Dolar

34,8715

Euro

36,6851

Altın

3.020,07

Bist

10.108,10

Terörle mücadelede Ankara-Bağdat ittifakı: Pençe Operasyonu

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), 7 Mayıs 2019 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Irak’ın kuzeyindeki terör hedeflerinin etkisizleştirilmesi amacıyla başlatılan “Pençe Operasyonu”nun ne anlama geldiğiyle ilgili uzman ve akademisyenlerin görüşlerini aldı.

6 Yıl Önce Güncellendi

2019-06-01 12:30:55

Terörle mücadelede Ankara-Bağdat ittifakı: Pençe Operasyonu

7 Mayıs 2019 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Irak'ın kuzeyindeki terör hedeflerinin etkisizleştirilmesi amacıyla Pençe Operasyonu başlatıldı. Söz konusu bölgede yer alan Hakurk ve çevresine düzenlenen harekâta kara ve hava unsurlarına destek olarak İHA ve SİHA'lar da katkı sağlıyor. Operasyon, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve TSK komuta kademesi tarafından yürütülüyor. Öte yandan Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih'in operasyon başladıktan bir gün sonra Türkiye'yi ziyaret etmesi de dikkatlerden kaçmadı.

Tüm bu gelişmeler ışığında Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Irak'ın kuzeyinde yürütülen operasyonun ne anlama geldiğini tartışmaya açarak alanında önde gelen uzman ve akademisyenlerin görüşlerini dikkatlerinize sunmaktadır.

Prof. Dr. Sencer İMER (ANKASAM Başdanışmanı)

TSK tarafından gerçekleştirilen operasyonun Türkiye'nin terörle mücadele kapsamında yaptığı hamlelerden biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sencer İmer, “Türkiye, Irak'ta konuşlanmış olan Partiya Karkerên Kurdistanê/Kürdistan İşçi Partisi (PKK) terör örgütüne, zaman zaman bu tür operasyonlar gerçekleştirmektedir. Söz konusu operasyon da aynı amaç doğrultusunda düzenlenmiştir. Yapılan operasyonda da Türkiye'de güvenli bir ortam yaratabilme amacıyla PKK'nın ana hareket merkezlerinin etkisiz hale getirilmeye çalışıldığını görmekteyiz.” şeklinde konuştu.
Irak Cumhurbaşkanı'nın Türkiye ziyaretiyle ilgili olarak İmer, “Ankara Hükümeti, Bağdat Hükümeti'yle daha sıkı ilişkiler kurmak istemektedir. Bu istek, karşılıklı olarak gerçekleşen üst düzey ziyaretlerle güçlendirilmektedir. Görüşmeler, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından İran'a yapılması muhtemel bir müdahalede, Irak'ın harekât merkezi olarak kullanılamayacağının ifade edilmesi açısından önemlidir. Bağdat'la birlikte Ankara da böyle bir saldırının gerçekleşmesini istememektedir. Irak'ın S-400 Hava Savunma Sistemleri'ni satın alma talebi de bunun bir sonucudur.” dedi.
Son dönemde iki ülke arasında yapılan görüşmelerin dikkatlerden kaçmaması gerektiğini belirten İmer, “Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY), yeni başkanını seçti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yeni başkan Neçirvan Barzani'yi tebrik ettiğini açıkladı. Bu gelişme, Türkiye'nin Irak'ın kuzeyiyle iyi geçineceğini göstermektedir. Buna ek olarak Ankara, yalnızca Erbil'le değil; Bağdat'la da sıkı bir işbirliği içerisindedir. Zaten Erbil'in ABD'nin İran'ı kuşatma planının bir parçası haline gelmemesi için Ankara ile Bağdat'ın aynı safta yer alması gerekmektedir. Aynı zamanda Türkiye'nin amaçlarından bir diğeri de bölgede yaşayan Türk nüfusun ihtiyaçlarının karşılanmasıdır” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Alaeddin YALÇINKAYA (Marmara Üniversitesi-Uluslararası İlişkiler)

