Keşmir'de Hizbul Mücahidin örgütünün lideri Syed Salahuddin, ABD'nin kendisini terör listesine almasını kınadı ve bunun Hindistan'ı memnun etmek için atılmış “sembolik bir adım” olduğunu söyledi.
Hizbul Mücahidin örgütünün 70 yaşındaki lideri Salahuddin, Pakistan'ın başkenti İslamabad'da AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Salahuddin, ABD tarafından terör listesine alınsa da kendisini halen “özgürlük savaşçısı” olarak gördüğünü belirterek Cammu Keşmir'deki mücadelesini sürdüreceğini ifade etti.
Söz konusu kararın ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin tek taraflı bir adımı olduğuna dikkati çeken Salahuddin, “Birleşmiş Milletler (BM) tarafından desteklenmeyen bir kararın, Keşmirlilerin özgürlük mücadelesine bir etkisi olmayacaktır.” dedi.
"KARAR, RÜŞVET NİTELİĞİNDE"
Salahuddin, kararın ironik ve haksız olduğuna işaret ederek “Karar, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'ye verilmiş bir rüşvet niteliğindedir. Asıl terörist kendisi olan Modi'ye, 2002'de Ahmadabad'da Müslümanlara yaptığı soykırımın ardından ABDvizesi bile verilmemeliydi.” diye konuştu.
Kendisinin terör listesine alınmasının Hint yönetimini memnun etmek için “sembolik bir adım olduğunu” söyleyen Salahuddin, “İddia ediyorum ki ABD, 42 yıllık direniş geçmişimde ‘terör eylemi' olarak nitelendirilebilecek bir hareket bile gösteremez.” ifadesini kullandı.
Salahuddin, Trump'ın kendisini terörist ilan ederek ABDdeğerleri, anayasası ve tarihiyle dalga geçtiğini belirterek şunları söyledi:
“Trump'a hatırlatmak isterim ki ülkesinin ilk başkanı George Washington, Britanya'ya karşı silahlı direniş sergilemişti. Hint direnişçiler Subhas Çandra ve Bhagat Singh de Britanya'dan bağımsızlık kazanmak için aynı yolu benimsemişlerdi. Eğer bunlar terörist değilse Salahuddin ve diğer Keşmirli özgürlük savaşçıları nasıl terörist olarak nitelendirilebilir?”
"ABD CİDDİ VE SAMİMİ DEĞİL" ALGISI
ABD'nin kendisini terörist ilan etse de “Keşmir politikasında bir değişiklik olmadığını” ilan etmesini eleştiren Salahuddin, “Bu iki yüzlü bir yaklaşım. Keşmirliler arasında genel olarak ‘ABD'nin buradaki direniş konusunda hiçbir zaman ciddi ve samimi olmadığı‘ algısı hakim.” diye konuştu.
Salahuddin, Pakistan'ın ABD'nin kendisini terör listesine almasına tepki göstermesinin ve kararı “haksız” olarak nitelendirmesinin “hızlı ve yerinde” bir tepki olduğunu vurguladı.
ABD'nin kararının Hindistan'ın diplomatik zaferi olduğunu kabul etmeyen Salahuddin, “Kesinlikle zafer söz konusu değildir çünkü mücadelemize etkisi olmayacaktır. Tam tersi daha da güçlü devam edecektir inşallah.” ifadelerini kullandı.
Salahuddin, bölgedeki dengeler yeniden şekillenirken kendisinin “günah keçisi” ilan edildiğini vurgulayarak “Hindistan ve ABD'nin birbirine, Pakistan'ın ise Çin'e ve Rusya'ya yakınlaştığı” yorumunu yaptı.
“ABD'nin politikaları tamamen kendi menfaatlerine göre değişiyor.” diyen Salahuddin, “Mevcut çıkarları Çin'e karşı Hindistan'ı desteklemek üzerine. O yüzden, böylesi mantıksız kararlar alarak Hindistan'ı memnun etmeye çalışıyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
"ÖZGÜRLÜK MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ"
Gerçek ismi Syed Yusuf Şah olan Salahuddin, “Ben ve diğer tüm Keşmirli direnişçiler, yasal özgürlük savaşçılarıyız. Bu haksız ve mantıksız karara rağmen özgürlük mücadelemize devam edeceğiz.” dedi.
Salahuddin ayrıca uluslararası toplum ve BM'nin Keşmir konusundaki sözlerini yerine getirme konusunda başarısız olduğunu söyledi.
“Küresel bir programımız yok.” diyen Salahuddin, "Tek hedefimiz Cammu Keşmir'in işgal güçlerine karşı bağımsızlığını kazanması. Ne fazlası ne eksiği.” ifadelerini kullandı.
Salahuddin, Hizbul Mücahidin grubunun Hindistan'ı Keşmir dışından bile vurabilecek kapasiteye ulaştığını belirterek “Ancak bunu hiçbir zaman yapmadık. Bizim Cammu Keşmir dışında Hindistan'a saldırmamızı engelleyen bazı prensiplerimiz var.” diye konuştu.
Salahuddin ayrıca Cammu Keşmir'in Hint alt kıtasında toplumsal uyumun olduğu ve Hindu-Müslüman kardeşliğinin görüldüğü tek toprak parçası olduğunun altını çizdi.
"KEŞMİRLİLER TÜRKİYE'YE MİNNETTAR"
Türk halkına da Keşmir'in bağımsızlık mücadelesine gösterdikleri destekten dolayı teşekkür eden Hizbul Mücahidin lideri, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her zaman Keşmir ve Filistin halkının haklı mücadelesini desteklemiştir.” şeklinde konuştu.
Salahuddin, Türkiye'nin Keşmir sorununun çözümü için oynadığı rolden memnun olduğunu kaydederek “Keşmirliler, Türk halkına ve hükümetine şartsız desteklerinden dolayı minnettardır.” dedi.
Cammu Keşmir'deki direnişçi gruplar, 1989'dan bu yana bağımsız olmak ya da Pakistan'a bağlanmak için eylemler yapıyor.
Güvenlik güçleri ile Hizbul Mücahidin arasında 8 Temmuz 2016'da da çıkan çatışmada, örgütün üst düzey üyelerinden Burhan Wani'nin öldürülmesinden sonra on binlerce kişi sokaklara dökülmüştü. Protestolar sırasında 63 kişi hayatını kaybetmişti.
İngiltere'den bağımsızlıklarını kazandıkları 1947'den bu yana Hindistan ve Pakistan arasında tartışma konusu olan Keşmir'de yaşanan şiddet olaylarında 70 bin kişi öldü.
Ahsen Dara tarafından 1989 yılında Keşmir'de kurulan Hizbul Mücahidin örgütünün merkezi Pakistan kontrolündeki Azad Keşmir'in başkenti Muzafferabad'da bulunuyor.
Trump yönetimi, Hindistan Başbakanı Modi'nin haziran sonundaki ABD ziyareti öncesinde, Hizbul Mücahidin lideri Salahuddin'i terör listesine aldığını duyurmuştu.