15 Temmuz darbe girişimi öncesinde ve sonrasında yapılan operasyonlarla ülke içindeki faaliyetlerine balyoz indirilen FETÖ'nün yurt dışındaki yapılanmasıyla ilgili de harekete geçildi.
Birçok ülkede eğitim adı altında yürüttüğü faaliyetleri iki ülke ilişkileri sayesinde durdurulan, okulları kapatılan örgütün yurt dışı yapılanmasında görev alan üyeleri de tek tek yakalanmaya başladı.
PAKİSTAN İLE EŞ ZAMANLI OPERASYON
Geçtiğimiz günlerde MİT'in düzenlediği operasyonla Pakistan'daki FETÖ okullarının müdürü Mesut Kaçmaz ile eşi Meral Kaçmaz Türkiye'ye getirilmişti. Lahor'da gözaltına alındıktan sonra özel uçakla getirilen ve İstanbul Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında sorgusuna devam edilen Kaçmaz ile eş zamanlı olarak Endonezya'da da kritik bir ismin yakalandığı ortaya çıktı.
Türkiye'deki 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Pakistan'da FETÖ'ye bağlı 28 PakTürk okulunun müdür ve öğretmenlerinin Türkiye'ye iadesi talep edilmişti. Pakistan hükümeti bu konuda ayak direse de öğretmenlerin çalışma izinleri iptal edildi ve iade süreci başladı. Ancak FETÖ mensupları BM Göçmen Yüksek Komiserliği'ne başvurarak aldıkları mülteci adayı sertifikasıyla bu ülkede yaşamlarını sürdürmeye devam etti. FETÖ'cü listesinin en tepesinde ise PakTürk okullarının müdürü Mesut Kaçmaz bulunuyordu. Kaçmaz, eşi ve iki kızıyla birlikte Lahor kentinde hayatını sürdürmeye devam ederken geçtiğimiz ay sabaha karşı Pakistan güvenlik görevlileri tarafından evlerinden başlarına çuval geçirilerek alındı. Olayın açığa çıkmasının ardından Pakistan karıştı.
TALEP TÜRKİYE'DEN GELDİ
Pakistan basınına göre operasyon Pakistan güvenlik güçlerinin terörle mücadele birimi tarafından gerçekleştirildi. Talebin Türkiye'den geldiği belirtildi. BM Göçmen Yüksek Komiserliği olayı yakından takip ettiklerini açıkladı. Pakistan'daki FETÖ'cüler ise haklarında ‘sınırdışı edilemez' kararı bulunmasına rağmen bu ailenin gözaltına alınmasının büyük bir hukuk ihlali olduğunu ileri sürdü. Aradan günler geçmesine rağmen Kaçmaz ailesinin nerede tutulduğuna ilişkin hiçbir bilgi verilmedi. Pakistan hükümeti de sessizliğini korudu. Dawn gazetesi olayın peşini bırakmadı ve ailenin Türkiye'den gelen özel bir uçakla gönderildiğini ortaya çıkardı. Habere göre gelen uçakta Türk polisler bulunuyordu ve Pakistan polisinden aileyi teslim aldılar.
HAKİME LİSTE VERDİLER
Bu haberin ardından kavga daha da alevlendi. Orhan Uygun isimli bir FETÖ'cü tarafından açılan dava sonucunda mahkeme, ailenin aksi yönde bir mahkeme kararı olmasına ve BM iznine rağmen pasaportları bile Pakistan'dayken Türkiye'ye gönderilmesinin açık hukuk ihlali olduğuna karar verdi. Pakistan hükümetinin mahkeme izni olmadan hiçbir Türk vatandaşını sınırdışı edemeyeceğine hükmeden Lahore Yüksek Mahkemesi, Türkiye'den gelen uçağın iniş kalkış kayıtlarının da Sivil Havacılık Otoritesi tarafından kendilerine teslim edilmesini emretti. Hakim Şems Mahmud Mirza, kendisine FETÖ'cülerin avukatı Esma Cihangir tarafından verilerin Türkler'in listesini de inceledikten sonra bu kişilerin de ‘deport' tehlikesi bulunduğuna hükmederek Pakistan Polis Teşkilatı'nın listede bulunan her bir kişinin evlerinin önüne polis koruması yerleştirilmesine karar verdi.