Hukukçu Kadınlar Derneği, Memur-Sen, Süreyya Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği, HAKEDER, Yeni Dünya Vakfı, AKDER, TEVKAD, Beyazgül Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, İnsan ve Medeniyet Hareketi, OKED, KAYFED, Uluslararası Fatıma Derneği, DÜNYEV, Türk Gençlik Vakfı, NEYAD, 28 Şubat Öğrenci Derneği, BAKAP, HEKVA, AİLEMİZDER, UKTE, AYSİT, ASİTANE Vakfı, İftaf İlim ve Kültür Derneği, AYDOST, İGETEV, Haseki Kadın Vakfı, Hukukçu Hanımlar Derneği, GençDüşün, KASAV isimli STK'lar Eylül Yağlıkara ve Leyla Aydemir için ortak bir bildiri yayınladı. İşte o bildiri:
"Son günlerde Türkiye kamuoyuna mal olan Eylül çocuğumuza tecavüz edilip katledilmesi, Leyla çocuğumuzun ihmalden ölmesi ve geçmiş yıllarda benzer cinsel istismar/cinayet vakalarının yaşanmış olması çocuklara yönelik taciz, tecavüz, ensest, ihmal gibi elim hadiselerin hukuki, psikolojik ve sosyolojik düzlemde devlet ve sivil toplum nezdinde acilen gündeme alınıp yeni çözümler üretilmesini zaruri hale getirmiştir.
Devletimiz son yıllarda yaşanan bu tür menfi hadiselerin suç işlenmeden önce engellenmesi için koruyucu tedbirler ve suç işlendikten sonra cezalandırılması hususunda da gerekli kanuni düzenlemeleri üst seviyede hayata geçirmiş olsa da maalesef bu suçların önüne geçilmesi tam olarak mümkün olamamıştır.
"ÇOCUK İSTİSMARI VE İHMALİ"
Toplum vicdanını kanatan bu tür problemli alanlar dahil aile, kadın, çocuk ve gençlere yönelik çalışmalar yürüten Sivil Toplum Kuruluşları olarak; Hukukçu Kadınlar Derneği'nin çağrısı ile "Çocuk İstismarı ve İhmali"nin görüşülmesi gündemiyle bir araya gelinmiştir. Durumun vahameti ve aciliyeti dolayısıyla hazırlanmakta olan geniş bir raporun kısa özeti niteliğindeki basın bildirisini kamuoyuna sunuyoruz.
Özellikle bu tür suçların işlenmesini teşvik eden, suç işlemeye yatkın bireyler üzerinde oluşturduğu algı ile suça ortaklık yapan basın yayın kuruluşlarının televizyon, radyo, gazete, sosyal medya kanalı ile yaptığı yayın ve her türlü basılı eserin pornografik unsurlardan arındırılması hususunda devletimizin hukuki her türlü tedbiri alması, RTÜK vasıtasıyla medya ciddi bir kontrol mekanizmasına tabii tutulmalıdır.
Bu çerçevede aile bütünlüğü ve çocukların bedensel bütünlüğünün korunması, medya ve kitle iletişim araçlarının bilinçli kullanımı hususunda eğitilmesi, bilgilendirici kamu spotu ve kısa filmlerin hazırlanması; cinsel istismara maruz kalan çocuk, kadın, engelli, erkek ve yaşlı gibi mağdurların herhangi bir etiketlenmeye ve baskıya maruz kalmadan, ruh ve beden sağlığına kavuşturacak onarıcı politika geliştirilmelidir.
Konunun hassasiyeti ve toplumun bütününün problemi olan meselenin özünden ve amacından uzaklaştırmadan, çarpıtmadan ve ayrıştırmadan toplumu vicdan paydasında birleştirici her türlü gayret ve çabanın içinde olmak, suça ve suçluya sıfır toleransla mücadele etmek devletimizle birlikte Sivil Toplum Kuruluşları olarak hepimizin ortak görevidir.
Bu vesileyle Kadın Sivil Toplum Kuruluşları olarak bu çalışmada bizleri bir araya getiren toplumu derinden sarsan Eylül ve Leyla çocuğumuza Allah'tan rahmet, ailelerine sabırlar diliyoruz."