Al Jazeera'nin haberine göre İdlib'in kırsalındaki rejim yanlısı Şii Fua ve Kefreyya bölgeleri ile Şam'ın kırsalında Lübnan'ın sınırına yakın bir bölgede yer alan muhalif Madaya ve Zebadani bölgelerinin tahliyesi başladı.
İdlib'in kırsalındaki rejim yanlısı Şii Fua ve Kefreyya köyleri muhalif Fetih Ordusu, Şam'ın kırsalında muhaliflerin denetimindeki Sünni Madaya ve Zebadani bölgeleri ise Hizbullah ve rejim tarafından kuşatılmış durumda.
Fua ve Kefreyya'dan 8 bin kişinin Halep'e gönderilmesi bekleniyor. Madaya ve Zebadani'den tahliye edilecek kişi sayısı 3800... Söz konusu bölgelerde daha önce karşılıklı tahliyeler gerçekleştirilmişti. Ancak bu seferki tahliye şu ana kadar yapılan en büyük tahliye olacak.
29 Mart 2017'de kararlaştırılan tahliye anlaşması, bir yandan Esed karşıtı Tahrir Şam Heyeti ve Ahrar-u Şam grupları diğer yandan Hizbullah ve İran arasında varılmıştı. Katar, anlaşma için arabuluculuk yapmıştı.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), tahliye edilecek sivil ve silahlı kişileri taşımak için otobüs konvoylarının söz konusu bölgelere sevk edildiğini belirtti.
ESİR DEĞİŞ TOKUŞU ve TUTUKLULARA DA TAHLİYE
Esed yanlısı bir komutan, tahliye sürecini teyit etti. Anlaşma kapsamında ayrıca esir değiş tokuşunun da gerçekleştirileceğini ifade etti.
Anlaşmada, Şam'ın güneyinde bazı bölgelerde ateşkes uygulanması ve oraya insani yardımların ulaştırılması ve rejimin hapishanelerinde bulunan 1500 tutuklunun serbest bırakılması gibi maddeler de var.
İran destekli Hizbullah, 2013 yılından bu yana Suriye'de Esed rejiminin yanında muhaliflere karşı savaşıyor.
Hizbullah'ın yönetiminde bir askeri medya merkezi, Fua ve Kefreyya'daki rejim yanlısı güçlerin elinde 19 muhalif esirin Suriye Kızılay'nın denetiminde İdlib'e getirildiğini, bunların karşılığında muhaliflerin de elindeki bazı esirleri ve 7 cenazeyi teslim ettiğini söyledi.
Özgür Suriye Ordusu, Adını Şam'ın Fethi Cephesi olarak değiştiren Nusra Cephesi'nin başka muhalif gruplarla birleşerek kurduğu Tahrir Şam Heyeti ve Ahrar-u Şam grubu tarafından onaylanan bu anlaşmaya tepki göstermişr ve bunu zorunlu tehcir yoluyla yapılan demografik değişim olarak nitelemişti.
ÖSO, bu anlaşmanın İran'ın Şam'daki hegemonyasının artmasına hizmet ettiğini öne sürmüştü.
MUHALİFLER VE HİZBULLAH ARASINDA BÜYÜK 'TAHLİYE' ANLAŞMASI (TIKLAYINIZ)
ÖSO'DAN '4 BÖLGE' ANLAŞMASINA TEPKİ (TIKLAYINIZ)