Yazısında "Şirketin yatırımcılarında oluşturduğu "kesin inançlılık" gerçekten incelenmeye değer" diyen Gültekin yayınlanan "dolandırıcılık" haberlerinin dahi yatırımcıların inançlarını sarsmadığını belirtti.
"Bu nasıl oluyor?" diye soran Gültekin şunları yazdı:
YERLİ ve MİLLİ" DUYGULAR SÖMÜRÜLMÜŞ
Böylesine bir kitlesel aldatmanın, 15 Temmuz FETÖ darbesinin hemen arkasından (Firmanın kuruluş tarihi: Ağustos 2016) gerçekleştirilebilmiş olması bazıları için şaşırtıcı gelebilir. Halbuki, Çiftlik Bank olayı, tam da bu atmosferin var ettiği psikolojik dinamiklerden faydalanmış. Çiftlik Bank propagandasının dayandığı anahtar kavramlar oldukça iyi seçilmiş: "Yerli, millî ve dinî"
Algı yönetimi ve manipülasyonun vazgeçilmez kurallarından biri "duygulara", hamasetimize hitap etmesidir.
- Çiftlik Bank'ın bir reklamı M. Kemal Atatürk'ün şu sözleriyle bitiyor: "Türk milleti zekidir."
- Firmanın sosyal medya sayfasında yapılan 20 Şubat 2018 tarihli bir paylaşımda Ömer Halisdemir'in fotoğrafının üstünde: "Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz..." ayeti yer alıyor.
- 10 Şubat tarihinde ise, M. Akif İnan'ın Şehir Gazeli şiirinin ilk mısrası olan "Her eylem yeniden diriltir bizi [beni]" başlığıyla Afrin Operasyonu selamlanıyor.
- 31 Aralık günü, tüm İslam alemine seslenilerek "Mekke'nin fethi yıldönümü" kutlanıyor.
- 27 Aralık 2017 tarihinde M. Akif Ersoy, "rahmet ve minnetle" anılıyor.
- 26 Aralık 2017 tarihinde ise, İHH'nın Suriye için "İlaç ve tıbbi malzeme" kampanyasının afişi,
- 6 Aralık'ta "Kudüs'e sahip çık" sloganıyla Çiftlik Bank logosunun yer aldığı bir afiş paylaşılmış.
- 10 Kasım, 29 Ekim, 30 Ağustos tarihleri de atlanmamış; M. Kemal'in fotoğrafları eşliğinde ulusal günler anılmış.
- Çiflik Bank'ın reklamında yer alan şu ifade "yerli, millî ve dinî" duyguların hepsini okşamakta oldukça başarılıdır: Muhtaç olduğun kudret, şahdamarından daha yakındır; yarısı Atatürk'ün sözü, yarısı ayet. Bugünlerde tam da ihtiyaç duyduğumuz şey...
YAŞANANLAR YALNIZCA "KAZANMA HIRSINA" BAĞLANAMAZ
Şüphesiz, eğer öne sürülen iddialar doğruysa, Çiftlik Bank olayı yakın tarihin dramatik dolandırıcılık hadiselerinden birisidir. Ancak, bu olayı, sadece mağdurların “kazanma hırsına” bağlayan yaklaşım yanıltıcıdır. Ulusal kanalların böyle bir firmadan reklam almış olması, devlet yetkililerinin ve sanatçıların firmayla birlikte görünmesi/isimlerinin anılması, dahası, ülkeden hiç eksik olmayan “hamaset rüzgarı”, Çiftlik Bank hadisesinin asıl psikolojik dinamiklerini oluşturmaktadır.