Petek, Mecliste basın mensuplarının Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın "FETÖ'nün 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu"nun sorularına verdiği yanıt ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun, komisyonunun raporuyla ilgili iddialarına yönelik sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin "Orgeneral Akar'ın yazısında merak ettiğiniz soruların yanıtlarını görebildiniz mi?" sorusu üzerine Petek, Akar'ın daha önce sıcağı sıcağına Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ifade de şu anda verdiği cevapla örtüşen açıklamaların bulunduğunu belirtti.
Komisyon olarak özel sordukları 10 sorunun içinde aydınlanmasını istedikleri bazı konular da bulunduğuna işaret eden Petek, bunları "Acaba MİT tarafından bilgilendirme yapıldıktan sonra askeri birimlere emir talimat verilmesi noktasında bir aksama var mı? Süratle haber verildi mi? Tedbirler alındı mı?" diye sıraladı.
Bunların içinde, "hangi yolla haber verildi" sorusunun, belki de ön plana çıkarabilecekleri sorulardan bir tanesi olduğunu anlatan Petek, şöyle devam etti:
"Diyelim ki hava sahasının uçuşa kapatılması, askeri araçların garnizonlardan çıkmaması noktasında nasıl bir talimatlandırma yapıldı? Bunu sorduk. Sayın Akar, burada detaylı bir cevap vermiş. 'Orada en süratli iletişimimiz Silahlı Kuvvetler Komuta Hareket Merkezi'ne verilen talimattır. Genelkurmay Başkanı olarak bu talimatı oraya verdim. Bütün birimlere ulaştı. Talimatımız da uygulandı' şeklinde cevabı var. Bu fevkalade önemli. Çünkü bu konuda eleştirilere de bir cevap vermiş oluyor bize verdiği cevapta. 'Acaba doğrudan doğruya bazen şahıs olarak şu şu komutanlara bildirilmesi gerekir mi alt kademede' diye sormuştuk. Hatta ismiyle sorduk. Ama verilen cevapta 'bizim en seri, sağlıklı iletişimimiz bu sistemdir. O sisteme göre talimat verdim. İlave olarak Merkez Komutanlığı'na talimat vererek, askeri hareketlilik olmaması bakımından, askeri araçların kışla dışına çıkmaması için talimatlandırdım. Ayrıca Kara Kuvvetleri Komutanım ile Kurmay Başkanı'nı gözaltı, tutuklama yetkileri de vermek suretiyle kara havacılığına gönderdim, orada ne olup bittiğini araştırması için' şeklinde de bir cevabı var. Bu da ilk alınan istihbari bilginin kaynağı olarak gösterilen Ankara Kara Havacılık Okulu'na üst düzeyde Kara Kuvvetleri Komutanı'nı gönderdiğini ifade ediyor. Sanıyorum bu cevaplar MİT tarafından bilgi geldikten sonra Genelkurmay Başkanı süratle tedbire yönelik bu çalışmaları yaptığına dair komisyonumuzu bilgilendirmiş oluyor."
Petek, MİT raporu ile Genelkurmay Başkanı'nın bu açıklamalarının örtüşme noktalarının kendileri için son derece önemli olduğunu vurgulayarak, "Yani 15 Temmuz saat 14.20'den sonraki gelişmeler ve hemen 16 Temmuz sabahı saat 09.30 sıralarında sayın Genelkurmay Başkanı'nın kurtulup Başbakanlığa, Çankaya'ya gelişine kadar geçen sürede olup bitenler, kendi ağzından dosyamıza, komisyonumuza ulaşmış oldu. Bunları komisyon raporumuzda değerlendireceğiz." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, komisyon raporuna ilişkin eleştirilenin hatırlatılması üzerine Petek, demokrasinin eleştiriye açık bir rejim olduğunu bildirdi.
