Geçtiğimiz gün yayınlanan 696 sayılı KHK'da yer alan ve “sivillere yargı muafiyeti” düzenlemesi birçok kişi tarafından eleştirildi. Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, metnin gayet açık ve net olduğunu söyledi. Habertürk'ten Muharrem Sarıkaya'ya konuşan Cumhurbaşkanlığı Hukuk Başdanışmanı Mehmet Uçum ise “Siyasi polemiklerin önüne geçmek için esası değiştirmeyen ama lafzı somut tarihle belirgin hale getiren bir küçük değişiklik yapılabilir” dedi.
İşte Sarıkaya'nın o yazısı:
AK PARTİ'NİN HUKUKÇU VEKİLLERİ DE TEPKİLİ
Şunu baştan belirteyim, AK Parti'nin hukukçu milletvekillerinin ağırlıklı bölümü de KHK'nın 121'inci maddesinin yazım diline tepkili... Yeni metin üzerindeki tartışmanın ağırlıklı noktasının yazım dili olduğunu AK Parti'nin önde gelenleri de kabul ediyor. Cumhurbaşkanlığı Hukuk Başdanışmanı Mehmet Uçum dünkü sohbetimizde metnin iyi anlaşılmadığı için tartışıldığını belirtti.
“Bunu yangını engellemek için bir evin kapısını kırıp içeri girmek gibi değerlendirmek lazım” dedi ve ekledi:
“Darbeyi halk bastırdı. Bu düzenlemenin amacı da sivil eylemlerde zarar gören kamu mallarına ilişkin soruşturma açılmasın, tazminat davası açılmasın diye... Devletin kurumları bunu yapmak zorunda; ama eğer bir dava açılmışsa da düşmesi için getirildi.”
KÜÇÜK DEĞİŞİKLİK
KHK'nın 15-16 Temmuz ile sınırlı olduğunun, metnin bütünü okunduğunda anlaşıldığını vurgulayıp devam etti:
“Burada başlangıç darbe kalkışması (15 Temmuz), bitiş darbenin bastırılmasıdır (16 Temmuz'dur). Metindeki devam terimi de bu başlangıç ile bitiş arasındaki olaylar zincirini ifade ediyor. Bana kalırsa metin açık ve değişmesine ihtiyaç yoktur. Ancak yersiz tartışmaları önlemek, yalan ve çarpıtmaya dayalı siyasi polemiklerin önüne geçmek için esası değiştirmeyen ama lafzı somut tarihle belirgin hale getiren bir küçük değişiklik yapılabilir.”