Dolar

32,3861

Euro

34,7683

Altın

2.395,10

Bist

10.208,65

Türkiye'nin Maldivleri Salda Gölü

Önder Güzelarslan, Timetürk için Salda Gölü hakkında bir yazı kaleme aldı.

1 Yıl Önce Güncellendi

2023-04-06 08:29:51

Türkiye'nin Maldivleri Salda Gölü

İşte Önder Güzelarslan'ın kaleme aldığı o yazı;

Ülkemizin her bir köşesinde bir tarih, kültür ve tabii güzellik yatmaktatadır. Binlerce yıldır insanlığa ev sahipliği yapan bu Anadolu toprakları hakikaten kültürel anlamda da tabii güzellikler anlamında da paha biçilme bir konumdadır. Değerini bugün belki çok fazla anlayamadığımız ülkemizin önemli bir tabii güzelliği de oluşumu milyonlarca yıl öncesine dayanan ve Türkiye'nin Maldivler'i olarak bilinen Salda Gölü'dür.

Birkaç kez ziyaret etme imkânı bulduğum ve son zamanlarda pek çok kez gündeme gelen Salda Gölü ülkemizin göller yöresi olarak bilinen Burdur ilimizin Yeşilova ilçesinin hemen kuzeybatısında ve ilçeye 4 km mesafede yer almaktadır. Yaklaşık 2 milyon yıl önce antiklinal sahasında ve kıvrım eksenlerinin alçaldığı çöküntü havzasında çevre sularının toplanmasıyla meydana gelmiş olan Salda Gölü suyunun temizliği ve turkuaz rengiyle her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Son yıllarda göl üzerinde birçok spekülatif birliğiler yayılmaya başlandı. Ciddi manada korumaya alınması gereken gölün etrafı yapılaşmaya açılacak mı? Göl yok olmaya mı terk edilecek tarzında birtakım haberler dolaştı. Salda Gölü'nün yok olması bir kenara burası çok ciddi anlamda korumaya alınmalıdır. Gölün Maldivler'e benzetilmesi bir tarafa son yıllarda göl üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda gölün suyunun içilebilir tatlı su niteliğinde olduğu ortaya koyuldu.

İmkânı olan herkesin görmesi gereken Salda Gölü, 184 metre derinliğinde dışarı akarı olmayan 44 kilometrekare alana sahip denizden 1193 metre yükseklikte Toros Dağları'nın arasında, ormanla kaplı tepeler, kayalık araziler ve küçük alüvyal ovalarla çevrili hafif tuzlu karstik bir göldür. Türkiye'nin 3. en derin, en temiz gölü konumunda olması, suyunun temizliği ve turkuaz rengiyle oluşan güzel manzarasının yanı sıra, güneybatı ve güneydoğu kıyılarında yer alan küçük kumsallar alanın rekreaktif amaçlı kullanımına imkân vermektedir.

Salda Gölü'nü diğer göllerden ayıran en önemli özelliği stromatolit oluşumlara uygun jeobiyokimyevi bir ekolojik sürece sahip olmasıdır. Bu süreç tabanda beyaz renkli hidromanyezit içerikli stromatolitler oluşmasını sağlamıştır. Gölün arka kısmında kalan orman örtüsü keklik, tavşan, tilki, yaban domuzu, göl ise yaban ördeklerine ev sahipliği yapmaktadır. Gölün içerisinde görülmeye değer yedi beyaz ada sular çekildiğinde ortaya çıkmaktadır.

Salda Gölü ve çevresinde sulak alan, dere, kumul, ibreli (iğne yapraklı) orman, ağaçlık, dağ bozkırı, kayalık, tarım gibi habitatlar mevcuttur. Salda Gölü'nün çevresindeki ibreli orman habitatları doğu bölümü hariç gölün bütün çevresinde olup kızılçam, karaçam, boylu ardıçlar, saf ve karışık ormanlar ile yer yer seyrek ormanlardan oluşmaktadır. Gölün havzasında 81 familyaya ait 20'si endemik 301 sucul ve karasal bitki türü olduğu belirlenmiştir. Ayrıca sonbahar ve kış dönemlerinde su kuşları için önemli bir duraklama ve yaşam alanı vazifesi gören Salda Gölü farklı birçok su kuşuna ev sahipliği yapmaktadır. 8 adet iç su balığı, 5 adet iki yaşamlı, 27 adet sürüngen, 69 adet kuş, 5 adet memeli olmak üzere toplam 114 omurgalı canlı türünün göl çevresinde yaşadığı tespit edilmiştir. Alandaki 69 kuş türünden 54'ü yerli ve/veya yaz göçmeni diğer 15'i ise kış göçmenidir.

Gölün havzasında bulunan kuş türleri arasında Alcedo atthis (Yalıçapkını) türü, Phalarocorax aristotelis (Tepeli karabatak), Ardea purpurea (Erguvani balıkçıl), Ardea alba (Büyük ak balıkçıl), Falco tinnunculus (Kerkenez), Athene noctua (Kukumav), Phoenicurus ochruros (Kara kızılkuyruk), Oriolus oriolus (Sarıasma), Sylvia atricapilla (Karabaş ötleğen), Ficedula albicollis (Halkalı sinekkapan) ve Sylvia communis (Akgerdanlıötleğen) bulunmaktadır.

Salda Gölü'nün suyunun terkibindeki magnezyum, soda ve kil nedeniyle bazı cilt hastalıklarının tedavisinde faydalı olduğu tespit edilmiştir. Göl 1989 yılından bu yana birinci derece sit alanı kapsamında koruma altındadır. Göl üzerinde yerli ve yabancı birçok bilim adamı incelemelerde bulunmuştur. Bunlardan biri de İskoçya'nın Glasgow Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mike Russel'dir. Russel yaptığı araştırmada dünya üzerinde Mars'ın yüzey özelliklerini taşıyan iki yer olduğunu, bunlardan birisinin de Salda Gölü olduğunu ifade etmiştir. Gölün içerisindeki magnezyum yüklü beyaz kayaların Mars'ta da bulunduğunu söylemiştir.

Burdur Valiliği İl Özel İdaresi tarafından korunup gözetilen Salda Gölü çevresinde şimdilik yapılaşma olmaması sevindirici. Yaz aylarında oldukça fala ziyaretçisi olan Salda Gölü'nü Mayıs veya Eylül ayında ziyaret etmek daha doğru bir zaman. Gölün çevresinde bulunan bungalov evlerinde konaklayabileceğiniz gibi eğer seviyorsanız çadır da kurarak konaklama yapabilirsiniz. Yine şehir merkezindeki otellerde de konaklama yapabilirsiniz.

Güncel stromatolit oluşumların Dünya'da az bulunan bir örneğini sergileyen ve bu yönüyle ekolojik benzersizlik özelliklere sahip Salda Gölü siz ziyaretçilerini beklemektedir.

Haber Ara