Başbakanlık Müsteşarı Peter Altmaier Die Welt gazetesine verdiği demeçte, yargının hukuk devleti kurallarına uygun bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirtti ve "Deniz Yücel 155 gün önce tutuklandı, 140 gündür de hücre hapsinde kalıyor. Hakkında hala iddianame hazırlanmadı. Bu muamele hukuk devleti usullerine aykırı olduğundan Almanya Deniz Yücel'in avukatı tarafından AİHM'e iletilen şikayeti destekleyecektir. Deniz Yücel'in zanlı olarak haklarından yararlanamadan hücre hapsinde tutulması kabul edilemez" dedi.
Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas da Die Welt'e demecinde, Yücel'in hukuk devleti ilkelerine uygun bir şekilde yargılanması için ellerinden gelen herşeyi yapacaklarını söyledi.
Deniz Yücel "terör propagandası" ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" ile suçlanıyor.
Deniz Yücel'in AİHM'e sunulan şikayet dilekçesinde bu suçlamalara dayanılarak hücre hapsine alınmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin işkence ve kötü muameleyi yasaklayan, güvenlik ve özgürlük hakkı tanıyan ve fikir özgürlüğünü teminat altına alan maddelerine aykırı olduğu belirtiliyor.
Türk yargısından Yücel hakkındaki iddianamenin kendilerine iletilmesini isteyen Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas hukuk devleti ilkeleri gereğince, suçlamaların somut olarak belirtildiği bir iddianame hazırlanmış olması gerektiğini ve Deniz Yücel'in yekten terörist olarak suçlanması dışında gerekçe gösterilmediğini söyledi.
Almanya Adalet Bakanı tutukluluk şartlarının insan haysiyetine yakışır olması ve Yücel'in hücre hapsinden alınması gerektiğini de sözlerine ekledi.
AİHM tutuklu diğer Türk gazeteciler gibi Deniz Yücel'in dosyasını da öncelikle incelemeye karar vermişti. AİHM'e başvuran diğer gazeteciler arasında Ahmet ve Mehmet Altan kardeşler ile köşe yazarı Şahin Alpay ve 12 Cumhuriyet gazetesi mensubu da bulunuyor. AİHM'de Türkiye aleyhinde açılan davaların sayısı on binleri buluyor. Türkiye 1950 yılında Avrupa Konseyi'ne üye olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne de katılmıştı. AİHM üye ülkelerde sözleşmeye uyulup uyulmadığını denetliyor. Almanya AİHM'de son olarak 1986 yılında ABD'de cinayetten tutuklanan Alman Jens Söring hakkında görüş bildirmişti.
