Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanan Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) davasının ikinci gününde sanık savunmaları Başçavuş Bekir Kurt'un itirafları ile başladı. 15 Temmuz öncesinde Fethullah Gülen Cemaati veya Hizmet Hareketi, 15 Temmuz'dan sonra FETÖ/PDY ile irtibatlı olduğunu açıklayarak şunları anlattı:
"Tanışma sürecim çocukluk yıllarına dayanıyor. En son 12 Temmuz'da görüştüm. 15 Temmuz'a kadar hain bir yapılanma olduğunu bilmiyordum. Görüştüğüm kişilerin de yasadışı talebi olmadı. Bu yapı 2013'e kadar takdir edilmekteydi. En alt kademedeki kötü niyeti olmayan kişilerle görüştüğüm için terör örgütü olduğunu fark edemedim. Amacım tamamen dini ve milli duygulardır. Bir örnek, bir kişiye gönlünüzü kaptırırsınız, ayıbını kusurunu görmezsiniz. Küçük yaşta tanıdığım için ayıbını, kusurunu görmedim. Aldatıldık, kandırıldık. Burada söylediklerim, gözaltı, mülakat ve ifadelerdeki beyanlarım pişmanlıktan öte bu yapının çökertilmesi adınadır. Doğruları söylemezsek, yine onlara hizmet etmiş oluruz."
“TATBİKAT BİLE OLSA ABESLE İŞTİGAL BİR DURUMDU”
Bu yapıyla en son 13 Temmuz'da “Nesimi” adlı kişiyle görüştüğünü belirten Bekir Kurt, direkt değil ama ülkede sıkıntılar yaşandığını, bu yakınlarda bir subayın kendisinden yardım isterse yardım edip edemeyeceğini sorduğunu söyledi. O subayın kim olduğunu sormadığını ki “O seni tanıyor” dendiğini kaydeden Bekir Kurt, şöyle devam etti:
“15 Temmuz'da nöbetçiydim Özel Kuvvetler'de. İddianamede nöbet görevini bu yapı yazdı deniyor bunu kabul etmiyorum. Nöbet bir ay önceden belli olur. Ayrıca iddianamede tam teçhizatlı olduğum yazıyor, bunu da kabul etmiyorum. Üzerimde sadece eğitim elbisem, ekstra pazı bandı vardı. Saat 22-22:300 sıralarında televizyon izlerken Boğaz Köprüsü'nün kapatıldığını gördüm. Tatbikat bile olsa abesle iştigal bir durumdu. Ülkede bir ayaklanma olduğunu hissettim ama ilk etapta bunu terör örgütünün yaptığını düşünmedim.”
"ABİLERİNİN" İSMİNİ AÇIKLADI
Başkan İsmail Ademoğlu'nun soruları üzerine kendisiyle ilgilenen "abi"lerin isimlerini açıklayan Bekir Kurt “ağabeylerle” toplantıya katılan meslektaşları için, "Onların isimlerini burada söylemeyeyim, basın var. Arkadaşlarımı ifşa etmek istemiyorum. Komutanlarıma mülakatta verdim. İspiyon değil, onların da kullanıldığını düşünüyorum. Görüyorum ki, bizi kullanmışlar, aldatmışlar. Ne kadar sinsi olduklarını göremediğim için çok pişmanım. Etkin pişmanlıktan da yararlanmak istiyorum" dedi. Bekir Kurt, Albay Ümit Bak'ın üzerinden çıkan, kendi adının yer aldığı listeyle ilgili olarak da, "Bu listenin birileri tarafından sonradan oluşturulduğunu düşündüğünü" söyledi. Bekir Kurt'un son sözleri şu oldu:
"Cemaat yıllarca el üstünde tutuldu. Devlet bu kadar imkanına rağmen bunun hain olduğunu bilmezken benim gibi alt kademede biri nasıl bilecekti. Onlar çıkıp kandırıldık, Allah affetsin diye sıyrılırken, ben suça karışmamışım sadece görüşmüş, küçücük himmet verdiğim için 7 aydır yeterince ceza çektiğimi düşünüyorum. Mesleğimden, itibarımdan oldum, yetmedi hain darbesi yedim."