Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Suriye'deki iç savaştan dolayı 6 yıl önce ülkelerinden göç ederek Türkiye'ye ve dolaysıyla Gaziantep'e sığınan sığınmacıları çok iyi yönettiklerini söyledi.
Şahin, İstanbul Kültür Elçileri Derneği ile Gaziantep Üniversitesi'nin (GAÜN) ortaklaşa düzenlediği "Şehir ve Mülteci" konulu panele konuşmacı olarak katıldı.
Şahin, Gaziantep Üniversitesi Mavera Kültür ve Sanat Merkezi'nde yapılan panelde Büyükşehir Belediyesi'nin mültecilere yönelik yaptığı faaliyetlereden bahsetti. Mültecilerin Avrupa ülkelerinde kamplarda yaşatıldığını, Türkiye'de ise tam tersi şehirlerde yaşam olanakları sunulduğunun aktaran Şahin, şehrimizdeki yöneticilerin de göçleri doğru yönettiğini ve bu yönetimi en iyi şekilde yapmak durumnda olduklarını kaydetti.
Bir cuma günü mahsum insanların kimyasal silahlarla bombalandığı zaman 'hızlı göçün' başladığını dile getiren Başkan Şahin, "Milyonlarca insan canını kurtarmak için komşuya sığınmak durumunda kaldığı bir ortamda başladı bu hızlı göç. Bizim de iki seçeneğimiz vardı. Ya sınırları kapatacaktık, dolaysıyla üç maymunu oynayacaktık ya da insanı ve vicdani olanı, yani kapıları açacaktık. Bizi ikinci seçeneği tarcih ettik ve kapılarımızı açtık. Bizim medeniyetimiz yaşam, insan ve vicdan üzerine kurulduğu için biz kapıları kapatamazdık. Batı medeniyetinin yaptığını (yani üç maymun oynamayı) yapmadık. Sana yapılmasını sen de başkasına yapma medeniyetinin getirdiği gelenekten geliyoruz. Bunun için bu insanlara kapılarımızı kaptamadık" diye konuştu.
3 BİN ÖĞRENCİYİ OKUTTUK
Durumun çok ciddi olduğunu gördüklerini ve ilk kez bir belediye bünyesinde mülteciler ile ilgili bir şube müdürlüğü kurduklarını anımsatan Şahin, "Çünkü bu meseleyi iyi yönetemidiğiniz zaman süreç kutuplaşmanın, gruplaşmanın, radikalizimin ve terörizmin alt yapısını oluştururacaktı. Bütün dünya örnekleri de bize bunu gösteriyordu. Valilik ve STK'lar ile ortak bir dile oluşturduk. SARMER adında bir araştırma merkezi kurduk ve göç alan bölgelerde insanların durumlarını tespit ettik. 50 mahallede bire bir tarama yaptık. Eğitimi, sağlığı, işi, yaş durumu, cinsiyet durum nedir? anlamında çalışmalar yaptık. Elde ettiğimiz veriler ile ilgili çalışmalara başladık. En çok eğitim alanında eksiklikleri gördük. Okul ve hastaneler oluşturduk. Mülteci kardeşlerimizi hayatın içine adapte etmeye başladık. Bir özel okul gibi hizmet veriyoruz. 3 bin öğrenciyi evinden alıyoruz, okula getiriyoruz. Kitap, kırtasiye ve okul kıyafetini biz karşılıyoruz. Yeniden evlerine götürüyoruz. Hiçbir şehirde hiçbir belediyenin hastenesi yok. Bizim hastenemiz var ve burada çok güzel sağlık hizmetleri veriyoruz" şeklinde konuştu.
Diğer şehirlerde mülteciler için okullaşma oranın yüzde 37'lerde olduğunu vurgulayan Şahin, Gaziantep'te yüzde 67'lerde olduğunu söyledi.
Türkiye genelinde 3 milyon 285 bin Suriyeli mültecinin olduğunu ifade eden Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya ise, 13 şehrin yükün ağırlığını çektiğini söyledi. 13 şehirde 2 milyon 840 bin Suriyeli mültecinin yaşadığını belirten Yerlikaya, bunların için sadece Kilis'in şehir olduğunu diğer illerin büyükşehir olduğunu dile getirdi.
Sınır kentler, Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve Hatay'da Türkiye'de yaşayan mültecilerin yüzde 45'nin buralarda yaşadığını aktaran Yerlikaya, bu şehirlerin görevlerinin ağır olduğuna vurgu yaptı.
İstanbul Kültür Elçileri Derneği Başkanı Nedret Apaydın da derneğin çalışmaları ile ilgili kısa bilgiler verdi.
Moderatörlüğünü Gaziantep Üniversitesi Ali Yerlikaya'nın yaptığı panelde, Gaziantep'in 6 yıldan buyana Suriyeli mültecilere karşı verdiği sınavı dile getiren Yerlikaya ve Şahin'in anlatımlarından sonra soru-cevap bölümünü geçildi. Panel öğleden sonra konusunda uzman konuşmacıların katılımları ile devam etti.