İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen CHP'li Ekrem İmamoğlu mazbatasını aldı ve göreve başladı.
Seçim sonuçlarına itiraz süreci devam ediyor; fakat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Memur-Sen Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmadan anladığımız kadarıyla AK Parti bu işin burada bittiği, Ankara ile beraber İstanbul büyükşehir belediye başkanlığının da CHP'ye kaybedildiği fikrini hazmetme temayülünde.
“Seçim tartışmalarını geride bırakarak, ekonomi ve güvenlik başta olmak üzere asıl gündemimize odaklanmamız şarttır” dedi Erdoğan.
Ve ekledi: “Dönem, kızgın demiri soğutma, musafahalaşma, kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi yeniden perçinleme dönemidir.”
***
İstanbul ve Ankara belediye meclislerinde çoğunluk “Cumhur İttifakı”nda.
Bu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ı “topal ördek” yapar mı?
Çok uğraşılırsa belki yapar.
Bunun AK Parti'ye faydası olur mu?
Olmaz.
Bilakis; ‘Onları denetliyorlar' yerine ‘Onları çalıştırmıyorlar' dedirtilirse maşeri vicdanda öyle bir yara açılır ki, bir dahaki seçimlerde CHP'li başkanların başarısızlığı değil AK Parti'nin onları başarısızlığa mahkum etme siyaseti cezalandırılır. (‘Mağdur olan halk bunlardan yaka silker, bize gün doğar' diye düşünen varsa -ki olmadığını ümit ederim- düşüncesini gözden geçirsin.)
İmamoğlu ve Yavaş'ın halka hizmetini kolaylaştırmak, hele bu istikametteki parlak tekliflerle onları halka en güzel şekilde hizmete ‘icbar' etmek ise AK Parti'ye puan kazandırır ve bir dahaki seçimlerde daha iyi bir belediyecilik iddiasıyla beraber o puanlar da seçmen tarafından değerlendirilir.
Erdoğan'ın “Dönem, kızgın demiri soğutma, musafahalaşma, kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi yeniden perçinleme dönemidir” cümlesi bu yolun tercih edilmesini gerektiriyor ve öyle yapılacaktır inşaallah.
***
Hamiş:
“Seçim tartışmalarını geride bırakarak, ekonomi ve güvenlik başta olmak üzere asıl gündemimize odaklanmamız şarttır” cümlesini eksik buldum.
Başlıca gündem maddeleri arasında adaletin ihyası da sayılmalı.
Devletin bekası adaletin bekasıyla kaimdir.
