler olduğunu ve Trump'ın bu konuda hangi ülkelerin liderleriyle istişare yaptığını tahmin etmek zor değil.
Listenin başında Binyamin Netanyahu'nun yer aldığında şüphe yok.
Ayrıca Trump'ın bölgedeki müttefikleri Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır'ın ABD Başkanı'nı İhvan'ı terör örgütü ilan etmeye teşvik ettikleri anlaşılıyor.
Müslüman Kardeşler Cemaati'ni terör örgütü ilan etme planının birkaç hedefi var.
O hedeflerin başında Türkiye ve Katar, hatta Ürdün ve Kuveyt gibi ülkeleri İhvan'a ve dolayısıyla teröre destek vermekle suçlayıp köşeye sıkıştırma çabasının olduğunu söyleyebiliriz.
Bu adımın “Yüzyılın Anlaşması” adıyla bilinen projeyle ve bölgeyi yeniden dizayn planlarıyla ilişkisi de göz ardı edilmemeli.
Suudi Arabistan ve BAE, son günlerde Hamas'ın finans kaynaklarını kurutmak için yoğun çaba sarf ediyor.
Geçtiğimiz günlerde Diriliş Postası'nda yayınlanan bir haberde, Suudi Arabistan'da çoğu Filistinli yaklaşık 50 işadamının “Filistin'deki İsrail işgaline karşı yürütülen direnişi desteklemek, Hamas'a sempati duymak, Kudüs ve Gazze'yi savunmak” gibi ithamlarla gözaltına alındığı bilgisi aktarılmıştı.
Hamas'ın gelirlerinden bir kısmını Körfez ülkelerinde iş yapan Filistinlilerin ve harekete sempati duyan Arap işadamlarının bağışları oluşturuyor.
Söz konusu işadamlarının gözaltına alınması hareketin gelir kaynaklarını kesmeyi hedefliyor.
Hamas, Müslüman Kardeşler Cemaati'nin Filistin kolu.
Cemaatin terör örgütü ilan edilmesi girişimi, Filistin davasına destek veren ve Yüzyılın Anlaşması projesine karşı çıkan ülkeleri, sivil toplum kuruluşlarını ve işadamlarını sindirmeyi hedefliyor.
Teröre destek konusunda Amerika'nın ne kadar ikiyüzlü olduğunu, PKK'yı terör örgütü ilan etmesine rağmen örgütün Suriye'deki koluna binlerce tır silah ve mühimmat gönderdiğini biliyoruz.
Aynı çifte standardı Müslüman Kardeşler Cemaati'ni terör örgütü ilan etmesi için Trump'ı kışkırtan Körfez ülkelerinde de görmek mümkün.
Suudi Arabistan ve BAE'ye göre İhvan terör örgütü.
Fakat cemaatin Yemen kolunun liderleri Riyad ve Abu Dhabi'de en üst düzeyde ağırlanıyor.
Müslüman Kardeşler Cemaati'nin Arap ülkelerinde partileri ve parlamentolarında milletvekilleri var.
Dolayısıyla cemaatin tüm o ülkelerde terör örgütü muamelesi görmesi neredeyse imkânsız.
Ayrıca İngiltere başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde de hatırı sayılır miktarda lideri ve üyesi bulunuyor.
ABD Başkanı Trump, Ortadoğu'daki müttefiklerinin gazıyla Müslüman Kardeşler Cemaati'ni terör örgütü ilan etse dahi kararın pratikteki uygulaması tamamen keyfi olacak.
Yemen Islah Partisi örneğinde gördüğümüz gibi, Riyad ve Abu Dhabi ekseninde hareket eden İhvan liderleri görmezden gelinecek ve hatta taltif edilecek.
Cemaatin söz konusu eksen karşıtı diğer liderleri ise baskılara maruz kalacak.
Böylece “terörist ilan edilme” ve “teröre destek vermekle suçlanma” sopası Trump ve müttefiklerinin bölgeye yönelik planlarına karşı çıkan herkesin ve her ülkenin üzerinde sallanacak.