Dolar

34,8613

Euro

36,7629

Altın

3.042,55

Bist

10.141,62

Nahda hareketi nedir?

Nahda Hareketi (Arapça: حركة النهضة‎ Ḥarakat an-Nahḍah; İngilizce: Ennahda Movement; Fransızca: Mouvement Ennahdha), Tunus'taki ılımlı İslamcı siyasi parti Ennahda ya da Yeniden Doğuş (Rönesans) Partisinin ideolojik hareketidir.

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-11-19 22:05:26

Nahda hareketi nedir?

"İslami Hareket" olarak da bilinen grup, Raşid Gannuşi ve Abdülfettah Muru tarafından 1981'de "İslami Eğilim Hareketi" (Arapça: حركة الاتجاه الإسلامي‎ Ḥarakat al-Ittijāh al-Islāmī) parti olarak 1981 yılında kurulmuştur. Ekonomik kaynakların daha adil dağıtımı, çok partili demokrasinin kurulması ve günlük yaşama dindarlığın daha fazla girmesini savunmuş; bu amaçlara ulaşmak için de şiddet içermeyen yolların aranmasını önermiştir.

NAHDA ADINI ALIŞI

 

1984'ten sonra parti aleni olanların yanı sıra faaliyetlerini gizli olarak da sürdürebilmek için yeniden yapılandırılmıştır. Yasal olarak tanınmak için, 1989 yılında bugünkü adı olan Ḥarakat an-Nahḍa adını almıştır. Otoriter yönetim süresince parti yasadışı olarak kalmıştır.

NAHDA VE İKTİDARIN KARŞI KARŞIYA GELMESİ

Partinin 1989 yılında yapılan seçimlere katılımı yasaklanmıştır. Buna rağmen bazı üyeleri seçimlere bağımsız olarak katılmış ve Bin Ali rejiminin resmi rakamlarına göre ülke çapında % 10 ile % 17 arasında oy oranına ulaşmışlardır. İki yıl sonra Başkan Bin Ali 25.000 destekçisini hapse attırarak Nahda'yı karşısına almıştır.

Nahda üyeleri iktidar partisinin merkezine saldırmış ve çok fazla can kaybına, çok kişinin de yaralanmasına neden olmuşlardır. Nahda'nın yayın organı olan Al-Fajr gazetesi Tunus'ta yasaklanmış ve editörü Hammadi Cibali 1992 yılında resmi olmayan bir partiye üye olmak ve devlet yapısını değiştirme niyetiyle şiddete başvurmak suçundan 16 yıl hapis cezası ile yargılanmıştır.

Ayrıca Arapça yayın yapan televizyon kanalı El Zeitouna'nın Nahda ile bağlantısı olduğuna inanılmaktadır.

 

1980lerin sonlarında ve 1990ların başlarında parti ağır bir baskı altına alınmış, 1992den devrim sonrasına kadar Tunus'ta neredeyse tamamen ortadan kaybolmuştur. Bu süre boyunca On binlerce İslamcı hapse atılmış ya da sürgüne gönderilmiştir. Parti 1 Mart 2011'de yasal statüsünü kazanmıştır.

YASEMİN DEVRİMİYLE TEKRAR DİRİLEN EL NAHDA

Yasemin Devriminin başlangıcında, Raşid Gannuşi'yi Tunus'a gelişinde yaklaşık 1.000 kişi karşıladı. Partiden Tunus siyasi sahnesinde "hızlı bir yer edinen, gösterilere katılan ve başbakanla görüşen" bir hareket olarak bahsedilmiştir. Gannuşi ilk olarak partinin diğer Tunuslu muhalif gruplarla ortak prensiplerde anlaştığını duyurmuştur.

1 Mart 2011'de Yasemin Devriminin ortaya çıkmasıyla Zeynel Abidin Bin Ali yönetiminin çökmesinin ardından, Tunus Geçiş Hükümeti gruba siyasi parti kurabilmesi için izin vermiştir. Bunun sonrasında birçok laik rakibini geride bırakarak Tunusun en büyük ve en yaygın teşkilatlı partisi haline gelmiştir.

2011 SEÇİMLERİ SONRASI EL NAHDA

New York Times gazetesi, partinin Tunus'taki başarısına ilişkin bazıları iç kısımlarda desteğe sahip olacağına inanırken diğerleri Nahda Hareketinin geniş bir desteği arkasına alabilmesi için Tunus'un çok fazla laik olduğuna ilişkin farklı tahminlerde bulunmuştur. 22 Ocak 2011 tarihinde El Cezire Televizyonuna verdiği bir röportajda, Raşid Gannuşi İslam Halifeliğine karşı olduğunu ve İslam'ın çarpık anlaşılmasının bir sonucu olarak itham ettiği Hizb-ut Tahrir'in aksine bunun yerine demokrasiyi desteklediklerini ifade etmiştir.

Mart 2011'de yapılan anketler Nahda Hareketinin Tunus'taki siyasi partiler arasında % 29 oranıyla ilk sıraya yükseldiğini göstermiş, partiyi % 12,3 ile İlerici Demokratik Parti (PDP) ve % 7,1 ile Yenilenme (Ettajdid) Hareketi izlemiştir. Bu anket Tunusluların % 64,1'inin "ülkedeki siyasi partilerden nefret ettiklerini" ortaya koymuştur. Bu başarı bazı laiklerin seçimlerin ertelenmesini desteklemelerine ve "yeni Tunus'taki yerlerinden endişe eden birçok laik ve kadının korkusuna" neden olmuştur.

Mayıs 2011'de Nahda Genel Sekreteri Hammadi Cibali İslam ve Demokrasi Çalışmaları Merkezinin davetiyle Washington'a gitti. ABD Senatörleri John McCain ve Joe Lieberman ile görüştü.

24 Ekim 2011'de Tunus Kurucu Meclisi seçimlerinde, ülke tarihinin ilk şeffaf seçimini diğer partilerin açık ara önünde % 40 oy oranı ile 217 sandalyenin 89'unu alarak kazanmıştır.

Haber Ara