Harkuk bölgesinin Kandil'in kuzeyinde bulunduğunu belirten Prof. Dr. Alaeddin Yalçınkaya, “On yıllardır Kandil ve çevresinden şehit haberleri gelmektedir. Ancak gerek bugüne kadar teröre karşı vermiş olduğumuz kayıplara, gerekse de Suriye'de yürütülen operasyonlara dair sonuçlara bakıldığında, terör tehdidinin PKK'dan ve Kandil bölgesinden ibaret olmadığı görülmektedir.” açıklamasında bulundu.
Günümüzde terörizmin sadece bölgede var olan sorunlardan kaynaklanmadığını dile getiren Yalçınkaya, “Büyük güçlerin terör örgütlerine sağladıkları destekler de oldukça tehlikelidir. ABD ve İsrail ise terör örgütlerine sağlanan bu desteklerin arkasındaki güçlerdir. Dolayısıyla Pençe Operasyonu, sadece Hakurk bölgesine yapılan bir operasyon değildir. Zira mevzubahis harekât, Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) sahibi olan büyük güçlere karşı Türkiye'nin duruşunu da gözler önüne sermektedir.” yorumunu yaptı.
Bahse konu olan operasyonun bir tatbikat olma özelliği de taşıdığını ifade eden Yalçınkaya, “Tatbikatlar, düşmana karşı yapılan güç gösterileridir. Karşı tarafın saldırgan politikalarından vazgeçmesi için yapılmaktadır.” diyerek operasyonun amacını ortaya koydu.
Ankara-Bağdat-Erbil hattında gerçekleşen görüşmelerin mühim olduğunu vurgulayan Yalçınkaya, “Sonuç olarak operasyonun yapıldığı bölge, Irak toprağıdır. Bu nedenle de Bağdat'la işbirliği içerisinde bu harekatı düzenlememiz oldukça önemlidir. Ancak asıl hedef, Ortadoğu'nun parçalanmasıdır. PKK terör örgütü ve uzantıları ise bu bölücü amacın ürünüdür. Dolayısıyla Ankara'nın terörle mücadele konusundaki asıl işbirliğini Şam yönetimiyle yapması gerekmektedir. Tüm bu süreç içerisinde ülkelerin parçalanmaması ve bölge halklarının zarar görmemesine de dikkat edilmelidir.” dedi.

Abdullah AĞAR (Güvenlik ve Strateji Uzmanı)

TSK'nın kara ve hava unsurlarınca, Irak'ın kuzeyinde gerçekleştirilen “Pençe Harekâtı”nı değerlendiren Güvenlik ve Strateji Uzmanı Abdullah Ağar, “TSK, geçtiğimiz yıl bölgeye giriş yapmıştı. Terör örgütü PKK, sınırdan sızmak suretiyle Türkiye'de terör faaliyetlerinde bulunuyordu. PKK'nın terör yöntemlerine başvurarak siyasi kazanımlar elde etmek istediği biliniyor. Söz konusu harekâtın temel nedenlerinden biri de terör örgütünün hedefine ulaşamayacağını göstermektir.” ifadelerini kullandı.
Bahsi geçen operasyonun askeri değil; jeopolitik bir hamle olduğunu da belirten Ağar, “Türkiye'nin binlerce askerin katılımıyla böyle bir harekâta başlaması, sadece askeri bir operasyon olarak görülmemelidir. Ankara, askeri tedbirlerin yanı sıra jeopolitik ihtiyacı çerçevesinde de hareket etmektedir. Bu ise Türkiye'nin en doğal hakkıdır. Dolayısıyla TSK'nın harekâtı, sadece dağdaki PKK'yı hedef alan bir girişim değildir” yorumunu yaptı.
Bölgeye düzenlenen operasyonun Bağdat'ın bilgisi dahilinde gerçekleştiğini söyleyen Ağar, “Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, 15 Mayıs 2019 tarihinde Türkiye'deydi. Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih ise operasyondan bir gün sonra Türkiye'yi ziyaret etti. İki üst düzey yetkili de Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmelerde bulundu. Gerçekleştirilen görüşmelerde Ankara, harekâtın hedefinin terör unsurları olduğunu ve bölgede oynanan oyunun büyüklüğünü anlatmıştır. Türkiye, uluslararası hukuk çerçevesinde ve en önemlisi Irak'ın bilgisi dahilinde gerekli adımları atmıştır” açıklamasında bulundu.

