NADHİR KANDORY | TIMETURK
Irak ordusunun, yanına İranlı milisleri alıp Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelere girmesinden bu yana Mesut Barzani'nin sesi soluğu çıkmaz oldu. Nihayet bugün sesi çıktı ve istifasını verdi. Bu sessizliğin altında bir Kürt devleti kurma sözünü yerine getirememenin vermiş olduğu eziklik ve utangaçlık olabilir! Veya bağımsızlık ilan etmesi durumunda kendisine dolaylı yoldan destek sözü verenler tarafından yarı yolda bırakılmanın vermiş olduğu hayal kırıklığı nedeni ile susmuş olabilir!
Dünyada birçok ülke Mesut Barzani'ye Irak'a bağlı federal bir yapının lideri gibi değil sanki bağımsız bir ülkenin başkanıymış gibi davranırdı. Bunun için Irak hükümetini görmezden gelerek ordusunu silahlandırır ve uzun vadeli ticari anlaşmalar yaparlardı. Barzani'ye göre bütün bunlar bağımsız bir Kürdistan için atılmış adımlar olarak görülüyordu. Batılı ülkelerin ona bu seviyede yardım edip sahip çıkması, Barzani'yi şuna inandırmıştı; yarın veya öbür gün bağımsızlık kararı alırsam başta ABD olmak üzere batılı devletler bu kararımda beni destekler ve kesinlikle beni yarı yolda bırakmaz. Evet, Barzani batılıların arkasında durup kendisine sahip çıkacaklarına kesin olarak inanıyordu. Çünkü 2003 yılından beri başta Saddam rejimini ortadan kaldırma olmak üzere birçok konuda onlara yardım etmişti. DAEŞ ile yapılan savaşta ortaya koyduğu yardım taze olduğu için belleklerde hala canlılığını korumaktadır. Yani Batı ondan ne istediyse tereddütsüz yerine getirmişti. Ancak Barzani'nin anlamadığı veya anlamak istemediği bir şey vardı. O da batının kendisi için sürekli dost ve müttefik olmayacağı meselesiydi. Ayrıca batılı ülkeler Kürtleri maaşları Pentagon tarafından ödenen paralı askerlerden öte bir şey görmüyordu. Mesut Barzani gibi kişiler ise bu paralı askerlerin lideriydi! Başkalarına yaptıkları gibi bunların da görevi bittiğinde kullanıp atacaklardı. Aynı oyun Kürtlerin yakın tarihinde defalarca yapılmasına rağmen Barzani'nin ısrarla bu konuda büyük ülkelerle bahis oynaması bizi şaşırtmıştır. Evet, Yakın Kürt tarihinde Ruslar ve İranlılar da onlara aynı oyunu oynamışlardı. Bütün bunlara rağmen ne yazık ki tarihten ders almamışlardır.
Cevap verecek kimse olmasa da suskunluğu döneminde Barzani'nin içine kapanıp ruhunun derinliklerinde sanki kendi kendine şu soruları sorduğunu görüyorum! Kürtler için rüya olan bağımsız Kürdistan devletini kurmaya çalışmakla hata mı ettim?! Bölgesel Kürt yönetiminin liderliğine soyunup hükümeti kendi ailem arasında taksim etmekle hata mı ettim?! En zor anlarında kendisine yardım ettiğim ABD beni niçin yarı yolda ve yapayalnız bıraktı?! Şii müttefikleri Irak yönetimini ele geçirirken kendisine yardım ettiğim İran beni bu süreçte niçin yalnız bırakıp hayal kırıklığına uğrattı?! Irakta Sünni Araplara karşı cinayetlerine ses çıkarmadığım Şii partiler bana niçin savaş açtılar?! Oysaki ben onların bir sürü pis suça karışmış hükümetlerini desteklemiştim.!!! Sunni Arapları Irakta etkisiz hale getirirken Şiilere yardım etmenin vebalini mi çekiyorum? Yoksa ben; " Beyaz öküz yenildiği gün beni de yediler" meşhur atasözünün kurbanı mı oldum!!!
Barzani cevabını bulamadığı bu ve buna benzer bir sürü sorular sormuş olabilir. Ancak cevaplama konusunda biz ona yardımcı olacağız!!!
