Hükümetin aldığı son vergi artışı kararlarını yorumlayan Hürriyet yazarı Hande Fırat, "Vergilerin gerekçesi nasıl açıklanıyor?" başlıklı yazısında hükümetin aldığı kararları haklı göstermek amacında olmadığını kaydetti.
Fırat'In yazısından bazı bölümler:
Vergilerin gerekçesi nasıl açıklanıyor?
Yazdığım yazılara laf etmeyi görev haline getirenleri dikkate alarak baştan söyleyeyim, bu yazı hükümetin yaptıklarını “savunma” ya da alınan kararları “haklı gösterme” yazısı değildir.
YOL HARİTASINI HATIRLAYALIM
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in göreve gelmesinden sonra toplumda çok büyük bir beklenti oluştu. Kararların veriye dayalı olacağı, sabır gerektiği, adımların kademeli olarak atılacağını sizlere aktarmıştım. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 27 ay sonra ilk kez faizin artırılmasına karşı çıkmamış, görece düşük olsa da ortaya konulan politikalardaki patikayı göstermek açısından kritik bir eşik aşılmıştı:
- Bununla birlikte zaten TCMB de ekonomi yönetimi de faiz artışlarının devamının geleceğine dikkat çekiyor.
- Arada TCMB adım adım söz verdiği sadeleştirme adımlarını atıyor. Yani çıkılan yolda birbirine bağlı, iyi düşünülmüş adımlar tek tek geliyor.
EKONOMİ YÖNETİMİNİN HEPİMİZİ ZORLAYAN KARARLARI
Geçen hafta ekonomide elbette vatandaş olarak hepimizi zorlayan birtakım kararlar alındı. MTV'nin bu yıl için iki kez ödenmesi, pasaportlar ve noter dahil harçların yüzde 50 artırılması, yurtdışından getirilen telefonlarda harcın 6 bin liradan 20 bin liraya çıkarılması, Kurumlar Vergisi oranlarının yükseltilmesi, KDV'de genel oranın yüzde 18'den yüzde 20'ye çıkarılması ve tüketici kredilerinde verginin 5 puan artırılması bunlardan bazıları.
- Bu kararlar alınırken unutulmaması gereken en büyük konu, kaybettiğimiz hayatların ağırlığının üstüne ekonomiye toplam 100 milyar dolarlık ek maliyet getiren yüzyılın depremidir.
- Çoğumuzun günlük hayat koşturması nedeniyle unuttuğu, devletin konut yetiştirmek için canla başla çalıştığı ancak kimilerinin çadırda ya da konteynerde bayramı karşıladığı o büyük deprem.
- Nasıl 1999 yılında Marmara depremi ile oluşan hasarın ortadan kaldırılabilmesi için vergi artışları dahil çeşitli kararlar alındıysa, şimdi de benzer kararlar alınıyor. Çünkü 11 ili kapsayan deprem Türkiye olarak bizim depremimiz.
MEHMET ŞİMŞEK'İN AÇIKLAMALARININ ŞİFRELERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonominin ihtiyaçlarının karşılanması için 1.1 trilyon liralık ek bütçeyi cuma akşamı TBMM'ye gönderdi. Ortada çok büyük bir kaynağa ihtiyaç olduğu gerçek. Bu tutarın 482 milyar lirası zaten AFAD için ayrılmış durumda. Bakan Şimşek ortaya çıkan tabloyu attığı tweet ile açıklarken özetle şunları söyledi:
“- 2023'te 15.9 milyon emeklimizi ve 4.9 milyon kamu çalışanımızı etkileyen önemli iyileştirmeler yaptık. Aylık ve ücretlerinde enflasyonun oldukça üzerinde artışlar yaparak refah seviyelerini yükselttik.
- 2022 yıl sonuna göre en düşük memur maaşını yüzde 141.8; en düşük emekli aylığını ise yüzde 114.3 oranında artırdık.
- Önümüzdeki dönemde bütçe açığını kontrol altına alarak mali disiplini yeniden tesis etmek suretiyle kamu maliyesi göstergelerinde kalıcı bozulmalara geçit vermeyeceğiz. Bunun için gerekli tedbirleri alıyoruz.
- Deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımızın yaralarını sarıyoruz. Bu yıl deprem kaynaklı harcamaların 761.7 milyar TL'ye (milli gelire oran olarak yüzde 3.1) ulaşmasını bekliyoruz.
- Bu çerçevede deprem bölgesinde 179 bin konutun inşasına başlandı. Yaklaşık bir yılda 319 bin konutu depremzedelere teslim etmeyi planlıyoruz. Meclis'te görüşülmekte olan Milli Dayanışma Paketi, depremin yol açtığı ilave maliyetlerin bütçe üzerindeki etkisini bir miktar azaltmayı hedeflemektedir.”