Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri ve bu konuda çağrışım yapan mesajlar verdikleri iddia edilen Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Tuncay Opçin, Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan ve Prof. Dr. Osman Özsoy'un da aralarında bulunduğu 17 sanık hakkında açılan davanın ikinci duruşması başladı.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, tutuklu sanıklar Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Şükrü Tuğrul Özşengül ve Yakup Şimşek ile tutuksuz sanık Tibet Murad Sanlıman ve tarafların avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanık Ahmet Altan duruşmaya, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Birçok ülkenin konsolosluk temsilcisinin katıldığı duruşmayı, yabancı basın mensupları da takip ediyor.
Duruşma, Ilıcak'ın savunmasıyla devam ediyor.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Can Tuncay tarafından, FETÖ'nün medya unsurlarına yönelik hazırlanan 247 sayfalık iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanlığı ve 65. Türkiye Cumhuriyet Hükümeti ''suçtan zarar gören'' sıfatıyla yer alırken, Abdulkerim Balcı, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Ali Çolak, Bülent Keneş, Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Faruk Kardıç, Fevzi Yazıcı, Mehmet Kamış, Osman Özsoy, Şemseddin Efe, Şükrü Tuğrul Özşengül, Tibet Murad Sanlıman, Tuncay Opçin ve Yakup Şimşek şüpheli olarak bulunuyor.
İddianamede tutuklu şüpheliler yazar Ahmet Altan, kardeşi Mehmet Altan ile gazeteci Nazlı Ilıcak hakkında "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.
Altan kardeşler ve Ilıcak'ın ayrıca "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçundan da 7,5 yıldan onbeşer yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, firari şüpheliler kapatılan Zaman gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, eski polis olan gazeteci Emre Uslu, yazar Tuncay Opçin'in de "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor. Bu şüphelilerin ayrıca "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
İddianamede, Emre Uslu için "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme" suçundan da 3 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Darbe girişimi gecesinde yayın yaparak örgüt lehine konuşmalarda bulunan Samanyolu TV Washington temsilcisi firari şüpheli Şemseddin Efe, darbe girişiminden bir ay önce katıldığı bir televizyon programında ''Ben profesör olacağıma keşke albay olsaymışım. Mesela bu süreçte daha fazla katkım olurdu.'' diyen firari şüpheli Osman Özsoy ile Zaman gazetesinin genel yayın yönetmen yardımcısı firari şüpheli Mehmet Kamış, gazetenin yöneticilerinden Faruk Kardıç, görsel yönetmeni Fevzi Yazıcı, İsrail muhabiri firari şüpheli Abdulkerim Balcı, kapatılan Today's Zaman gazetesinin eski genel yayın yönetmeni firari şüpheli Bülent Keneş, Polis Akademisinde öğretim görevlisi olan ve 15 Temmuz gecesinde ABD'den yayın yapan FETÖ'nün bir televizyon kanalına çıkarak polisin darbenin yanında olacağını ve Cumhurbaşkanının darbeye direnmeyeceğini söyleyen tutuklu şüpheli Şükrü Tuğrul Özşengül, Zaman gazetesinin marka müdürü Yakup Şimşek ve gazetenin kültür sanat sayfasında çalışan Ali Çolak'ın da aynı suçlardan üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilen iddianamede, bu şüpheliler için ayrıca "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan da 7,5 yıldan onbeşer yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
İddianamede, Zaman gazetesinin 10 Ekim 2015'de yayınlanan ve darbe çağrışımında bulunulduğu belirtilen reklam filmini çeken ajansın sahibi şüpheli Tibet Murat Sanlıman hakkında ise "silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 7,5 yıldan onbeşer yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Darbe girişiminin yöneticileri ile irtibatlılar
İddianamede, terör örgütünün medya faaliyetleri kapsamında darbe girişimine iştirak ettiği anlaşılan şüpheliler Ekrem Dumanlı, Abdulkerim Balcı, Şemseddin Efe, Osman Özsoy, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Ayşe Nazlı Ilıcak, Tuncay Opçin, Mehmet Kamış, Şükrü Tuğrul Özşengül, Emrullah Uslu, Yakup Şimşek ve Bülent Keneş'in, terör örgütünün üst düzey yöneticileri olan ve darbe girişimi gecesinde Akıncılar Hava Üssünde olduğu gerekçesiyle haklarında dava açılan Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş'le irtibatlı oldukları vurgulandı.
