Dolar

32,3350

Euro

35,1123

Altın

2.309,02

Bist

9.079,97

Cumhurbaşkanı Erdoğan: F-35 konusunda Amerika maalesef dürüst davranmadı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin F-35 konusundaki tutumuna ilişkin, 'Türkiye olarak dürüst davranıyoruz, duruşumuz dürüsttür ama Amerika maalesef dürüst davranmadı, davranmıyor.' dedi.

3 Yıl Önce Güncellendi

2021-09-23 18:22:59

Cumhurbaşkanı Erdoğan: F-35 konusunda Amerika maalesef dürüst davranmadı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ile hasmane değil dostane ilişki sürdürme temennisinde olduklarını belirterek "Ama iki NATO ülkesi olarak şu andaki gidiş pek hayra alamet değil." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 76'ncı Genel Kurulu toplantısına katılmak üzere bulunduğu ABD'nin New York kentindeki Türkevi'nde değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

BM Genel Kurul toplantılarının bu yıl ilk kez karma bir formatta gerçekleştiğini ve üye ülkelerin neredeyse üçte ikisinin, devlet ya da hükümet başkanı veya bakan düzeyinde fiziken katılım sağladığını anımsatan Erdoğan, önceki yıllardan farklı şekilde etkinliklerin bir bölümünün çevrim içi olarak icra edildiğini söyledi.

Bu kapsamda, BM Gıda Sistemleri Zirvesi'ne ve BM Yüksek Düzeyli Enerji Diyaloğu Toplantısı'na video konferansla katıldıklarını dile getiren Erdoğan, Amerika'daki temasları kapsamında ilk olarak, 19 Eylül Pazar günü Türk-Amerikan ve Amerika Müslüman toplumu temsilcileriyle bir araya geldiklerini hatırlattı.

Erdoğan, bu toplantıda hem ABD'de yaşayan vatandaşlarla ve Müslümanlarla kucaklaştıklarını hem de daha adil bir dünya özlemini bir kez daha vurguladıklarını ifade etti.

Yeni Türkevi binasının resmi açılışını 20 Eylül'de yaptıklarını söyleyen Erdoğan, açılışta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, çok sayıda devlet ve hükümet başkanı ile dışişleri bakanıyla üst düzey yerli ve yabancı misafirin kendilerine eşlik ettiğini bildirdi. Erdoğan, "New York'un siluetine kazandırdığımız bu yeni başyapıtın Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan vatandaşlarımıza ve ülkemize hayırlı olmasını Rabb'imden niyaz ediyorum." dedi.

Ziyareti kapsamında, pazartesi günü Dış Politika Derneği ve SETA DC tarafından düzenlenen etkinliğe katıldıklarını hatırlatan Erdoğan, bu toplantıda, dış politika alanındaki değerlendirmelerini Amerika Birleşik Devletleri'nde düşünce dünyasının önde gelen temsilcileriyle paylaştıklarını, ayrıca çeşitli Amerikan basın yayın kuruluşlarının temsilcilerine de mülakat verdiklerini söyledi.

Erdoğan, ekonomi alanındaki temasları çerçevesinde, Türk-Amerikan İş Konseyi tarafından düzenlenen 11. Türkiye Yatırım Konferansı'na katıldıklarını, bu toplantıda da Amerikan iş dünyasının önde gelen temsilcileriyle Türkiye ile ABD arasındaki ekonomik ilişkileri değerlendirdiklerini anlattı.

"İş birliği ve dayanışmanın önemini tekrar hatırlattık"

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun açılış oturumundaki konuşmasına da değinen Erdoğan, uluslararası barış ve güvenliği ilgilendiren meseleler hakkındaki görüşlerini açık yüreklilikle ortaya koyduklarını belirtti ve "Daha adil bir dünyanın mümkün olduğunu, bunun için uluslararası topluma ne gibi sorumluluklar düştüğünü Genel Kurul kürsüsünden dile getirdik. İnsanlığın, salgın tehdidi ve tabii felaketler ile bunların ağır sonuçlarının cenderesi altında bunaldığı bir dönemde, iş birliği ve dayanışmanın önemini tekrar hatırlattık. Afganistan'daki son gelişmeler başta olmak üzere Suriye'den Libya'ya, Kudüs ve Filistin meselesinden Kafkasya'ya, Türkistan'dan Kıbrıs'a kadar geniş bir alanda ülkemizin yaklaşımlarını ifade ettik." diye konuştu.

