'Ankara’da dipten gelen bir dalga büyüyor'

Numan Kurtulmuş, Hürriyet'te verdiği demeçte 'Baştan beri Suriye politikasının büyük yanlışlarla dolu olduğuna inananlardanım...' dedi.

10 Yıl Önce Güncellendi

2017-01-05 10:38:25

'Ankara’da dipten gelen bir dalga büyüyor'

TİMETURK | HABER MERKEZİ

Gazete yazarlarından Murat Yetkin, bugünkü köşesinde Ankara'da Suriye konusunda yaşanan bazı değişimleri kaleme aldı.

Suriye ve Irak eksenli kargaşaların bri numaralı gündem maddesi olduğu bu günlerde "PYD-YPG-PKK varlığı" konusunda yaşanan bazı gelişmeleri aktaran Yetkin, Başbakan Yıldırım'ın “İsrail ve Rusya'dan sonra Irak ile barışmaya gidiyorum” demesinden bir gün sonra, "yani dün, 4 Ocak'ta" Irak'ın Şii Başbakanı Haydar İbadi'nin Rudaw'a verdiği röportajı gündeme getirdi.

Yetkin, İbadi'nin 30 küsur yıldır Irak topraklarında bulunan PKK'yı işaret ederek, “Siyasi mülteci olsalar başka ama buradan Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak için silahlı eylemler düzenlemelerine katılmam mümkün değil" sözlerini aktardı.

Yetkin şöyle devam etti:

"SORMASAM OLMAZ..."

Şimdi sormasam olmaz, biliyorum. AK Parti hükümeti Obama'nın Suriye siyasetini “kepaze” buluyor da, Türkiye'nin daha şurada altı, yedi aydır değişmiş siyaseti çok mu yüz akı? (Sığınmacılara yapılan insani yardımı dışında tutarak soruyorum.)

CEVAP KURTULMUŞ'UN "SURİYE" SÖZLERİNDE

Cevabını da yine Kurtulmuş'tan alıyoruz: “Baştan beri Suriye politikasının büyük yanlışlarla dolu olduğuna inananlardanım. Tabii ki Esad rejiminin, zalimlerin yanında yer alacak değiliz. Şimdi bunları tamir ediyoruz, düzeltiyoruz.”

Kurtulmuş daha önce de terörizmle mücadeleden söz ederken, “Başımıza gelen birçok şey Suriye politikasının sonucu” demişti.

Ankara'da dipten gelen bir dalga büyüyor sanki.

Yeni gelişmelerin arifesinde olabiliriz.

hür

Bir vatansever olarakta,suriyede ne işimiz vardı?hemde amerikaya güvenerek!...diyebilen bir başbakanyardımcısına bile tahammül edilmiyor ve bir iran sevici olarak lanse edilmeye çalışıyorsa,memleketimin işi zor,Allah feraset versin,zor,zor,zor...

Zafer

Yahu adam 6 ay boyunca silahsız göstericilerin üstüne sırf reform istiyorlar diye ateş yağdırdı. Bu hümanist sözde barışseverlik nereden türedi? Her gün 50 insan öldürüp kadınlara tecavüz eden bir katil oğlu katile karşı Suriye halkının kıyamı sonuna kadar haklıdır, meşrudur. İnsanlar beşşarın değil Allahın kuludur. Zalime karşı sessiz kalmak, elinde silahla katliam yapana gözünü yummak barışseverlik değil katile destek olmaktır. Türkiye en başından onlarca defa esadı arayıp halka iyi davranmasını, reform yapmasını önerdi. Esed ise İrana uyup katliam yolunu seçti.

cihad

İslam coğrafyasında,müslümanlar arasında silah ve şiddet yoluyla hiçbir şeyi duzeltemezsiniz..her ne kadar haklı olunursa olunsun,silaha sarinilmamaliydi.yapilcak iki şey var:1) iman ve islamiyet nurunu neşrederek cehalet ve sefahati ortadan kaldırmak.2) her ne olursa olsun sivil siyasette ısrar etmek,zorlanildigi yerde uzlaşmak..örnek:Türkiye ve tunus..kısmen mısır.

alia57

Suriye politikasının tüm yanlışı Esed zalimini hafife almak olmuştur..Keşke Arapa Baharına fazla güvenilip bu hain diktatörün devrileceği düşüncesine kapılmasaydı Hükumet...Onun yerine bir süre daha bu kefere Esedin iktidarına destek verseydi..Tabii bunun sonuçları ne olurdu o da tam kestirilemez..Esedin bu kadar kıyıcı olamayacağı düşünülmüş olmalı..Ama Onun babasının Hafız Esed olduğu unutulmamalıydı..Bu unutkanlığın bedeli ağır oldu.

Y yılmaz

Evet Sy Kurtulmuş a katılıyorum suriye politikası baştan beri yanlıştı ben buna Türkiyenin Suriye politikası demiyorum, Bu Davutoğlu politikası dır ve Türkiye Sy Davutoğlunun hem dışişleri bakanlığında hemde Başbakanlığı dönemlerinde bu yanlışı sürdürmüştür,Eğer cevremizdeki ülkelerle kavga değilde diplomasi olsaydı bugün Suriyede daha başka durum ve cözüm olabilirda şu an en kötüsünü yaşıyor Türkiye 4 milyon içinde her kesimi barındıran sığınmacı ve güney sınırları yol geçen hanına dönmüş bir ülke durumundayız

hür

zafer

Mazlum suriye halkı nefsi müdafa yaptı. Mazlumun yanında olmak hata değil şereftir. Şerefe ihtiyacı olmayanlar için Suriye politikası elbette yanlış olur.Ayrıca Esed diktatörlüğü laik, baas sosyalisti olup asla müslümanlık gibi derdi yoktur. Zaten ailece nusayriydiler. Hala Suriyedeki azınlık diktanın Müslüman halka karşı katliamını 'müslüman müslümanla savaşıyor' şeklinde çarpıtmak iftiradır. Suriye halkı katledilirken mazlumdan yana olmayıp zalimle mazlumu eşitleyerek zalimi kayıranlar, önce cehaletle mücadele edilmeli diyor. Hırsız evine girse önce kitap okuyayım sonra bakarım mı dersin?

zeki tuncer

bu coğrafyanın hatta dünyanın huzuru için barış için müslümanların mezhep taassubundan kurtulup vahdeti oluşturmaları tek çaredir vesselam

Zafer

Kurtulmuş gibilere kalsak en baştan İran ve Esed katliamlarına göz yumup cinayet ortağı olmamız en hayırlısı olurdu. Kurtulmuşun içindeki derin İran hayranlığı fırsat bulunca gün yüzüne çıkıyor hepsi bu. Nesi yanlışmış suriye politikasının? Sivillere sahip çıkmak mı? Esed katilinin ezdiği mazlumlarla aynı safta durmak mı?Asıl hatayı şimdi, Ruslarla ve İranla arayı yumuşatarak yapıyoruz. Muhaliflere en başından beri ağır silahlar verilse, Suriyeye girilse şimdi kara kara düşünen biz olmazdık.

semih

Suriye hakkında amel defterinize sevab mı yazıldığı ya da günah mı yazıldığı sorusu asıl bizi düşündürmeli değil mi? 'O masum kız çocuğu hangi günahından dolayı öldürüldü?'