Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, ile Fransa'da düzenlenen ortak basın toplantısında, "Türkiye 54 yıldır AB kapısında bekletilen bir ülke. AB bize bu konuda gerekçe sunamıyor. Ne olur, bizi de alıverin diyecek halimiz yok. Bakın bunu Fransa'dan söylüyorum." ifadelerini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un konuşmasından satırbaşları:
Diyalog ve ortak çalışma yaklaşımı içindeyiz. Türkiye ile bölgesel ve küresel çıkarlarımız ve birlikte çözmemiz gereken sorunlar var.
Bütün terör gruplarıyla mücadele ediyoruz. Terörle mücadelemizi sürdüreceğiz. Terörle mücadelede örnek bir işbirliğimiz var.
Görüşmemizde Sinop nükleer santrali konusunu da konuştuk.
Türkiye-AB ilişkilerinde ikiyüzlülükten çıkmak gerekiyor.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
Türkiye 54 yıldır AB kapısında bekletilen bir ülke. AB bize bu konuda gerekçe sunamıyor.
Bu bizi ciddi manada yorduğu gibi milletimi de ciddi manada yoruyor. Yani belki de bizi bir karara doğru sürükleyecektir.
Zira sürekli olarak 'ne olur artık bizi de alıverin' diyecek halimiz de pek yok. Bakın bunu Fransa'dan söylüyorum.
EUROSAM ANLAŞMASI
Bugün burada EUROSAM ile ilgili bir anlaşmayı imzalamış olduk ki bu çok önemli bir adım. Bir diğer NATO ülkesi İtalya'yı da içine alacak şekilde üçlü bir anlaşmanın adımını da böylece atmış olduk. Şimdi bundan sonrası, süratle yola çıkmak ve süratle de bu işin üretimine geçmek.
"MALESEF BAZI DOSTLARIMIZ HALEN TERÖR ÖRGÜTÜ YPG İLE HAREKET EDİYOR"
Her an DEAŞ'la mücadelemiz süreceği gibi şimdi dostlarımıza sesleniyorum, aynı şekilde PYD/YPG, PKK'nın yan kollarıdır. Bunlara karşı da aynı mücadeleyi bizim beraber vermemiz gerekir.
Maalesef bazı dostlarımız bu konuda bakıyorsunuz halen YPG'yi, PYD'yi yanlarına almak suretiyle DEAŞ'a karşı mücadele ettiklerini sanıyorlar. Halbuki DEAŞ'a karşı yeni yeni planlamalar yapılıyor ve onlara daha farklı yaşam zeminleri hazırlanıyor. Bu konuda da bence uyanık olmak, istihbarat örgütlerimizin birbirleriyle olan dayanışmasını, bilgi akışını daha ileri seviyelere taşımamız gerekir diye düşünüyorum."