BM Genel Kurul kürsüsünden, Paris İklim Anlaşması'nın onay sürecini tamamlayacakları müjdesini dünyayla ve Türkiye kamuoyuyla paylaştıklarını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Dünyamızın bu hale gelmesinde en çok payı olanların, iklim değişikliğinin yol açtığı sorunların çözümünde de en çok katkı sağlaması gerektiği görüşümüzü açıkça muhataplarımıza söyledik. Orman varlığını artıran, nispeten modern teknolojik altyapısı sayesinde oldukça düşük karbon salımı değerlerine sahip bir ülke olarak bu konuda da üzerimize düşeni yapmakta kararlıyız. Ülkemize söz verilen desteklerin sağlanmasıyla birlikte ve ulusal katkı beyanımız çerçevesinde, Paris İklim Anlaşması'nda belirtilen hususlara uygun adımlarımızı atacağız. Karbon nötr hedefini, 2053 vizyonumuzun ilk ve en önemli hedeflerinden biri olarak milletimize armağan ediyoruz. Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyum için gereken eylem planını da devreye almış bir ülke olarak, bu süreci başarıyla yürüteceğimize yürekten inanıyoruz."

Afganistan

Erdoğan, değerlendirmelerinin ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Türkiye'nin Afganistan'daki rolü ve stratejisinin ne olacağına ilişkin soru üzerine Erdoğan, "Burada önceki gün Amerika'nın önemli bir yayın organıyla yaptığımız mülakatta da söyledim; 20 yıl önce Amerika Afganistan'a niçin girdi? Afganistan'da ne işi vardı ve şimdi Afganistan'dan niye çıkıyor? Herhalde bunun bir bedelinin olması lazım? Ve bunca mülteci şu anda nereye gidecek? Türkiye'nin kapıları açması ve bunları kabul etmesi düşünülemez. Burası bizim için bir açık hava koridoru değil." dedi.

Böyle bir şeyi kabullenmenin kolay olmadığını, bunun bir maliyeti ve bedelinin olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Amerika burada 'Kapılar açılsın ve Afgan halkı Türkiye'ye girsin' diyemez. Nitekim böyle bir şeye biz, açık da değiliz, müsaade de etmeyiz. Afgan halkı bizim için kardeş halktır. Tarihe dayalı bir geçmişimiz var fakat bu kuru kuruya bir kardeşlik olmuyor. Aynı şeyi biz Suriye'de de yaptık. Aynı durum Irak'ta oldu. Bunları böyle toparladığımız zaman, geçmişten alırsak girip çıkanla neredeyse 10 milyona varan bir sayı söz konusu. Şu anda bunun 5 milyonu Türkiye'de kaldı. Burada bu bedeli ödemesi gereken Amerika'dır. Amerika'nın bununla ilgili adımlar atması lazım. Fakat şu ana kadar böyle bir hava görünmüyor. Amerika'nın bu noktada kapıları açmak gibi bir derdi şu anda yok gibi. Fakat kapsayıcı, kuşatıcı bir yönetim Afganistan'da oluşursa, bu yönetimle bazı görüşmelerimiz olabilirse ve gerçekten sağlıklı bir iletişim kurabilirsek, bundan sonra ne olabileceğinin adımlarını bu görüşmelerden sonra atabiliriz."

Türkiye'nin Afganistan'da altyapı ve üstyapı yatırımlarının olduğunu ve bu yatırımlardan rahatsız olmadıklarını, bundan sonraki süreçte de bu tür adımları atabileceklerini söyleyen Erdoğan, "Ama Taliban'ın şu andaki yaklaşım tarzına bakıldığında kucaklayıcı, kuşatıcı bir yönetim maalesef oluşmadı. Şu anda sadece bazı sinyaller geliyor; bazı değişikliklerin olabileceği, yönetimde bazı kuşatıcı, kapsayıcı bir havanın oluşacağı istikametinde. Bunu tabii daha henüz görmüş değiliz. Eğer böyle bir adım atılabilirse o zaman birlikte neler yapabileceğimizi kendileriyle görüşme, konuşma noktasına gidebiliriz. Kaldı ki kendi içlerinde de şu anda bazı sıkıntılar yaşanıyor. Bu sıkıntıları aşabilirlerse ve ondan sonra Türkiye ile bazı görüşmeler olursa, adımlar atılabilirse bunları nasıl gerçekleştiririz, nasıl bir yol haritası belirleriz, ona bakar, ona göre de Afganistan'la böyle bir adımı gerçekleştirmiş oluruz." değerlendirmesinde bulundu.

Haber Ara