Sen Kürt ırkını esas alan bir devlet kurmak istediğin dönemde dünyanın bütün gelişmiş ve medeni ülkeleri ulus esası üzerinden devlet kurma geleneğini terk etmişlerdi. Niye Arapların yirmi iki devleti var da Kürtlerin tek devleti yoktur diyorsan onun cevabını da verelim. Öncelikle bahsini yaptığın ulus esasına dayalı Arap ülkelerinden bir hayır gördük mü?! Arap halkları bizzat bu hükümetler eli ile her türlü olumsuzluk ve felaketi yaşamadılar mı? Bu gün Arap ülkelerinin geri kalmasından kim sorumlu? Bütün bunlardan Arap halklarının bağrına çöreklenmiş bu ulus esasına dayalı hükümet ve yönetimler sorumlu değil mi? Yoksa sende bunları örnek alıp aynısını halkın olan Kürtlere uygulamak mı istiyorsun?! İşin doğrusunu söylemek gerekirse sen bütün çıplaklığı ile bu gerçekleri çok iyi biliyorsun! Senin bu saatten sonra Kürtlere vereceğin bir şey yoktur. Kürt ulusçuluğu fikriniz nedeni ile sen ve partin Kürt siyasi hayatında meşruluğunuzu ve varlığınızı kaybettiniz! Yönetimi sadece ailen arasında taksim ettiğini fark eden halkını bu sefer Kürt devleti rüyası ile oyaladın. Böyle yapmakla başkanlıkta kalma süreni uzattın ve bu işin senden sonra ailenin elinde kalmasını arzuladın! Bu yaptıkların Arap diktatörlerinin yaptıklarından farksızdı! ABD'nin senden vazgeçmesinin sebebi halkını değil sadece kendini temsil ettiğini anlamasından dolayıdır. Bugüne kadar yönetimde kalmanın sebebi halkını demir yumrukla yönetiyor olmandan dolayıdır. ABD senden vazgeçti çünkü seni kendisi için ücretle çalışan bir grubun lideri olarak görüyordu. Bu yüzden bağımsız bir devlet kuracak seviyede seni desteklemedi. İşin doğrusunu söylemek gerekirseAmerika, kendisini ABD'ye satan herkese aynı muameleyi yapmıştır!! Evet, gerek orta doğuda gerekse Latin Amerika ülkelerinde veya dünyanın farklı noktasında ABD'ye hizmet eden ve halkı tarafından istenmeyen bütün liderlerin sonu bu şekil olmuştur.
Kendisi ile ülken aleyhine şeytani bir ittifak içine girdiğin İran da seni yüzüstü bıraktı! İran'ın sana ve halkına karşı gizliden gizliye düşmanlık beslediğini bildiğin halde kalkıp onun kuyruğuna yapıştın ve özellikle Sünni Araplara karşı acımasız savaşında onun yanında durup destek oldun. İran, başta Sünni Araplar olmak üzere kendisi için düşman gördüğü kesimlerin hepsini Irak'tan sürerken veya etkisiz hale getirirken bütün bunları senin gözünün önünde yapıyordu. İleride bağımsız devlet kurduğumda bu yaptıklarımdan dolayı sesini çıkarmaz ve bana yardımcı olur diye ona karşı çıtını dahi çıkarmadın!!! Iraktaki Sünni Arapları siyasi ve askeri olarak bitirdiği için artık etkileri kalmadı. Şimdi sıra sana ve halkına geldi. İran, Kürt halkını kendi kontrolüne almak ve senin yerine kendisine daha çok bağlı liderleri onların başına geçirmek için bağımsızlık referandumunu fırsat olarak kullandı….
Şimdi her şeyi kaybetmiş birisi olarak sana şunu sormak istiyoruz: İran'ın etkisini engellemek için Irak'ta kendi şerefli halkın ile ittifak kurup onlara karşı dursaydın ne kaybederdin? Irak'ta mezhep esasına göre hareket eden hükümetler oranın asli unsurlarına zulmederken bu haksızlığın karşısında durmuş olsaydın ne kaybederdin? Sen zor günlerinde Sünni Araplara yardım etmiş olsaydın şimdi onlar da Şiilerin sana ve halkına yaptığı zulüm karşısında seninle birlikte mücadele ederlerdi. Kim zalimlere yardım eder ve onları desteklerse aynı zulmün muhatabı olur. Ne yazık ki devran değişti ve bugün sen Şiilerin zulmüne maruz kaldın.
