Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Roma'daki temaslarının son bölümünde Yabancı Basın Birliğinde "MED Forum" kapsamında düzenlenen "Akdeniz'deki güvenlik zorlukları ve Türkiye'den görünüm" başlıklı seminere katıldı.
Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, bu çağda, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana bu kadar çok insanın yerinden edildiğini, aşırılıkların arttığını, çatışmaların daha karmaşık hale geldiğini belirterek, "Bir diğerini anlama hassasiyetini göstermeliyiz. Samimiyetle bir diğerini anlamalıyız. Akdeniz insanı bunu yapar. Türkiye'nin yüzleştiği darbe girişimini kimileri anladı kimileri ise anlamadı. Ortak tehditlere karşı birlikte mücadele etmeliyiz." dedi.
Suriye krizine değinen Çavuşoğlu, Türkiye'nin Suriye'de siyasi çözümü hep desteklediğini belirterek, şöyle devam etti:
'BU REJİM 1 MİLYON KİŞİYİ ÖLDÜRDÜ'
"Biz bu rejimi hep eleştirdik. 1 milyon kişiyi öldürdü bu rejim. Biz hiçbir zaman hiçbir çözümün karşısında olmadık. Suriye'nin Dostları grubunda, Fikirdaş Ülkeler arasında ve IŞİD ile mücadele koalisyonunda yer aldık. BMGK kararlarını ve Cenevre'yi destekledik. Cenevre'de, rejim siyasi çözümü müzakere etmeye hazır değildi. Cenevre süreci bu nedenle bir şeye varamadı. Rusya ve İran, beğenin beğenmeyin aktör haline geldiler. Rejim, kimyasal silah kullandıktan sonra Rusya, rejimin davetiyle girdi ve büyük bir aktör haline geldi. İran zaten öyleydi. Halep'te çok sayıda masum insan öldü. Rusya ve Türkiye masumları tahliyede işbirliğine başladı. İran garantör haline geldi. Sahadaki durum geçen yıla göre çok daha iyi durumda."
Suriye'de sahadaki durumun son 1 yılda çok ilerleme kaydettiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Müzakereler rejim ve muhalefet arasında olmalı. Biz buna karşı çıkmadık hiçbir zaman. Muhalefetle rejimi bir araya getirecek Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'ni destekliyoruz. Astana'yı Cenevre'ye nasıl entegre ederiz şimdi buna bakıyoruz. Erdoğan, dün çok açık şekilde, 'Esed ülkenin birliğini garanti edemeyeceğini' söyledi. Suriye halkı kendi geleceklerine kendileri karar vermeliler. Bu bizim amacımız." diye konuştu.
Türkiye'nin 3 milyonu aşkın göçmene ev sahipliği yaptığı anımsatılan Çavuşoğlu, Suriye'de özellikle insanların geri dönebileceği altyapıyı hazırlamaları gerektiğini, Türkiye'nin IŞİD'ten temizlediği Cerablus ve El Bab gibi yerlerde geri dönüşlerin de başladığını dile getirdi.
'TÜRKİYE'NİN ÇOK YÖNLÜ DIŞ POLİTİKASI VAR'
Türkiye'nin NATO'dan uzaklaşıp, Rusya'ya yakınlaştığı yorumlarının anımsatılmasına karşı çıkan Dışişleri Bakanı, "Türkiye'nin çok yönlü dış politikası var. Uçak hadisesinden sonra 8 ayda düzelttik ilişkileri. Şimdi yeniden Türk vatandaşlarının vizesiz gitmesi için çalışıyoruz. Rusya, bizim için NATO'nun ya da Avrupa'nın alternatifi değil." dedi.
Ukrayna'nın, Rusya ile Avrupa arasında birini seçmek zorunda kaldığını ve bununla pek çok bedel ödediğini kaydeden Çavuşoğlu, Türkiye'nin birinden birini seçmek zorunda olmadığını yineledi ve hem doğuyla hem batıyla ilişkilerini iyi idare ettiğini dile getirdi.
'BİZİM GÜVENLİĞİMİZ AVRUPA'NIN GÜVENLİĞİ'
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye'nin Avrupa'da yer aldığını belirterek, "Bizim Güvenliğimiz Avrupa'nın güvenliği aslında. Göç sorunu, terörle mücadele gibi zorlukların üzerinden birlikte gelmeliyiz. Kültürel birçok farklılığa rağmen, biz bu ailenin bir parçasıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Kendisinin ya da Türkiye'nin, Avrupa ile bir sorunu olmadığının altını çizen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Irkçı mıyım, yabancı karşıtı mıyım, İslamofobik ya da Hristiyanofobik miyim? Hayır. Niye sorunumuz olsun Avrupa ile. Bu soruları tersten düşünelim. Sizin probleminiz ne? 10 yıl önce en iyi zamanlarımızdı. O zaman da aynı lider, Türkiye'ye reformları getiren aynı parti vardı. Bize bir şey olmadı ama (Nicolas) Sarkozy, bazı Alman siyasiler ve Avusturya bize hep karşı oldu. AB ülkeleri anlamalı ki Türkiye değişti. 20 yıl önceki ülke değil. IMF'ye borcumuzu ödedik. Türk ekonomisi büyüdü, güçlendi. Türkiye'ye eşit partner olarak yaklaşmalılar. Kimse kimsenin patronu değil. Birbirimize saygı duymalıyız."