Murat BİLHAN (Emekli Büyükelçi)

Emekli Büyükelçi Murat Bilhan, son dönemlerde Irak'ta önemli gelişmeler yaşandığını belirterek, “IKBY'nin yeni başkanı Neçirvan Barzani oldu. Barzani, Türkiye'yle dostane ilişkileri olan bir kişidir. Bu gelişmeyi Berham Salih'in Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyaretle birlikte değerlendirilecek olursak, taraflar arasında bir yakınlaşmanın olduğunu ifade edebiliriz.” dedi.
Irak'ın kuzeyinde yuvalanmış olan terör unsurlarının birçok bağlantısı olduğunu dile getiren Bilhan, “Son dönemlerde Türkiye, buradaki terör örgütlerinden ve bunların bağlantılarından çok darbe almıştır. Üstelik buradaki terör, Suriye'nin kuzeyine de sıçramış ve terör saldırıları buradan da gerçekleşmiştir. Dolayısıyla bölgedeki terör faaliyetleri hızını hiç kaybetmemiştir. Bu sebeple bölgenin bir temizliğe ihtiyacı vardır. Gerçekleştirilen operasyon da söz konusu temizliğin sağlanması için atılmış mühim bir adımdır” şeklinde konuştu.
Operasyonun bölgenin terör unsurlarından temizlenmesi amacıyla yapıldığını vurgulayan Bilhan, “Mevzubahis harekât, bölgede alan hakimiyeti kurma amacı taşımamaktadır. Söz konusu operasyon, Türkiye'nin güney sınırlarında bize zarar verecek oluşumların ortadan kaldırılması ve terörün Türkiye sınırlarından defedilmesi maksadıyla yapılmıştır.” yorumunu yaptı.

Ahmet TEZCAN (Gazeteci)

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Gazeteci Ahmet Tezcan, Bağdat yönetiminin terörle mücadele konusunda inisiyatif almaya başladığını söyleyerek, “ABD, bazı Arap ülkeleriyle yeni oluşumlar kurma yoluna gitti. Bu oluşumlar neticesinde bölge ülkeleri, terörün artması gerçeğiyle yüzleşti. Dolayısıyla terör, bölge halklarını tehdit eden kritik bir sorundur. Bu sebeple terör sorununun muhatabı olan bölge ülkelerinin her fırsatta bir araya geldikleri görülüyor. Ankara-Bağdat ilişkileri de ortak tehdit algılaması üzerinden şekillenmektedir. Nitekim gerçekleştirilen operasyon da bölgedeki terör oluşumlarının sonlandırılması adına son derece anlamlıdır” dedi.
Iraklı yöneticilerin Türkiye'deki temaslarına da değinen Tezcan, “Görüşmeler, iki ülkenin ortak tehdide karşı yürütülen operasyonlar konusunda mutabık olduklarını göstermektedir. Öte yandan bu operasyonların Suriye'yle de düzenlenmesi gerekmektedir. Nihayetinde ülkemizin terörden temizlenmesi ve huzura kavuşması gerekmektedir. Bu amaca hizmet eden Pençe Operasyonu da olumlu bir gelişmedir.” açıklamasında bulundu.
Bağdat yönetiminden terörle mücadele konusunda bugüne kadar etkin bir hamle gelmediğini belirten Tezcan, “Irak, şimdiye kadar kendi iç sorunlarıyla uğraşmaktaydı. Gelinen noktada hem iç sorunları hem de bölge ülkeleriyle bölgesel sorunları görüşebilen bir ülke konumuna ulaşmıştır. Terörün yok edilmesi için bu hamlelerin daha da ileri taşınması gerekmektedir.” yorumunu yaptı.

*Bu analizde yer alan görüşler, Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi'ne (ANKASAM) aittir ve Time Türk'ün editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://ankasam.org

Haber Ara