TIMETURK | HABER MERKEZİ
MERVE KURBAN ARSLAN-PINAR HİLAL BALTA
Bazı kelimeler vuruyor zihin duvarlarımıza: “Hoca, dava, mücadele, milli…”
Biz! Bunu görenler, dinleyenler, hissedenler için Erbakan Hoca, bir anlam…
Ölümünün altıncı yılında Erbakan Hoca'yı sorduk, anlattılar:
“MÜCADELE ADAMI”
Star Gazetesi Yazarı Ahmet Taşgetiren:
"Müslümanların siyaset alanındaki yürüyüşünün sembol ismi Erbakan… Türkiye siyasetinde özgün ve farklı bir damar… ‘Her parti bir yana, o çizgi bir yana' denilecek nitelikte farklı ve özgün isim…
Erbakan, farklı siyasi yapılanmalar içinde var olmaya çalışan İslami duyarlılığın, sistemi restore etmeye yönelik iradenin müstakil bir mecrada toparlanabilmesi için yollara düşmüş bir kişilik.
Katı laik sistem mantığı içinden millet imanına yol açmaya çalışan bir mücadele adamı.
İdeallerini açabildiği kadar açan, ama açtığı kadarıyla bile neyi hedeflediği bilinen bir öncü isim.
Kurulu düzenin peş peşe yol kesmelerine rağmen düştüğü yerden kalkmayı başarabilen bir irade insanı. Önemli bir kilometre taşı… Erbakan, bugünün Türkiye siyasetinin oluşumunda hiç şüphesiz önemli bir gelecek yatırımcısı."
“TÜRKİYE'NİN YENİ TÜRKİYE OLMASININ ÖNÜNÜ AÇAN ADAM”
Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş:
"Bu memleketin sıradan insanlarını müdür, genel müdür, daire başkanı, milletvekili, bakan, başbakan hatta cumhurbaşkanı olabilecekleri konusunda ikna eden ve bütün bunların olabilmesi adına ortamı uygun hale getirmek için hayatı boyunca gayret eden, yani Türkiye'nin yeni Türkiye olmasının yolunu açan adam.
1940'ların sonunda başladığı mücadele hayatında, bütün yenilgileri üzerine üzerine giderek zafere çevirmesini bilmiş bir adam... Geçmişten ders almayı ihmal etmese de, detaylara takılıp kalmadan: 'Evet, şimdi ne yapıyoruz?' sorusuyla, geleceğe odaklanan adam. Bu ülkenin bizim olduğuna, dolayısıyla bizim tarafımızdan yönetilmesi gerektiğine inanan ve bunun gerçekleşebilmesi için mümkün olan her yolu deneyip, bu süreçte yara bere alsa da, sonunda selamete ulaşan yolları bizlere gösteren insan...
Söylenebilecek şeyler tabii ki çok. Ancak temel esas, Erbakan Hoca'nın bir dava adamı olduğu ve bütün mesaisini, sağlığını o davanın muzaffer olması için harcadığı...
Başbakan, bakan, milletvekili, genel başkan, profesör, mahpus... Her ne halde olursa olsun bütün sıfatları bir kenara bırakıp Cenab-ı Hakk'ın rızasını kazanmayı esas alan ve bu yönde belirlediği hedeflere kilitlenen bir insan..."
“ERBAKAN'IN ZİHNİMDEKİ KARŞILIĞI: DAVA”
Yeni Şafak Yazarı Taha Kılınç:
"Anadolu'nun ücra bir köşesinde, kuruluşundan kapatılışına kadar Refah Partisi'nin ilçe başkanlığını yapmış bir babanın oğlu olarak, Necmettin Erbakan'ın zihnimdeki karşılığı: Dava.
Sonraları dünya siyasetini okuma biçimine düştüğüm şerhler de, çocukluğuma ve ilk gençliğime damgasını vuran o 'dava'nın gölgesinden hiç çıkamadı. İyi ki de çıkamadı. Bu sayede Erbakan Hoca'ya sevgi ve saygımı hiç yitirmedim.
