Başbakan Yıldırım, 8. Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumu ve Sergisine katıldı. Yıldırım konuşmasında, "Türkiye'ye 15 Temmuz'da Türkiye'yi dize getiremeyenler, bugünlerde başka bir film çeviriyor. Ekonomiyle, baskılarla, kriz senaryoları ile bu milleti dize getireceklerini zannediyorlar" dedi.
Yıldırım'ın konuşmasından satır başları:
İşimiz milletin yolunu açmak. Milletin yolunun üzerindeki engelleri kaldırmak. Yolları kim yapacak, Ulaştırma Bakanlığımız ve ekibi yapacak. Ne lazım, yollardaki araçları denetlemek. Onları kim yapacak. İçişleri Bakanlığımız ve ekipleri yapacak. Okul öncesi çağdan mezara kadar eğitecek, farkındalığını oluşturacak olan kim? Milli Eğitim Bakanlığı ve ekibi. Bize düşen koordinasyonu sağlamak. Koordinasyonu da biz sağlayacağız. Bir de araçlar var. Araçların imalinden sorumlu olan bakanlığımız da, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız. Onlar da bu araçların dayanıklı olarak yapılıp yapılmadığını yakından denetleyecekler. Demek ki bu kolektif bir iş.
Bizim o dönemde bakan olarak göreve başladığımız, en baştaki işimiz, ulaşım ana plan stratejisi hazırlamaktı. Karayoluna bağımlı ulaşım sistemini nasıl çeşitlendirebiliriz? Hedef orta ve uzun vadede yüzde 95'lerden, yüzde 80'in altına geriletebilmektir. Yüzde 75 ideal bir rakam. Bu 10 senede olmaz. 30 senede gerçekleşen bir şey. Bunu nasıl sağlarsınız. Aslında yolları yapmazsınız trafik de fiilen gitmez böylece gerçekleştirebilirsiniz ama bu sürdürülebilir bir şey değil.
"TRAFİK GÜVENLİĞİ AÇISINDAN GELDİĞİMİZ NOKTAYI YETERLİ GÖRMÜYORUZ"
Araba sürmek her zaman zevkli bir şey değil. Kaza Allah göstermesin meydana gelebiliyor. Trafik güvenliği açısından geldiğimiz noktayı yeterli görmüyoruz. Trafik kazalarında ölümlü kazalardaki can kaybını yüzde 30, son 15 yılda aşağı çektik. Bölünmüş yolları alırsak sadece bu oran daha yüksek. Yüzde 62.
"BÖLÜNMÜŞ YOLLAR HAYAT KURTARIYOR"
Bölünmüş yollar hayat kurtarıyor. 2003'te kaza yerinde ölenlerin sayısı 4000'e yakındı. Bugün de aynı. Neye rağmen? Trafikteki araç sayısı yüzde 130 arttı. Yolculuk miktarı 3 kat arttı. 2 milyona yaklaştı, 500 binden. Ölümlü kazalardaki sayı neredeyse sabit kaldı. Bu başlı başına, yılda ortalama 8 bin insanın hayatını kurtarmaktır. Hedef sıfır ölümlü kaza. Bazı ülkeler bunu başardı ama bizim önümüzde daha çok yol var. Çözüm; eğitim, eğitim, eğitim. İnsan hatasını azaltmanın hatta sıfıra indirmenin yolu eğitimden geçiyor.
Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda derslere ağırlık vermiş ama yeterli değil. Müfredatta trafikle ilgili öğretici bilgilerin çok daha fazla yer alması lazım. Yollarda sürücü olduğu zaman hatırlayacakları ve uygulayacakları en büyük rehber olmalı. Biz 200 milyon yolculukta her bir aracı tek tek denetleme şansımız yok.
İçişleri Bakanlığımızda da trafik ile ilgili bölümü güçlendireceğiz. Bakanlığımızın atacağı adımları öncelikli olarak ele alacağız ve destekleyeceğiz. Şu ana kadar hizmete giren yatırımlarla ülkemizin dünyadaki konumu çok daha güzel bir yerde olacak.
Son 10 yılda dünyada kriz var. 2008'de başladı, halen de devam ediyor. Dünyada 10 yılda 10 mega proje yapılmış 6'sı Türkiye'den.
"15 TEMMUZ'DA TÜRKİYE'Yİ DİZE GETİREMEYENLER..."
Türkiye'ye 15 Temmuz'da Türkiye'yi dize getiremeyenler, bugünlerde başka bir film çeviriyor. Ekonomiyle, baskılarla, kriz senaryoları ile bu milleti dize getireceklerini zannediyorlar. Bu millet Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda, Kut-ül Amare'de ders vere vere bugünlere geldi.