Usülü dairesinde yapılan eleştirilere diyecekleri bir şey olmadığını anlatan Petek, "Üzüldüğüm şey şu, 'Yenikapı ruhu' diyerek ayrıca 16 Temmuz sabahı TBMM'de darbeye karşı ortak bir duruş sergileyen partilerimizden bir tanesi de CHP'dir. Ama sonradan ne olduysa... Şimdi hala devletimizle, milletimizle mücadelesini yurt içinde ve yurt dışında sürdüren bu FETÖ dediğimiz silahlı terör örgütünün söylemlerine, eylemlerine destek veren açıklamalar maalesef sayın Kılıçdaroğlu'ndan gündeme geliyor" diye konuştu.
Komisyonun bütün çalışmalarının şeffaf olduğunu kaydeden Petek, medya mensuplarının her gün takip ettiği bir araştırma faaliyeti yaptıklarını, bütün dinlemelere TBMM'nin web sitesinden ulaşılabileceğini, bunların hepsinin millete açık olduğunu bildirdi.
İstanbul, Ankara ve Marmaris'e yapılan gezileri basın ordusuyla birlikte yaptıklarını anımsatan Petek, soruşturma ve savcılık değil, TBMM adına araştırma görevi yaptıklarını vurguladı. Petek, "Şimdi medyanın, milletimizin huzurunda çalışma yapacaksınız, tutanakları olduğu gibi yayımlayacaksınız, TBMM'de bütün görevli milletvekillerinin, komisyon üyelerimizin tamamının ulaşabildiği bilgi ve belgeler emrine amade olacak ve ondan sonra da komisyon başkanı bilgileri saklamakla itham edilecek. Buna kargalar güler" değerlendirmesinde bulundu.
"KONTROLLÜ DARBE" CEVABI
Kılıçdaroğlu'nun, "Raporda olması gereken çok önemli bilgilerin olmadığı" şeklinde ifadeleri bulunduğunun belirtilmesi üzerine Petek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Eğer Kılıçdaroğlu kendi baktığı gözlükle, FETÖ'nün bakış açısıyla bu darbeye 'kontrollü darbe' denilmesini, bu komisyondan bekliyorsa böyle bir ihanetin içinde bu komisyon olmadı ve olmayacak. Çünkü şu anda bu darbeye, 'kontrollü darbe' demek, bu ülkeye bir ihanettir. Önceden birlikte olduğu ve açıkladığı, imza koyduğu bildirelere de ihanettir. Hangi kontrollü darbeden söz ediyorsunuz? Yani bir insan, Sayın Cumhurbaşkanımız canını ortaya koyarak, bakalım uçak havada darbeciler tarafından düşürülecek mi düşürülmeyecek mi riskine girip de kontrollü bir darbe mi yaptı? Bu kadar mantıksız, bu kadar gerçekten ahlaki de olmayan siyasi bir takım çıkarlar için 'kontrollü darbe' değerlendirmelerini esefle karşıladığımı ifade etmek istiyorum."
FETÖ'nün örgüt özelliği ortaya çıktıktan sonra kimlerin, hangi siyasilerin bu örgütün yanında, tarafında ve kimlerin de FETÖ ile mücadelede yer aldığını milletin gördüğünü belirten Petek, şunları söyledi:
"Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, darbe ile düşürülmek, yıkılmak istenen AK Parti hükümeti elbette ki mücadelesini yaptı, yapmaya devam ediyor. Darbe Komisyonu olarak bu gerçeği görmezden gelip, sadece Sayın Kılıçdaroğlu'nun paşa gönlü hoş olsun diye gerçek dışı şeyleri mi rapora yazacaktık. Elbetteki yazmayacaktık. Şunu söylemek zorundayım, FETÖ ile devlet mücadeleye başladığında Türkiye'deki bağımsız yargı makamlarının FETÖ'nün destekçisi ve organı olan medyaya mahkemeler tarafından el konulduğunda gidip, onların kapısında mahkeme kararlarını uygulatmamak için göğüslerini siper edenler başta Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP'li milletvekilleri. Bunlar dosyamızda var, belgeleriyle komisyonun bütün tutanaklarında var. İçişleri Bakanlığı'ndan ve devletin istihbarat makamlarından gelen videoları, fotoğrafları var. Bunları paylaşmamıştım ama demek ki paylaşmak lazımmış."
