Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli ile ABD Savunma Bakanı James Mattis, NATO Savunma Bakanları Toplantısı kapsamında dün bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmeye dair Brüksel'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Canikli, "PYD/YPG terör örgütüne verdikleri desteğin aynı zamanda PKK terör örgütünün güçlenmesine, palazlanmasına sebep olduğunu ve bu durumun da Türkiye için artan oranda bir ulusal güvenlik tehdidi teşkil ettiğini ifade ettik" dedi.
Canikli, savunma bakanı ile yaptığı görüşmede YPG'ye verilen desteğin son bulması gerektiğini söylediğini belirtti ABD'li mevkidaşının kendisine 'Bu örgütü PKK'dan ayırabileceklerini, hatta PKK'ya karşı savaştırabileceklerini söylediğini' aktardı.
Canikli ayırca, "YPG'nin PKK'nın organik kolu olduğuna dair şüphe kalmamıştır" dedi.
İşte Canikli'nin açıklamaları:
PYD/YPG terör örgütüne verdikleri desteğin aynı zamanda PKK terör örgütünün güçlenmesine, palazlanmasına sebep olduğunu ve bu durumun da Türkiye için artan oranda bir ulusal güvenlik tehdidi teşkil ettiğini ifade ettik. ABD'nin Türkiye ile müttefikiyle çalışması gerektiğini ifade ettik. Mattis'in yaklaşımı bu örgütü (YPG'yi) PKK'dan ayırabilecekleri şeklinde PKK'ya karşı savaştırabilecekleri şeklinde bir açıklaması oldu. Biz de bunun mümkün olmadığını hiçbir zaman PYG ve PYD'nin PKK'dan ayrılmasının mümkün olmadığını hele PKK'ya karşı mücadele ettirilmelerinin mümkün olmadığını söyledik.
MATTİS "YPG'Yİ TEHLİKE OLMAKTAN ÇIKARABİLİRİZ" DEDİ
PYD ve YPG'yi PKK'dan ayırabilecekleri bizim açımızdan tehlike olmaktan uzaklaştırabilecekleri şeklinde bir kabulleri var. PYD ve YPG'nin SDG içerisinde tamamen temizlenmesi gerektiğini ifade ettik. Beklentimizin terör örgütleriyle iş birliği yapmak değil Türkiye ile birlikte çalışmak olduğunu doğru yöntemin bu olduğunu kendilerine ifade ettik. Mattis, YPG'nin DAEŞ'le ittifak yapmayacağını söyledi. PYD/YPG'ye verdikleri her türlü desteği sonlandırmalarını, SDG bünyesinden bu yapının çıkartılmasını talep ettik.
ABD'nin Türkiye'nin terörle mücadele hususundaki hassasiyetine saygı duyduklarını ifade ettiler. PYD/YPG terör örgütü ile ilgili olarak onların SDG içerisinden çıkartılması konusunda bir kararlılık görmedim. YPG ve PYD'nin de PKK gibi bir terör örgütü olduğu gerçeği bütün boyutlarıyla ortaya konulunca da oradan bir çıkış yapmaları gerekiyor.
'YPG'YE SİLAHLARI BİZ VERMEDİK DEDİ, AKSİNİ ORTAYA KOYMADIĞIMIZ SÜRECE İNANIYORUZ'
YPG'ye silahları kimin verdiğini bilmiyoruz. Sayın Mattis, Afrin'de terörist unsurlara hiçbir silah desteği ve mühimmat sağlamadıklarını, yani PYD ve YPG'ye, Afrin'de şu anda Türkiye'ye karşı faaliyet içerisinde olan terör unsurlarına karşı Amerika Birleşik Devletleri'nin hiçbir şekilde silah, mühimmat desteği sağlamadığını ve orada kullandıkları silahların kendilerine ait olmadığını ifade etti. Aksini ortaya koymadığımız sürece müttefikimizin bu beyanına inanıyoruz.
'PKK İLE MÜCADELEDE DESTEĞE DAHA SOMUT DESTEK VERECEKLERİNİ İFADE ETTİ'
Sayın Mattis, PKK terör örgütü ile Irak'ta yapılan, yapılacak olan mücadelede bundan sonraki dönemde kendilerinin aktif, daha somut, net destek vereceklerini, özellikle istihbarat bağlantılı olacak şekilde destek vereceklerini de ifade etti.
'DOYURUCU, İNANDIRICI BİR ŞEKİLDE PAYLAŞTIK'
PYD/YPG terör örgütünün DEAŞ'le yakın iş birliği içinde olduğu ve bazı DEAŞ unsurlarını Zeytin Dalı Harekatı'nda Türkiye'ye karşı kullanmaya çalıştığını, kullandığını tespit ettiğimizi Mattis'le paylaştık. Deyrizor'da, Afrin'de ve Münbiç'te, hapishanelerde PYD/YPG'nin elinde bulunan DEAŞ'lı teröristleri bize karşı savaşmaları karşılığında serbest bıraktığını söyledik ve belgelerini de doyurucu, inandırıcı bir şekilde kendisi ile paylaştık.