Kürdistan'da özgürlükleri kısıtlayıp oradaki kanaat önderi ve düşünce sahiplerine savaş açmayı düşmanlarına karşı seni daha güçlü yapacağını mı sandın? Bu tür yöntemlerin doğuracağı felaketler çok kötü olur fakat etrafındaki münafık tipli müsteşarlar gelişmeleri sana ballandıra ballandıra anlattıkları için kendin ve halkın için tehlikenin büyüklüğünü far edemedin! Bütün bu olumsuzlukların sebebi sensin! Etrafındaki bu adamlar bununla da yetinmeyip seni baskıcı siyasete devam etmeye, istifa etmeyip makamında kalmaya, etrafta bu kadar tehlike varken bağımsızlık referandumu denen bir maceranın içine attılar. Olanlar olduktan sonra hem sen hem de halkın Şii milislerin avı ve hedefi haline geldiniz. Kürt vatandaşlarından sana dikkatli olmanı ve yavaş hareket etmeni söyleyenleri, bölünmeden ırak ile bütünlük içinde hareket edelim diyenleri dinleseydin ya! Şahsi kanaatlerinle Kürtleri çok büyük bir krizin içine attın. Ayrıca onları İran ve onun kuyruğuna yapışanlara karşı zayıf bir konuma getirdin! Düşmanlarla çevrili bu coğrafyada yalnızlaştırdığın bu insanlara şimdi kim sahip çıkıp destek olacak!
Stratejik hata yaparak ısrar ettiğin bağımsızlık referandumu, bölgesel hükümetin gücüne güç katacağı ve seni başkalarına karşı güçlü kılacağı yerde tam bir fiyasko ile sonuçlandı. Petrol bölgesiile meşhur Kerkük dâhil çok geniş toprakları bir çırpıda kaybedip elinden çıkardın. Bölgesel yönetim ile merkezi Irak yönetimi ve diğer komşu ülkeler arasındaki tartışmaları alevlendirdin. İran ve onun silahlı milislerinin etki alanını artırıp, bölgesel hükümetin ekonomisine darbe indirdin. Şimdi kalkıp istifa ederek makamından ayrılman seni sorumluluktan kurtarır mı? Çünkü Kürt halkını 2003'ten bu yana en kötü bir vaziyet içinde bırakıyorsun! Kendilerini İran milislerinin eline bıraktığın halkın seni nasıl hatırlayacak? Senden sonra gelecek Kürt yöneticiler Sünni Araplarla ittifaklar geliştirmezlerse İran'ın rahmetine muhtaç olacaklarını anlayacaklar mı?
Amerikan işgalci güçlerinin çeşitli siyasi oyunlarla 2003 yılından beri İran'a yakın hükümetleri Irak'ta iktidar yaptılar. Acaba Kürt vekillerin desteğini aldıkları için hükümet kurmada veya kanun çıkarmada Sünnilerin desteğine ihtiyaç duymayan bu hükümetleri desteklemede Kürt siyasetçiler aynı hatayı yapıp İran yanlısı hükümetlerle birlikte hareket edecekler mi?
Karşılaştıkları bunca zorluklarla mücadele etmek için Sünni Arap siyasetçiler saflarını birleştirmek ve yeniden siyasi arenaya çıkmak için Kürt siyasetçilerle ittifak arayışına girecekler mi? Bu sayede ellerinde kalan son topraklarını ve varlıklarını korumuş olurlar. İşin doğrusunu söylemek gerekirse biz böyle bir girişimin olacağından ne yazık ki şüphe duymaktayız!!! Sünni Araplar, zorunlu göçe, mezhepsel Saiklerle öldürülmeye ve medeniyetlerinin talan edilmesine maruz kalmaktadırlar. Ne yazık ki Sünni siyasetçiler temsil ettikleri bu kesime yapılan haksızlıklara müdahale etmeyip elleri bağlı bir şekilde izlemekle yetiniyorlar. Bu durum ileride almayı arzuladıkları Sünni oyların kaybedilmesine neden olabilir! Durum Sünniler açısından daha tehlikeli olabilir. Eğer Sünniler seçimlere sunnilik sembolü ile katılmayı düşünüyorlarsa hâlihazırda sığınmacı kamplarında yaşadıkları olumsuzluklar fiili olarak önümüzdeki seçimlere katılmalarına engel olabilir! Bu durumda hükümet kurmada mihenk taşı konumunda olan Sünniler yeni hükümetlerin bir hükümetlerin kurulmasında yine etkisiz kalarak önlerindeki fırsatları kaçıracaklardır.