Petek, örgütün okul açan veya "faydalı faaliyetler yapan" olarak tanındığı dönemlere, geçmişine gittiklerini, bütün siyasi parti liderlerinin isimlerini saydıklarını bildiren Petek, "Ama bunları suçlamak için değil. Bülent Ecevit'ten, Demirel'den, Özal'dan, Çiller'den hepsinden örnekler verdik. Örgütün nasıl istismar ettiğini. Bu bağlamda CHP'ye de örgütün sızma girişimleri, kaset operasyonu... Diğer taraftan 1967'lere varan bir makbuzdan bahsettim" ifadesini kullandı.
"İSTEDİKLERİ YERE BAŞVURABİLİRLER"
Bir gazetecinin, "sahte bir belge olarak nitelendirdiler" ifadesi üzerine de Petek, şunları anlattı:
"Sahte olarak iddia ettiler. O belgede 2015'te yayınlanmış bir kitapta ve komisyonumuzun incelenmek üzere komisyona celp ettiği, satın aldığı kitaplar arasında yer alan bir kitapta bulunuyor. Komisyonun CHP'li üyeleri zahmet edip baksalardı o kitabın arasına. Daha Türkiye'de darbe girişimi olmadan, 2015'te yayımlanan bir eserde bunun yer aldığını görürlerdi. Şimdi kalkıp Komisyon Başkanı'nı veya komisyonun AK Parti'li üyelerini belge uydurmak, sahtecilikle suçlama gafletine de düşmezlerdi. İstedikleri yere başvurabilirler, Türkiye hukuk devleti ama ben bir şey söylüyorum, 2015'ten bahsediyorum. Ortada darbe girişimi yok. Biz bunu bir değerlendirme için raporumuza alıyoruz ve diyoruz ki, 'bakın FETÖ amacına ulaşmak için bütün siyasi partilere belirli bir mesafede yaklaşmak, devletin belirli organlarına sızmak için fırsat kolluyor, bunu yapmıştır. AK Parti'ye de sızmak için gayret göstermiştir, AK Parti döneminde de bunun mücadelesini vermiş. 2010 referandumunda HSYK'yi ele geçirmek için AK Parti'yi kendi amaçlarına uygun kullanmak gayretleri olmuştur.' Bütün Türkiye biliyor bunu. Bunu da söylüyoruz. İlla ki FETÖ'nün siyasi ayağı diyerek isim isim bazı kişilerin suçlanması, isimlerinin öne getirilmesi isteniyorsa bu komisyon bunu yapmadı ve yapmayacak. Çünkü biz yargısal bir faaliyet yapmıyoruz. Yurtta Sulh Konseyi açıklansın, kimlerden oluşuyor? Burada başsavcılık yapmıyorum. Bunu yargı yapacak ve yaptı. Şu anda 38 kişi bugün yargılanıyor ve darbenin bir numarası olarak ifade edilen Yurtta Sulh Konseyi üyesi olarak 38 kişi içinden birisi, birkaçı, en öndekileri dün, bugün ifade veriyorlar. İşte yargı görevini yapıyor. Bunu da bütün Türkiye görüyor."
Reşat Petek, sözlerine şöyle devam etti:
"Şunu kesin olarak söylüyorum, TBMM Darbe Araştırma Komisyonu şeffaf çalışmıştır, milletimizden saklanan gizlenen hiçbir şey yoktur. Tamamen bu şeffaflık içinde topladığımız bilgi ve belgelere dayalı tarafsız, objektif bir raporu milletimizin istifadesine sunduk. Bunu basınımız, siyasilerimiz değerlendirecek. Bu gerçekten hain bir grubun, bir örgütün darbe girişimidir ve hiçbir zaman sayın Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi kontrollü bir darbe değildir. Kontrollü darbe söylemi FETÖ ağzıdır, ve söylemidir. Siyasileri de bu noktada ne söylediğini iyi söylemeli, kulakları işitmelidir."