Her fani gibi hataları ve eksikleri vardı mutlaka. Ama bize ve bu ülkeye öğrettikleriyle hataları kıyaslandığında, sadaka-i câriye kabilinden devasa bir çığır açtığı da şüphe götürmez.
Mevlâmız kendisine rahmetiyle muamele buyursun, hepimizi cennetinde bir araya getirsin."
“İSLAM DÜNYASININ BİRLİĞİNE ADANMIŞ BİR ÖMÜR…”
Gazeteci-Yazar Hakan Albayrak:
"Post-Kemalizmin müjdecisi. Devletin ıslahına, halkın ihyasına, ülkenin şahlanışına, İslam dünyasının birliğine, emperyalizmin -evvela Siyonizmin- mahvına Allah rızası için adanmış bir ömür. Yeni bir Türkiye ve dünya tasavvurunun ifadesidir Erbakan…"
“TÜRKİYE'NİN DEMOKRATİKLEŞMESİ ZEMİNİNİ HAZIRLAMIŞTI”
Gazeteci-Yazar Mahmut Övür:
"Cumhuriyeti kuran parti içinden çıkmayan sivil bir siyasetçiydi. Temsil ettiği kitleyi ve örgütlerini kritik olan 70'li yıllarda bile şiddetten uzak tutmayı başardı. Belki de bu nedenle partileri, her darbenin, en önemlisi de 28 Şubat postmodern darbesinin gerekçesi sayıldı... Erbakan Hoca ve ekibi, Türkiye siyasetinde çok farklı dinamikleri harekete geçiren ilklere imza attılar. Sağ iktidarlarla yerel yönetimler arasında yeni bir ilişki kurdular. Örgütlenmede ve siyasal çalışmada teknolojiyi devreye soktular. Partilileri, seçmen sandık başlarında aktif görev yapmayı başlattılar...
...Erbakan Hoca, sadece Türkiye ölçeğinde değil dünya "Siyasi İslam"ı açısından hem dikkate alınan, hem de laik demokratik sistem içinde siyaset yapma yeteneğiyle izlenen bir liderdi. O siyasi çizgi Türkiye'nin ana damarlarından biriydi ve kendini yenilemeyi bildi. Bu nedenle de iki cumhurbaşkanı, dört başbakan çıkarmayı başardığı gibi bugün İslam coğrafyasıyla batı arasında da siyasi model durumunda. Erbakan Hoca belki Cumhuriyetin demokrasiyle buluşmasını başaramadı ama başarılması için önemli bir siyasi zemin hazırladı. Bugün Türkiye'nin bölgesinde laik, demokratik, hukuk devleti olarak anılıyorsa ve bu özelliğiyle güven veriyorsa bunda Erbakan Hoca'nın önemli bir katkısı var..."
(Yazarın bilgisi dâhilinde 1 Mart 2011 tarihli köşe yazısından alıntılanmıştır.)
İSLAM DÜNYASI İÇİN BÜYÜK BİR DEĞERDİR”
Gazeteci-Yazar Adem Özköse:
"2005'te ABD işgali altındaki Irak'tayım. Iraklı direnişçiler, İstanbul'dan geldiğimizi duyduğunda bize Erbakan'ın sağlığını sormuştu.
2006 yılında Ürdün'deki Filistinlilerle sohbetimizde bize şunları söylemişlerdi: "Filistin'in de Kudüs'ün de Irak'ın da kurtuluşu Türkiye halkının elindedir. Bu da ancak Türkiye'ye Erbakan Hoca'nın liderlik yapmasıyla gerçekleşebilir."
Yine orada Afgan halkının Ruslara karşı verdiği direnişin unutulmaz isimlerinden olan şehit Abdullah Azzam'ın eşi Semiha Hanım, “Türkiye'den Necmeddin Erbakan Hoca'yı ailece çok iyi tanıyoruz. Zaten Abdullah Azzam da hayatta iken Erbakan'ı çok severdi ve zaman zaman onunla görüşürdü…” demişti.
