Dolar

32,3983

Euro

34,7753

Altın

2.433,57

Bist

10.082,77

'Ortada başka bir gerçeklik daha var'

Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu bugünkü yazısında başkanlık sistemi ve yeni anayasayı kaleme alarak, 'Yeni anayasa-başkanlık sistemine doğru seferberliğin ilk işaretlerinden birisi' dedi.

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-01-29 10:29:02

'Ortada başka bir gerçeklik daha var'

Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu bugünkü yazısında, Türkiye'nin önümüzdeki iki yıl boyunca başkanlık sistemi ve yeni anayasayı tartışacağınının altını çizerek, "Erdoğan'ın, hükümetin, AK Parti'nin arzusu ve iradesi bu yönde" diye aktardı. Bayramoğlu, siyasi iradenin başkanlık sistemini istemesinin ötesinde bir gerçeklik olarak cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini belirterek, " Erdoğan'ın bu makama gelmesiyle birlikte, siyasetin merkezi, siyasi olayların akışı, işin doğası itibariyle ve Erdoğan seçilmeden ilan ettiği gibi Beştepe'ye kaymaya başlamasıdır" ifadelerini kullandı.

Siyasi gündemin kritik meselelerinden söz ederken dün altını çizdiğim bir husus şuydu:

“(1) Cumhurbaşkanlığı içinde adım adım anayasa hazırlıklarını yönetip, yönlendirecek bir yapılanmaya gidilecek, (2) yeni bir medya politikası ve programıyla birlikte çeşitli araç ve aktörlerle konu tartışmaya açılacak, (3) en önemlisi bu konuda topluma yönelik 'başkanlık fikrinin demlenmesi' hamlesi başlatılacaktır. Bu üçlü evre yaz ortasına kadar sürecek, meclis çalışmaları bir noktaya gelmemişse, AK Parti muhtemelen kendi anayasa paketini meclise getirecektir…”

Yeni anayasa-başkanlık sistemine doğru seferberliğin ilk işaretlerinden birisi, cumhurbaşkanının Anayasa Platformu'nda yaptığı konuşmaydı.
Tayyip Erdoğan'ın şu sözlerinin altını çizelim:

“Yeni Anayasa için 'Hep Birlikte Çağrısı'nın şu ana kadar yaklaşık 300 sivil toplum kuruluşumuz tarafından desteklendiğini öğrendim. Bu sayı kısa süre içerisinde inanıyorum ki çok daha yüksek rakamlara çıkacaktır. Bunun ise ülke genelinde milletin birliğine bir çağrı olduğuna inanıyorum. Çünkü bu mesele herhangi bir kurumun veya şahsın değil bizatihi milletimizin meselesidir.” (...) “Milletime özellikle sesleniyorum, şu yanlışı peşinen düzeltmek istiyorum. Başkanlık sistemi Tayyip Erdoğan'ın kişisel meselesi değildir. Bunu böyle bilelim. Bu sistemi Cumhurbaşkanlığımda da konuştum, Başbakanlığımda da konuştum, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum zaman da konuştum. Buna yeni başlamadık. Biz dersimizi iyi çalışıyoruz. Benim bu konuyu gündeme getirmem, Türkiye'nin hedeflerine ulaşabilmesi için böyle bir yönetim sistemine sahip olması gerektiğine olan samimi inancımdan kaynaklanıyor.”

Erdoğan'ın, hükümetin, AK Parti'nin arzusu ve iradesi bu yönde...
Türkiye önümüzdeki iki yıl bu eğilim ve bu gerçeği tartışacak.

Bunun tek nedeni siyasi iradenin eğilimi değil...
Ortada başka bir gerçeklik daha var.

Bu gerçeklik, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ve Erdoğan'ın bu makama gelmesiyle birlikte, siyasetin merkezi, siyasi olayların akışı, işin doğası itibariyle ve Erdoğan seçilmeden ilan ettiği gibi Beştepe'ye kaymaya başlamasıdır.

Ana politikaları tanımlamak, yönlendirmek, perspektif vermek açısından bu kayış tüm unsurlarıyla her geçen gün ortaya çıkıyor.

Erdoğan'ın Türkiye'nin büyükelçileri ve kaymakamlarıyla yaptığı ve televizyonların canlı verdiği toplantılar bu çerçevede önemli örneklerdi. Bu toplantılar, Erdoğan'ın devlet politikaları ötesinde, cari politikaların tanımlaması ve bu çerçevede verdiği, hükümeti de bağlayan politik direktifler olarak karşımıza çıktı.

Altını hemen çizelim:
Bu tür fiili gelişmelerin önemi, anayasaya uygunluk tartışmalarından çok esnek ve meşru yorumlar çerçevesinde fiili bir durumu tanımlaması ve yeni bir modelin şekillenmesidir.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Haber Ara