TÜRKİYE'NİN TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELESİ
Türkiye'nin IŞİD ile en etkin mücadele eden ülke olduğunu rakamlarla açıklayan Çavuşoğlu, yaklaşık 4 bin IŞİD'liyi etkisiz hale getirdiklerini, 3 bin kadarının Türkiye'de hapiste olduğunu, buna ek olarak bugüne kadar 123 ülkeden gelen yabancı savaşçıyı sınırlarda yakaladıkları bilgisini verdi.
Beğenilmeyen bir siyasi iradenin demokratik seçim ile gönderileceğini ancak FETÖ'nün 15 Temmuz'da tankları sivillerin üstüne sürerek buna kalkıştığını ifade eden Çavuşoğlu, "250 sivili öldürdüler, 2 binden fazla kişi yaralandı. FETÖ'ye bağlı kişiler devletin her kademesine sızarken, bunlara angaje gazeteciler de üçüncü kişiler hakkında sahte delillerle fabrikasyon haberlere imza atarak, ordudaki askerlere yönelik yargı süreci yürüttüler. Bunun aynısını PKK teröründe de görürsünüz. PKK terörüne 40 bin insanımı kaybettim ben. Sonra, biz bazı parlamenterleri PKK'ya silah taşırken yakaladık. Aynısı İtalya'da olsa ne yapardınız? Ne önlemler alırdınız?” diye sordu.
'BAZI ÜLKELER FARKLI ÜLKELERİ DİZAYN ETMEYE ÇALIŞMASINLAR'
Terörün nasıl yenilgiye uğratılacağı sorusuna Çavuşoğlu, “Bizim, terörle mücadelede kapsamlı ve müşterek bir anlayışa ihtiyacımız var. Suriye, Irak, Yemen ve Libya gibi ülkelerde siyasi çözümlere ulaşmadan biz asla güvende olamayız. Siyasi çözüm olmadığı takdirde bu ülkeler radikalizmin, terörün beslendiği yerler olabilir.” dedi.
Çavuşoğlu, "Bazı ülkeler ve siyasiler, farklı ülkeleri dizayn etmeye çalışmasınlar. Bu bir oyun değil. Çok paranız olması ya da başka ülkelerden desteğiniz olması size rejimi değiştirme yetkisi ya da saldırma meşruiyetini vermez. Bu çok tehlikeli." ifadesini kullandı.
Terörle mücadelede çifte standardın olmaması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, bir terör örgütünü yenilgiye uğratmak için başka bir terör örgütüyle işbirliği yapmanın doğru olmadığını ancak samimi şekilde mücadele edilerek terörün yenilgiye uğratılacağını söyledi.
'YPG ETNİK TEMİZLİK YAPIYOR'
Yabancı Basın Birliği çıkışında Rus ve İranlı gazetecilerin Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'nin katılımcılarına ilişkin sorularını da yanıtlayan Çavuşoğlu, "Öncelikle bizim, YPG ile Kürtleri ayırmamız gerekiyor. Eğer YPG, Kürtlerin temsilcisi dersek biz hata yapmış oluruz. Dolayısıyla bizim terör örgütleriyle diğerlerini ayırmamız lazım. Suriyeli Kürtleri temsil eden çok farklı gruplar söz konusu. Terör örgütleri Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'ne katılmamalılar. Çünkü onlar ülkenin birliğinden yana değiller. Ülkeyi bölmeye çalışıyorlar. Arap kentlerini boşaltmaya zorluyorlar. Biz burada bir etnik temizlik görüyoruz. Onlar Kürtleri bile zorluyorlar. Bizim ne Türkiye'deki ne Suriye ne Irak'taki Kürtlerle sorunumuz var. Bizim terör örgütleriyle sorunumuz var.” değerlendirmesinde bulundu.
"İran için ne düşünüyorsunuz?" sorusu da yöneltilen Mevlüt Çavuşoğlu, "İran, Astana sürecinde oldukça yapıcı bir rol oynuyor. Dün üç lider oldukça verimli bir toplantı geçirdi. Biz, Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katkılarını takdirle karşılıyoruz. Biz, 3 bakan olarak geçen hafta Antalya'da buluştuk. Biz üç ülke, Suriye'de sahada ateşkesi sağlama konusunda çok yol kat ettik. Şimdi siyasi çözüme dikkatimizi vermeliyiz." yanıtını verdi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, bu seminerle Roma'daki temaslarını tamamladı.