2006'da Taliban kamplarında görüşmeler yapmak için Afganistan'dayım. Buradan ayrılırken beni İran sınırına götüren 48 yaşlarında bir Afgan şöyle söylemişti:
"Erbakan Hoca Ruslarla yaptığımız cihad esnasında bize çok yardım etti. Biz onun Afgan halkına yaptığı yardımlar hiç unutmadık. Eğer Türkiye'ye gittiğinde Erbakan Hoca'yı görürsen ona bizden çok selam söyle."
2008'de Şam'dayım. Buradaki İslami hareket liderlerinin Erbakan'a karşı besledikleri sevgi ve saygıyı gördüm.
Türkiye'de birçok Müslüman'ın adını bile duymadığı Patani'nin Erbakan hocanın hep aklında ve gündeminde olduğunu öğrendim.
Erbakan Hoca, İslam dünyası için büyük bir değerdir. Türkiye dışına çıkıp, farklı ülkelerdeki Müslümanlarla ve İslami hareket liderleriyle sohbet etme imkanı bulduğunuzda bunu rahatlıkla fark edeceksiniz.
(Yazarın bilgisi dâhilinde ‘Erbakan ve İslam Dünyası' başlıklı yazısından alıntılanmıştır.)
"ONA BAKTIĞINDA İSLAM'I HATIRLATIR"
Timeturk Yazarı Ensar Çalışkan:
"Erbakan benim hayatımda tanıdığım ilk mücahiddi. Çocukken ailemin evde komşulara izlettiği video kasetlerde görmüştüm onu. Gençlik yıllarımda siyasi hareketi benimsemesem de ona olan sevgim hiç eksilmedi. Ona baktığınızda size mutlaka İslam'dan bir şeyleri hatırlatırdı. Yaşantısıyla, duruşuyla, siyasetiyle her şeyi ile İslam'ı hatırlatan ender şahsiyetlerden birisiydi.
Türkiye'de siyasi alanda ve davet alanında onun yaptığı çalışmalardan ve kurduğu müesseselerden yararlanmayan kimse olmamıştır sanırım. Türkiye'deki muhafazakar kesim ve iktidar sahipleri birçok şeyi Erbakan Hoca'ya borçludur. Erbakan Hoca'ya yaşarken gerekli desteğin verilmemiş olması ülkemiz açısından bir talihsizliktir. Fikir üreten, iş üreten, yaptığı her işte yalnızca Allah'ın rızasını gözeten ve yaptıklarının karşılığını sadece Allah'tan bekleyen önemli bir liderdi. Devlet töreni istemeden sade bir cenaze töreni vasiyet etmesi ise onun ne kadar mütevazi ve hassas bir Müslüman olduğunun en önemli göstergesidir."
"SİYONİZM TEHLİKESİNİ BEYNİMİZE KAZIDI"
Gazeteci Aktivist Muhammed İkbal Köseoğlu:
"Acayip şeylerden bahsetti bize. Hakkı hâkim kılmak için İslam'ın temel prensiplerini 'Adil Düzen' diye karşımıza çıkardı. Bir yöntem öğretmiş oldu. Siyonizm tehlikesini beynimize kazıdı. Belki biraz fazla bile kazımış olabilir. Sadece söylem değil aynı zamanda eylem adamıydı. Mavi Marmara'nın müsebbibinin Erbakan Hoca olduğunu hala bilmeyen var mı? Onun özel sohbetlerine katılanların çok iyi bildiği üzere hayatının merkezinde "cihat" vardı. Öyle ya Bosna ve Çeçenistan için yaptıkları yeter! Bu mevzuları bilmeyenler bilenlerden öğrensin. Sonra "manyetik alan" diye bir şeyden bahsetti. Ne hayaller kurdurdu bize. Devrelerimizi yaktı. Üst düzey bir okul gibiydi Hoca. Hayırlısıyla hayırsızıyla çok talebe yetişti o okuldan. Eksiğiyle, fazlasıyla; hatasıyla sevabıyla göçtü gitti bu dünyadan. Geriye önemli bir miras bıraktı. Bütün bir hayatın cihattan ibaret olduğu mirasını... Özetle o "Mücahit" Erbakan'dı!"