Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) tarafından Tarihi Havagazı Fabrikası'nda düzenlenen 72. Ege Toplantısı'nda konuşan Bilecik, Türkiye'nin halk oylamasını geride bıraktığını, TÜSİAD olarak 16 Nisan'da yaptıkları açıklamayla henüz sonuç belli olmadan Türkiye'nin yapısal sorunlarına yönelik reform ve çözüm çağrılarını paylaştıklarını, bugün bu reformların acilen gündeme alınmasını beklediklerini belirtti.
Halk oylamasının sonuçlarına yönelik tartışmaların yaşanmasının seçim güvenliğini zedelediğini, Türkiye'nin bu alanda sahip olduğu karnenin bozulduğunu savunan Bilecik, şöyle konuştu:
"Seçim güvenliği, işleyen bir demokrasinin olmazsa olmaz bir koşuludur. Türkiye'nin bu alanda son dönemde sahip olduğu karnenin değişmemesi gerekiyordu. 1946'dan bu yana kimsenin Türkiye'yi eleştirmesi söz konusu değildi. YSK'ya veya buna benzer kurumlara itirazlar olabilirdi. Ama bu konuda karnemiz son derece iyiydi, tarihimizin en önemli seçimlerinden birinin zedelenmesi maalesef üzücü oldu. Üzerinde oluşan şüphe, seçim sonuçlarından bile önemli olacak. Maalesef böyle bir mirasa sahip olduk."
Yargı erkinin bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda düzenlemelerin acilen devreye alınması gerektiğini kaydeden Bİlecik, "Onun tarafsızlığını ortadan kaldıracak şüpheler sonlandırılmalıdır. Adil yargılama ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere pek çok hak genişletilmeli. İnternet ve bilgiye erişim hakkınının zedeleniyor olması, bizim gibi gelişmekte olan bir ülke hak etmiyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin önünde somut bir reform gündemi olduğunu, demokrasi, ekonomi ve Avrupa Birliği'nin bu gündemin ana konuları olduğunu vurgulayan Bilecik, "Referandum süresinde siyasi üslubun sürdürülebilir olmadığını gördük. Bu söylemlerin yapısal reformların hayata geçmesine engel olduğunu her zaman söyledik. Bugüne kadar yapılan bir çok ekonomik program, son 4 yılda bir seçimden bir diğer seçime koşmaktan dolayı, başta iş insanları olmak üzere hepimizi yordu. Ayrnı maddelerin tekrar tekrar gündeme getirilmesiyle 'yapısal reform' kelimesinin bile içi neredeyse boşaltılmak üzere" dedi.
Türkiye'nin atılıma geçmek için artık beklemeye tahammülü olmadığını açıklayan Başkan Bilecik, "Hemen yola koyulsak bile önümüzde sadece 18 ay var. Eğer bu süreyi de seçim süreciyle geçirirsek çok kan kaybederiz, toparlanmamız imkansız hale gelir. Onun için bizim yapısal reformları süratle hayata geçirmemiz şart" dedi.
Hukuk, demokrasi ve özgürlükler ülkesi olmanın Türkiye için elzem sayıldığını açıklayan Bİlecik, "Bu hedefler için alınması gereken tedbirler açıktır. 15 TEmmuz darbe girişimimn zorunlu kıldığı OHAL geride bırakılarak, olağan devlet hukukuna geri dönülmeli. Eğer açık toplum olamazsak, özgürlükleri güvence altına alamazsak, hak ettiğimiz yerde olamayız. Kamu yönetiminde liyakat kriterleri de uygulanmalıdır" diye konuştu.