FETÖ'nün medya unsurlarından olan Ekrem Dumanlı, Abdulkerim Bala, Şemseddin Efe, Osman Özsoy, Ahmet Hüsrev Altan, Mehmet Altan, Ayşe Nazlı Ilıcak, Tuncay Opçin, Mehmet Kamış, Şükrü Tuğrul Özşengül, Emrullah Uslu, Yakup Şimşek ve Bülent Keneş'in faaliyetleri ile darbe girişiminin askeri yönden hazırlıklarının ülke genelinde başlaması, organizasyonu ve hayata geçirilmesi süreçlerinin eş zamanlı yürütüldüğü anlatılan iddianamede, şüphelilerin örgütün sivil yöneticilerinden Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek ve Nurettin Oruç ile iş ve sosyal konumları gereği bir araya gelemeyecek, durumları ancak örgütsel bağla açıklanabilecek şekilde, örgütün talimat alma, verme ve iletme görevlerine de haiz tepe yöneticileriyle irtibat yönünden ortak bağlantılarının bulunduğu kaydedildi.
İddianamede, "Medya unsurlarının terör örgütüyle süreklilik arz edecek şekilde ilişkileri, eylemlerinin niteliği ve toplumda oluşturduğu etki gibi hususlar bir arada değerlendirildiğinde, şüphelilerin eylemlerinin sıradan fikir ve söylemlerde bulunmaktan ibaret görülemeyeceği, darbe girişimine iştirak niteliğinde gerçekleştirilen faaliyetler olduğu tespit edildi." değerlendirmesi yapıldı.
İddianamede, şüpheliler Ekrem Dumanlı, Tuncay Opçin, Emrullah Uslu, Abdülkerim Balcı, Şemseddin Efe, Osman Özsoy, Faruk Kardıç, Fevzi Yazıcı, Mehmet Kamış, Şükrü Tuğrul Özşengül, Yakup Şimşek, Bülent Keneş, Ali Çolak, Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Ayşe Nazlı Ilıcak'ın örgütsel amaçlar doğrultusunda darbe girişimini öncesinden bildikleri kaydedildi.
Bu şüphelilerin, "Darbe girişimine sözde neden teşkil eden siyasal ve toplumsal kaos ortamının bulunduğuna ve bu ortamın yaratılmasına yönelik örgütsel amaçla gerçekleştirilen kalkışma suçlarının hareket unsurunun alt unsuru olan cebir teriminin öncülü ve ayrı düşünülemeyecek bir parçası olan söylem ve propagandalarda bulundukları" belirtilen iddianamede, şüphelilerin medya etki gücünü kullanarak toplumun darbe girişimine karşı koymamasını telkin etmek veya Silahlı Kuvvetler içerisindeki hücrelerin bir kısmının katıldığı darbe girişimine ilişkin talimat iletmek suretiyle suça iştirak ettikleri, asli fail oldukları ifade edildi.
İddianamede, Ekrem Dumanlı, Tuncay Opçin ve Emrullah Uslu'nun bütün suçlardan sorumlu oldukları, darbe girişiminden önce haklarında "silahlı terör örgütü yöneticisi olma" suçundan açılan iddianameler ve iddianamelerdeki eylem tarihlerinden sonra da faaliyetlerine devam ettikleri, eylemlerin kalkışma suçlarıyla amaçlanan zarar tehlikesini oluşturmaya elverişli olduğu kaydedildi.
Darbe girişiminin reklam filmi
Şüpheliler Ahmet Hüsrev Altan, Mehmet Altan ve Ayşe Nazlı Ilıcak'ın sosyal konumları, geçmişleri ve eylemlerinin niteliği itibarıyla terör örgütüyle organik bağları bulunmalarından öte süreklilik arz edecek şekilde örgütün amaçları doğrultusunda, işbirliği içerisinde faaliyette oldukları, darbe girişimine silahlı terör örgütü adına iştirak ettikleri kaydedildi.
Zaman gazetesinin 5 Ekim 2015'de yayınlanan ve darbe yapılacağı mesajının yer aldığı belirtilen reklam filmini çeken ajansın sahibi şüpheli Tibet Murat Sanlıman'ın, bu reklamın senaryosunu hazırlayan kişiler arasında olduğu ifade edilen iddianamede, Ekrem Dumanlı'nın da reklamın yayınlandığı tarihte darbe iması ve terör örgütüyle ilgili soruşturmalar yürüten savcıları, davalara bakan hakimleri, kamu görevlilerini ve mevcut hükümeti tehdit eden nitelikteki köşe yazısını kaleme aldığı anlatıldı.
İddianamede, somut olaydaki şifreli mesaj gönderme yönteminin TSK'ya sızmış terör örgütü mensuplarına yönelik olduğu belirtilerek, darbe girişimi faaliyetinin planlı, sistemli ve gizliliğe azami riayet edilerek gerçekleştirildiği ifade edildi.
Darbe mesajı verilen söz konusu reklam filminin, darbeci askeri kanatla fikir ve eylem birliği içerisinde, önceye dayalı planın bir parçası olarak hazırlandığı vurgulanan iddianamede, Sanlıman'ın 17-25 Aralık'tan sonra örgütün yayın organlarının reklam işlerini üstlenmeye devam ettiği anlatıldı.