FETÖ'nün suikast timinden 9'u duruşmadan atıldı

Sabah duruşmaya katılmama yönünde eylem gerçekleştiren sanıkların, duruşma salonunda da duruşmadan vareste tutulma talepleri reddedildi. Sanıklar eylemlerini sürdürünce mahkeme başkanı, "Burası arena değil, biz de bostan korkuluğu değiliz. Bu saatten sonra uygunsuz davranışta bulunanlar hakkında gerekli disiplin kurallarını uygulayacağız" diyerek, 9 sanığı salondan attı.

REDDİ HAKİM TALEBİ

Daha sonra söz alan Muhammet Burak İpek, dün yaşanan olaylar sonrası bir tanık ifadesinin tutanaklara farklı geçirildiğini iddia ederek, reddi hakim talebinde bulundu. Talebi değerlendiren mahkeme heyeti, dava sürecini uzatmaya yönelik bir talep olduğu gerekçesiyle İpek'in reddi hakim talebini reddetti.

9 SANIK SALONDAN ÇIKARILDI

Duruşmada tüm sanıklar duruşmaya katılmama taleplerini mahkeme heyetine sunarken, bu talepler de kabul edilmedi. Bu sırada sanıklardan Muhammed Burak İpek, Haldun Gülmez, İsmail Yiğit, Gökhan Şahin Sönmezateş, Zekeriya Kuzu, Ali Aktürk, Tezcan Kızılelma, İlyas Yaşar ve Abdullah Gülerden mahkeme disiplinini bozdukları gerekçesi ile salondan çıkarıldı. Sanıklardan Ünsal Coşkun da rahatsızlandığını belirterek revire çıkmak istediğini belirtti. Bu talebin ardından Ünsal Coşkun da salondan çıkarıldı.

AVUKAT AYDIN: BU MİLLETE BİR MEYDAN OKUMADIR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, sanıkların duruşmadan atılmaları ve eylemleri ile ilgili yaptığı açıklamada, "Şimdi bu dosyaların kapsamı, mahiyeti, sanıkların profili itibari ile zaten bir ölçüde gergin geçeceğini tahmin ettiğimiz dosyalar. Bu gerilim karara yaklaştığımız bu süreçte artarak devam ediyor. Sanıklar zaten baştan itibaren bu davaların mümkün olduğu ölçüde haklarını sonuna kadar kullanmak ve özellikle kötüye kullanmak suretiyle davayı uzatmak suretiyle bir stratejilerini biliyorduk. Karar duruşmasına yaklaştığımız sırada bu hakkın kötüye kullanma mahiyetindeki eylemlerin artarak devam ettiğini, özellikle gerilim çıkarmak suretiyle duruşmanın yapılamaz hale getirilmesine yönelik eylemlerini yoğunlaştırdıklarını gözlemliyoruz. Dünkü hadise, yani 'Kahraman' yazılı tişört ile duruşmaya gelmeleri zaten dün ve bugünkü olayların ateşini ateşleyen olaylardan biridir. Bu açıkça mahkemeye meydan okumadır, hem de 15 Temmuz'a yaklaştığımız şu günlerde Türk milletine bir meydan okumadır. Böyle bir girişim haliyle bizim tarafımızdan tepki görmüştür ve mahkemede gereğini icra ettik söz konusu eylem ile ilgili olarak. Ama bu sabahki eylemin öğleden sonra da devam etmesi bugün de dünkü gerilimin izlerini görmek mümkündür. Sanıkların bu gerilimi bilinçli olarak arttırdıklarını düşünüyoruz. Özellikle karar duruşmasına yaklaştığımız şu günlerde" dedi.

Avukat Hüseyin Aydın, sanıkların reddi hakim talepleriyle ilgili ise, "Reddi hakim talebi daha önce de olmuştu. Reddi hakim sanıkların özellikle usul hukuk anlamında en çok kullandıkları haklardan biridir. Kötüye kullanmanın bir örneğidir bugün yaşanan. Reddi hakim dışında vareste tutulma talepleri de oldu. Bugün duruşmaya katılmak istemediklerine yönelik sanıkların neredeyse ortak bir talebi oldu. Mahkemede dosyanın geldiği safha itibari ile özellikle delilerin tartışılması safhasında olmamız nedeniyle sanıkların vareste tutulma taleplerini reddetti. Bunun üzerine de sanıklar bilinçli bir şekilde duruşmanın inzibatını bozmak suretiyle kendilerini duruşmadan attırmaya başladılar. 8-10 sanık aynı eylemi tekrarlayınca da mahkeme duruşmaya ara vermek zorunda kaldı" ifadelerini kullandı.

SANIKLARIN AİHM OYUNU

"Sanıklar yargılamanın başladığı ilk duruşmadan itibaren işkence gördüklerine dair iddiaları ısrarlı bir şekilde dile getiriyorlar ve bunu duruşma tutanağına geçirme yönünde özel bir gayretlerini olduğunu görüyoruz" diyen Aydın, açıklamasını şöyle tamamladı:

"Bunda esas itibari ile bu yargılamaların Türkiye'deki safhaları tamamlandıktan sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yapacakları başvuruya esas olmak üzere işkence iddialarını gündeme getirdiklerini düşünüyoruz. Bunları dayanaklı veya dayanaksız her türlü durumda, her vesileyle bu iddiaları duruşmalarda gündeme getiriyorlar ve tutanağa geçirtiyorlar. Biz bu gayretin daha sonraki aşamalarda yapacakları başvuruya esas olmak üzere bir dayanak oluşturma düşüncesi ile ortaya konulduğunu düşünüyoruz."