Milli Gazete'nin haberine göre Tez araştırması için dün Kudüs'e giden Türk vatandaşı, Marmara Üniversitesi öğrencisi Şeyma Enes işgalci İsrail yetkilileri tarafından Ben Gurion Uluslararası Havalimanında yaklaşık 24 saattir alıkonulduğu öğrenildi.
Sosyal medya hesabından alıkonulduğunu belirten Şeyma Enes konsolosluk yetkililerinin ilgilendikleri ama umudunun olmadığını söyledi.
Türk Dışişleri Bakanlığı'nın konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapıp yapmaması bilinmiyor.
Şeyma Enes isimli öğrenci facebook hesabından şu ifadelere yer verdi:
"Eeevet gün geçmiyor ki kendimi bir maceranın ortasında bulmayayım.. bilenler bilir tez konumla ilgili bir araştırma yapmak için bir kaç aydır Filistin'e gitmek üzere hazırlıklar yapıyordum. Vizeyi aldım, herşeyi ayarladım, çok güzel derken bu gece itibariyle saat 3'de Telaviv Ben gorion havalimanına inmiş bulundum. Havaalanında daha pasaport kontrol noktasına yeni ulaşmıştım ki arka taraflardan gelen sivil giyimli bir adam bir anda yanımda bitti, pasaportu görevliye uzatmamla, bu herifin görevliden alması aynı saniyeler içinde gerçekleşti. Bu saniyeler içerisinde aynı zaman bu herif görevliye bir şeyler söyledi ve görevli bana hiç bir soru sormadan, ileride geçip beklememi pasaportumu getireceklerini söyledi. (Pasaportum hala gelmedi 8 saat oldu.) Biraz bekledikten sonra sorgu sual faslı başladı.. Telefonumdaki bütün Filistin numaraları teker teker soruldu.. Okuduğum okulu soruyor, marmara üniversitesi diyorum, mavi marmara mı diyor.. Çalıştığım yerle ilgili sorular soruyor belli ki daha önce hazırlanmışlar.. sabah 7'ye kadar sorgu bekle sorgu bekle derken sonuç olarak ülkeye girişiniz güvenlik tehdidi oluşturduğu için engellenmiştir diyorlar.. Sonra yine bir bekleme süresi, 10 yıl bu yasağın devam edeceği gerçeği derken asıl eğlence başlıyor, benim gibi deported edilen 3 arkadaş daha var bugün. iki tanesi güney afrikalı siyahi bir erkek bir kadın, biri de fransız bir yahudi ancak israilliler yahudi olduğuna inanmadıkları için bunların hiç birinin ülkeye hicretini kabul etmemiş geri gönderiyorlar. Fransız olan başka dil bilmiyor ama sürekli konuşuyor, bu gidişle fransızcamı geliştirmiş olacağım eve dönene kadar, yine bu fransız çok dindar, tv yi kapatın şabat bugün, yemek koşerli mi gibi kavgalara tutuşuyor, en sonunda bizi havalanında farklı bir yere getirdiler (bir nevi hapisane) burada da fransız hadi herkes dua etsin, sen Allah'a dua et, siz ikiniz Jesus (Hz İsa) ya dua edin diyor ve başlıyor kendi öne arka sallanmalı duasına :D resmen temel fıkraları gibi olduk bir fransız iki güneyli bi türk israil havaalanında mahsur kalmış diye anlatacağım bundan böyle. Bütün bunları 24 saatten fazla süredir uyumamış bir Şeyma yazıyor, ayrıca sinirleri oldukça birbirine girmiş icinde bulunduğu durumdan dolayı ama merakınızı gidermek icin iş görür sanırım. Eve ne zaman döneceğimiz hala belli değil, konsolosluk elinden geleni yapmaya çalışıyor ama pek umutlu değilim.. neyse ya israil beni kendisi için tehlikeli görüyorsa, bu benim için büyük onurdur diyorum vesselam.."
