Dolar

34,9432

Euro

36,5925

Altın

3.017,12

Bist

10.058,63

98 yıllık gurur: İstiklâl Marşı

Mehmet Âkif Ersoy tarafından kaleme alınan şiir, 12 Mart 1921'de Birinci TBMM tarafından “İstiklâl Marşı” olarak kabul edildi.

6 Yıl Önce Güncellendi

2019-03-12 11:02:07

98 yıllık gurur: İstiklâl Marşı

Vatan şairi Mehmet Âkif Ersoy tarafından yazılan İstiklâl Marşı, 12 Mart 1921'de TBMM tarafından "millî marş" olarak kabul edildi. Ülkenin ve milletin en zor günlerinde yazılan İstiklâl Marşı, neredeyse bir asır geçmesine rağmen hala aynı heyecanla okunuyor.12 Mart İstiklal Marşı'nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü'nde, Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere, istiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmet ve minnetle anıyoruz.

YARIŞMAYA 734 ŞİİR KATILDI

Saldırgan düşmana karşı Anadolu'da tutuşan heyecanı koruyacak; vatan sevgisini ve inancı canlı tutacak bir marşın hazırlanması kararlaştırıldı. Milli Eğitim Bakanlığına iletilen bu taleple birlikte Bakanlık bir yarışma düzenledi. Beğenilen güfte için 500 lira ödül verilecekti.Yarışma için 734 şiir gönderildi. Bir kurulca bunlar titizlikle incelenip 6 tanesi ayrıldı. O zaman Burdur Milletvekili olan Mehmet Akif'in para ödülünden rahatsızlık duyduğu için yarışmaya katılmadığı öğrenildi. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi şairin Meclis'teki sıra arkadaşı Balıkesir Milletvekili Hasan Basri Bey'in yardımını istedi.

ŞAİR MEHMET AKİF ERSOY YAZMAYI KABUL ETTİ

Son şiir gönderme tarihi olan 23 Aralık 1920'den sonra Milli Eğitim Bakanlığı güfteleri incelemiş ancak içlerinde İstiklal Marşı olabilecek bir eser bulamamıştı. Mehmet Akif, Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey'in kendisine yazdığı 5 Şubat 1921 tarihli davet mektubundan sonra fikrini değiştirerek Ankara'daki Taceddin Dergahı'ndaki odasında, Türk Ordusuna hitap ettiği şiiri kaleme aldı ve bakanlığa teslim etti.Şiirde, şair Kurtuluş Savaşı'nın kazanılacağına olan inancını, Türk askerinin yürekliliğine ve özverisine güvenini, Türk ulusunun bağımsızlığa, Hakk'a, yurduna ve dinine bağlılığını dile getirmiştir. Hamdul­lah Suphi Bey, Âkif'in şiirinin önce cephede asker arasında okunma­sına karar verdi. Batı Cephesi Komutanlığına gönderilen şiir, askerin beğenisini kazandı. İstiklâl Marşı, 17 Şubat 1921 tarihinde Hakimiyet-i Milliye ve Sebilürreşad gazetelerinde yayınlandı, on iki gün sonra ise Konya'da Öğüt gazetesinde yer aldı.

MECLİSTE COŞKUYLA OKUNDU

Ön elemeyi geçen yedi şiir 12 Mart 1921'de Mustafa Kemal'in başkanlığını yaptığı meclis oturumunda tartışmaya açıldı. Mehmet Âkif'in şiiri meclis kürsüsünde Hamdullah Suphi Bey tarafından okundu. Şiir okunduğunda milletvekilleri büyük bir heyacana kapıldı ve diğer şiirlerin okunmasına gerek görülmedi. Bazı mebusların itirazlarına rağmen Mehmet Akif'in şiiri coşkulu alkışlarla kabul edildi.

Mehmet Âkif, kazandığı beş yüz liralık ödülü yoksul kadın ve çocuklarına iş öğreterek yoksulluklarına son vermek için kurulan Darülmesai'ye bağışladı. Şair ayrıca, İstiklâl Marşı'nın Türk Milleti'nin eseri olduğunu beyan etmiş ve İstiklâl Marşı'nın güftesini, şiirlerini topladığı Safahat'a dahil etmemiştir.

MEHMET AKİF ERSOY KİMDİR?

Mehmet Âkif Ersoy 20 Aralık 1873'te İstanbul'un Fatih ilçesi Sarıgüzel mahallesinde  Buhara'dan Anadolu'ya geçmiş bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım'ın ve Kosova doğumlu, Fatih Camii medrese hocalarından olan Mehmet Tahir Efendi'nin oğlu olarak doğdu.  İlkokul yıllarında babasından Arapça öğrenmeye başladı.

Dil derslerine büyük ilgi duyan Mehmet Akif Ersoy Rüştiye'deki eğitimi boyunca Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızca derslerinde hep birinci oldu.

Rüştiyeyi bitirdikten sonra 1885'te dönemin gözde okullarından Mülkiye İdadisi'nekaydoldu. 1888'de okulun yüksek kısmına devam etmekte iken babasını kaybetti. Ertesi yıl büyük Fatih yangınında evlerinin yanması aileyi yoksulluğa düşürdü. Babasının öğrencisi Mustafa Sıtkı aynı arsa üzerine küçük bir ev yaparak aileyi bu eve yerleştirdi.

