FETÖ'ye yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede ifadesine yer verilen havacı subaylardan sorumlu kişi, Fetullah Gülen'in kitaplarının özel olarak geliştirilen şifrelenmiş 'Bounce' oyunu üzerinden subaylara nasıl okutulduğunu anlattı.
"GÜLEN'İN KİTAPLARI DİJİTAL ORTAMDA ŞİFRLENEREK VERİLİYORDU"
Karar'da yer alan habere göre, FETÖ'nün, Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) kendilerini kamufle ederek faaliyet gösteren örgüt mensuplarının deşifre olmaması için gizliliğe önem verdiğini dile getiren İ.D.Ç, buna yönelik bazı tedbirler aldıklarını itiraf etti.
"Kripto" diye tabir edilen subayların, Gülen'in kitapları ve örgüt propagandasının yapıldığı yayınların fiziki olarak bulundurmasının "yasak olduğu"nu anlatan İ.D.Ç, bu kitap ve yayınların FETÖ'cü subaylara dijital ortamda şifrelenmiş şekilde verildiğini kaydetti.
SANKİ OYUN OYNUYOR
İ.D.Ç, örgütteki "kripto subayların" Gülen'in kitaplarına nasıl ulaştığı konusunda şu bilgileri verdi:
"Fetullah Gülen'in kitapları, vaaz CD'leri ve FETÖ'yü anlatan kitapların olduğu, şifrelenmiş DVD'ler, mahrem abi tarafından subaylara dağıtılırdı. Daha sonra bu DVD'lerin yerini küçük hafıza kartları aldı. Subaylar bu hafıza kartlarını bilgisayara taktığında bilgisayarında hiçbir iz bırakmayacağı söylenirdi. Hafta sonu subayların kendi kiraladıkları evlerde herhangi bir kitap bulunmazdı, bütün kitapları bilgisayardan okurlardı. Bu DVD ya da hafıza kartları farklı kişilere farklı şifrelerle şifrelendikten sonra verilirdi, açıldığında içinde herhangi bir şey olduğu anlaşılmıyordu. Sistem 'Linux' veri tabanı ile açılıyordu, daha sonra menüde bulunan 'Bounce' isimli oyun oynanıyordu. Bu oyunda ilk önceleri birinci turda yenip, ikinci turda yenilip çıkan ekrana bir şifre yazılıyordu ve daha sonra sistem içinde kitaplar görünüyordu. Tek bir tuşa basıldığında bütün menü hemen kapanıyordu. Daha sonra bu oyunu direkt birinci turda şifre yazılarak çalışacak şekilde revize ettiler."
Sorumlu olduğu "havacı subayların ne kadar kitap okuduğu, ne kadar video izlediği gibi hususları sadece kod isimlerinin baş harflerini küçük bir kağıda yazarak bölge sorumlusuna okuduğunu" söyleyen İ.D.Ç, bölge sorumlusunun da bilgisayardaki küçük hafıza kartına bunları kaydettiğini anlattı.