Mavi Marmara davası yarın görülecek

İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Mavi Marmara Ceza Davası’nın 12. Duruşması 20 Eylül 2016 Salı günü saat 09:30’da Çağlayan Adliyesi’nde görülecek.

10 Yıl Önce Güncellendi

2016-09-19 15:23:57

İsrail Genelkurmay Dönem Başkanı Rau Gabiel Ashkenazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Maron, Hava Kuvvetleri İstihbarat Sorumlusu Avishay Levi ve İsrail İstihbarat Başkanı Amos Yadlin'in sanık olarak yargılandığı Mavi Marmara Ceza Davası'nın 12. duruşması yarın Çağlayan Adliyesi'nde yapılacak.

Davada, İsrail Genelkurmay Dönem Başkanı Rau Gabiel Ashkenazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Maron, Hava Kuvvetleri İstihbarat Sorumlusu Avishay Levi ve İsrail İstihbarat Başkanı Amos Yadlin sanık olarak yargılanıyor. Bu dört sanık hakkında kırmızı bültenle INTERPOL vasıtasıyla yakalanmaları için karar çıkmıştı. Mavi Marmara gemisine İsrail'in yapmış olduğu saldırı ve katliamda hayatını kaybeden 10 şehidin aileleri davanın her duruşmasını takip ediyor. Bu duruşmada da mahkeme salonunda olacaklar. Ayrıca, İsrail saldırısında ölümcül derecede ağır yaralanan biri Filistinli diğerleri Türkiyeli 56 kişi, dünyaca ünlü solcu aktivistler, gemilerdeki Filistinliler, birçok devletten milletvekillerinin de aralarında olduğu toplam 430 Türkiyeli mağdur ile 37 ülkeden 318 kişi olmak üzere toplam 748 mağdur ve suçlardan zarar gören gerçek kişi ve birçok tüzel kişi mağdur da bu davanın tarafı ve takipçisi. Öte yandan şu anda İsrail zindanlarında olan Mavi Marmara yolcusu Filistinli lider Şeyh Raid Salah ile Mısır zindanlarında olan ve Şehit Esma Biltaci'nin babası Mavi Marmara yolcusu Mısırlı lider Muhammed Biltaci de bu davada müştekiler arasında yer alıyor. Davanın en ilginç sahiplerinden biri de ilk duruşmada ifade veren Joe Maedors. Joe Maedors, 1967 yılında ABD gemisi Liberty'de İsrail'in saldırısına uğramış ve yaralanmıştı. Maedors bu mahkemede adaletin yerini bulacağına olan inancı ile bu davanın sıkı bir takipçisi. Sanıklar, kasten adam öldürme, işkence, kasten adam öldürmeye teşebbüs, nitelikli kasten yaralama, kasten yaralama, nitelikli yağma, deniz ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma, nitelikli mala zarar verme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, eziyet suçlarını azmettirme suçlarından yargılanmaktalar. Yabancı mağdurlar, yabancı avukatları ile bu davayı sürekli takip ediyorlar. Dünya medyasının da takip ettiği davayla ilgili açıklamaların yapılacağı basın toplantısına tüm medya mensupları davetlidir. Katılımınızı rica ederiz..

E Og

Biz İsrail'i değil kendimizi yargılıyoruz. Zira antlaşma gereği bu konuda İsrail tarafına açılan bir davada kendilerinin mahkum edilmesi halinde bile cezayı Türkiye ödeyecek. Bu kadar saçma bir durum ile karşı karşıya bırakılmamıza rağmen, ailelerin vazgeçmemesi ve gerekirse Türkiye'nin bu cezayı ödemesi gerekiyor. Ailelerin bu konuda taviz vermemesi gerekiyor. 'Zaten antlaşma yapılırken kendilerine sorulmadı da..' bknz. 'Bize mi sordular?'.

adil

İsrail ve TC tazminatta anlaşmış gibi, dolaylı olarak suçun kabulü olmuş yani.. yasal olarak tarafların suçlama-savunma ifadeleri, iddiaları, delilleri net-objektif olmalı, uluslararası hukuka uygunluk sağlanmalı, karar ve aşamaları da.. objektif olunca sürpriz beyanlara ve sonuçlara da hazır olmalı.. aksi halde uluslararası hukuk da muteber olmaz ve sonuç alınamaz.. bu evrensel hukuk kuralıdır zaten.. belki sanıkların yargılaması israil tarafınca adil yargılama garanti edilirse orada da ikmal edilebilir.. seçenek olarak.. her şey değerlendirilmeli.. (bm,lahey,aihm,vs) .. hayırlısı olsun..