Suriyeli rejim muhalifi Kürt âlim Mustafa Müslim, 1978'den beri memleket dışında yaşıyordu.
Uzun müddet Suudi Arabistan'da kaldı.
Suudi Arabistan Petrol Bakanlığı'nda çalışan kardeşi Salih Müslim'le aynı evi paylaşıyorlardı.
Salih Müslim, Türkiye'de üniversite tahsili görürken Abdullah Öcalan'la tanışmış ve ‘Apocu' olmuş; ama namazında niyazında bir ‘Apocu'…
Mustafa Müslim, TIMETURK'ten Fahrettin Dede'ye anlatıyor:
“O yıllarda namaz kılıyordu. Sonra bir anda Suriye'ye gitmeye karar verdi. 1987 gibi, Öcalan ilk eylemlerini başlattığı yıllarda onu da Suriye'ye istemişler. 2005'te de PYD'yi kurdular. Ama tabii fikirleri, siyasetleri PKK ile aynı.”
***
2013'te, rejim kuvvetleri Suriye'nin kuzeyindeki Kobani'nin kontrolünü PYD'ye bırakıp çekilince, halkına hizmet etmek için oraya yerleşmeye karar veren Mustafa Müslim, PYD'nin lideri olan -daha doğrusu olduğu varsayılan- kardeşi Salih Müslim'le temasa geçmiş:
“Kobani'ye girmeden önce onu aradım. ‘Kobani'ye gideceğim ve kafamda bazı projeler var' dedim. Bana ‘Kobani'deki lider arkadaşlara Kürt halkına hizmet edeceğini bildireceğim ve onlar seni güzelce karşılayacaklar' dedi. Buna binaen Kobani'ye gittim...”
Sonra?
“Askerler ve sivillerden oluşan 7-8 kişilik bir lider kadrosu kurmuşlar; onlara Kobani'deki medreseler, camiler ile alakalı projelere sahip olduğumu söyledim. ‘Zaten siyaset yapmıyorum' dedim. Onlar da istişaremizi yapalım, bildiririz' dediler. Yapmışlar istişarelerini, cevap geldi: ‘Aile ziyaretleri dışında Kobani'ye girişiniz yasaktır.' Yani memleketini ziyaret edebilirsin ama İslami, ekonomik hiç bir çalışma yapamazsın. Resmi şekilde bu açıklamayı yaptılar.”
***
İyi ama Salih Müslim PYD'nin lideri değil miydi?
Örgüte kendi ağabeyinin Kobani'ye yerleşmesini kabul ettirecek kadar bile nazı geçmeyen bir lider!
Mustafa Müslim, anlatmaya devam ediyor:
“Ben Kobani'ye girdikten sonra PYD liderleriyle böyle bir cepheleşmeye maruz kalınca Salih'i bir daha aradım. ‘Bana izin verileceğine dair söz vermiştin. Buradakiler böyle böyle diyorlar' diye söyledim. ‘İşte, onlar senden korkuyorlar, islami akım' filan gibi şeyler söyledi. Dedim ki, ‘Ben burada siyaset yapmayacağım, liderlik yapmak gibi bir kaygım yok. Sadece halka İslam'ı anlatacağım, sadece halkıma, memleketime hizmet edeceğim' dedim. ‘Tamam ben bir daha arayacağım' dedi. Ama sonunda anladım ki, onun elinden gelen bir şey yok… Suriye'nin kuzeyini yöneten de Kandil ekibidir. Bunları görünce onu terk ettim. 5 sene oldu, konuşmuşluğum yok. Kardeşimin gençliğinde mayası temizdi. Muhafazakâr bir ailede terbiye edildi. Ailemiz en başta muhafazakâr bir aile. Küçük, büyüğüne saygı gösterir. Ben ondan 10 yaş büyüğüm. Bana da daima saygı gösterirdi. Bir şey söylediğimde açıkça karşı gelmezdi. Elinden bir şey gelmediğini görünce, o temiz mayasının Kandil ekibinin hizmetine girdiğini gördüm. Kandilciler, ne medeniyetten anlar, ne İslam'dan anlar, ne ahlaktan anlarlar.” (Kaynak: www.timturk.com)
**
“AK Parti hükümeti, Salih Müslim'i Ankara'da ağırlıyordu; sonra ne oldu?” diye sorulur ya hep…
Herhalde hükümet duruma baktı, ölçtü biçti ve sonunda “Otoritesi sahici olsaydı Salih Müslüm'le yol yürüyebilirdik, ama ne yazık ki PYD'de onun da Kandil ekibinin borusu ötüyor” dedi.