Mehmet Âkif öncelikle meslek sahibi olmak ve yatılı okulda okumak istediği için Mülkiye İdadisi'ni bıraktı. O yıllarda yeni açılan ve ilk sivil veteriner yüksekokulu olanZiraat ve Baytar Mektebi'ne (Tarım ve Veterinerlik Okulu) kaydoldu.

Okul yıllarında spora büyük ilgi gösteren Mehmet Akif Ersoy mahalle arkadaşı Kıyıcı Osman Pehlivan'dan güreş öğrendi.

Şiire olan ilgisi okulun son iki yılında yoğunlaştı. 6 ay içinde Kuran'ı ezberleyerek hafız oldu. 1895′te Mektep Mecmuası'nda “Kuran'a Hitab” adlı şiiri yayımlandı.

Memuriyet hayatı başladıktan sonra edebiyata olan ilgisini şiir yazarak ve edebiyat öğretmenliği yaparak sürdürdü. Resimli Gazete'de, Servet-i Fünun Dergisi'nde şiirleri ve yazıları yayımlandı. 

  1. Meşrutiyet'in büyük etkisinde kalan Âkif, arkadaşı Eşref Edip ve Ebül'ulaMardin'in çıkardığı ve ilk sayısı 27 Ağustos 1908'de yayımlanan Sırat-ı Müstakimdergisinin başyazarı oldu. Milli Mücadele'yi destekledi ve Ankara'ya gidip 1. Millet Meclisi'nde Burdur milletvekili oldu. Balkan Savaşı, Çanakkale Muharebeleri ve Kurtuluş Savaşı dönemlerinde çeşitli görevlerde bulunup, Balıkesir'e giderek 6 Şubat 1920 günü Zağnos Paşa Camii'nde çok heyecanlı bir hutbe verdi. Halkın beklenmedik ilgisi karşısında daha birçok yerde hutbe verdi, konuşmalar yaptı ve İstanbul'a döndü.

1921'de Ankara'da Taceddin Dergâhı'na yerleşen Mehmet Âkif, 500 lira ödül konularak açılan İstiklâl Marşı yarışmasına başta katılmadı. Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey'in ricası üzerine arkadaşı Hasan Basri Bey'in teşvikiyle ikna oldu. Onun orduya ithaf ettiği İstiklâl Marşı, 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hâkimiyet-i Milliye'deyayımlandı. Hamdullah Suphi Bey tarafından mecliste okunup ayakta dinlendikten sonra 12 Mart 1921 Cumartesi günü saat 17:45'te Milli Marş olarak kabul edildi. Âkif, ödül olarak verilen 500 lirayı hayır kurumuna bağışladı. 

Mehmet Akif Ersoy tüm şiirlerini 7 kitabtan oluşan "Safahat" adlı eserinde topladı  1911 yılında yazdığı birinci bölümde Osmanlı toplumunun meşrutiyet dönemini; 1912 yılında yazdığı "Süleymaniye Kürsüsünde" adlı ikinci kitapta, Osmanlı aydınlarını anlattı. 1913'de Safahat'ın üçüncü bölümü olan "Halkın Sesleri"ni ve 1914 yılında dördüncü bölüm "Fatih Kürsüsünde"yi yazdı. Ardından 1917 tarihli "Hatıralar" ve I. Dünya Savaşı hakkında görüşlerinin yer aldığı 1924 tarihli "Asım"ı yazdı. Son ve 7. bölüm olan "Gölgeler"i 1933 yılında yazdı. Şiirlerinin toplu olarak yer aldığı 7 kitaplık eserine "İstiklal Marşı"nı koymayarak bu eserini Türk Milleti'ne armağan etmişti.

Başlangıcı 1911 olan "Safahat", 1933 yılında tamamlandı. Özmer Ziya Doğrul, Mehmet Akif Ersoy'un kitaplarına almadığı şiirlerini de ekleyerek eseri, 1943 yılında tekrar yayımladı. Ardından 1987 yılında M. Ertuğrul Düzdağ, eseri önceki baskıları arasındaki farkı gösteren yeni bir basımını yaptı. "Kur'an'dan Ayet ve Hadisler" ve "Mehmet Akif Ersoy'un Makaleleri" adlı çalışmaları da ölümünden sonra yayımlandı. 

Diyanet İşleri ile Kuran'ı Türkçe'ye tercüme etmek için anlaşma imzaladı. Kendi eserlerini yazmak istediği için bu görevi başlangıçta reddeden Mehmet Âkif Ersoy bu çeviriyi yapabilecek tek kişi olarak görülüyordu.  Yoğun ısrarlar sonucu görevi kabul etmek zorunda kaldı.

Adeta inzivaya çekilerek 6-7 sene üzerinde çalıştı. Sonuçtan memnun kalmadı. Mukaveleyi fesh etti.

Kurtuluş Savaşı ve zafer sonrası uzunca bir süre Mısır'da yaşayan Milli Şâirimiz Mehmet Âkif Ersoy, 17 Haziran 1936'da tedavi için İstanbul'a döndü. 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul'da, Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nda siroz hastalığı  yüzünden vefat etti, Edirnekapı Şehitliğinde yatıyor. 

 

SON VİDEO HABER

Türk şirket, 'Yeteri kadar' sloganıyla israfa karşı savaş başlattı

Haber Ara