Dolar

32,2107

Euro

35,0094

Altın

2.513,89

Bist

10.739,57

Uzmanlardan ailelere 'mavi balina' uyarısı

Şantaj komutlarıyla oynayanları intihara sürüklediği iddia edilen 'Mavi Balina' oyunu, özellikle ergenlik çağında çocukları olan ebeveynleri korkutmaya başladı.

7 Yıl Önce Güncellendi

2017-09-20 17:44:01

Uzmanlardan ailelere 'mavi balina' uyarısı

Son günlerde sıklıkla tartışılan konular arasında yer alan mavi balina oyunu ile ilgili, çok sayıda yurttaş Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nı arayarak oyun hakkında bilgi aldı. Bakanlık yetkilileri, ailelerden gelen başvurular üzerine konuyu gündemlerine aldıklarını ve yapılabilecekleri belirlemek üzere çalışma başlattıklarını söyledi.

ERİŞİMİ ÇOK KOLAY

Hürriyet'ten Meltem Özgenç'in haberine göre, gençlerdeki intihar eğilimi ve intihar vakalarının artması nedeniyle Fransa'da bilgisayar oyununa karşı kırmızı alarm verildi. Gençler ve aileleri oyuna karşı uyarıldı. Bağımlı hale gelenleri kurtarmak için çalışmalar başlatıldı. Bu tür bilgisayar oyunları ‘Beyin Yıkama', ‘Şartlandırma' stratejisiyle yapılıyor. Gençler bir kez bu döngü içerisine girdiğinde, takıntıdan ve bağımlılıktan kurtulamıyor. İntihara sürükleyen oyunun reklam ve algı operasyonları sosyal medya üzerinde oldukça güçlü. İnternet erişimi olan her yerde cihazlar üzerinden erişimi çok kolay.

ÖZEL BİLGİLERİ ALINIYOR

Oyunun programlaması tamamen otorite, emir kipleri, gizli telkin ve merak dürtüsüyle birlikte güçlü ölüm korkusunun kullanılmasından oluşuyor. Özgüveni düşük, yetersizlik inancı içerisinde olan ancak yaşı gereği kendini bir şekilde başkalarına ispat etme gereği duyan gençlere rol modelleri ve görevler veriliyor. Birinci görevi yerine getiren gençler, her geçen görev ve sürede emirlere ve oyuna karşı bağımlı hale geliyor. Gençler bu oyunun bir parçası haline gelmiş yeni bir kişiyle tanışmaya, buluşmaya zorlanıyor. Bu kişilerle görüşmelerde kendilerine ait özel bilgiler (nerede oturduğu, aile bilgileri vb.) alınıyor.

FARKLI BELİRTİLER GÖSTERİYOR

Oyunun çemberine düşenler genellikle aile içi iletişimi az, yaşam amacı olmayan, aşırı şımartılmış ve ‘hayır' kelimesinden mahrum bırakılmış çocuklar. Aileler mutlaka çocuklarının farkında olmalı ve onların üzerinde öz denetim sağlamalı. Özellikle gece 03.00'ten sonra kalkıp oyun oynuyor ya da korku filmi izliyorsa, ‘suskunluk' ve ‘yalnızlık' orucuna girdiyse, size ya da arkadaşlarına karşı zarar verme gibi eylemleri varsa, yaptıklarının resmini çekme ve kanıtlama çabası içindeyse, elinde, kollarında, kasıklarında ya da herhangi bir yerinde hayvansal figürler varsa, vücuduna kesici aletlerle zarar vermişse, odasında yaşamaya başladıysa çocuğunuz için alarm zilleri çalmaya başladı demektir. Bu bağımlılıktan çocuğun bilinçaltı programının yeniden yapılandırılmasıyla kurtulmak mümkün.

Haber Ara