Anlamını bildiğimiz ancak açıklamaya çalışırken epey zorlandığımız pek çok kelime olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin cümle içerisinde kullanılan kelimeleri içerisinde bulundukları bağlam ve anlamdan bağımsız bir halde ele aldığımızı varsayarsak o kelimeyi mantık çerçevesinde açıklamak ve karşı tarafa doğru bir şekilde aktarabilmek kısmen zor bir durum olabiliyor. Tam da bu kelimelerden biri olan “doktrin” kelimesi, bireylerin anlatmakta güçlük çektiği kelimelerden biri olarak kabul edilebilir. İnternet üzerinde sıklıkla doktrin kelimesinin ne olduğuna dair araştırmalara rastlandığı da reddedilemez bir gerçektir. Peki doğal konuşma esnasında kullanabildiğimiz bu kelimeyi, bağlamından bağımsız bir şekilde ele alırken zorlanmamızın sebebi nedir? Çok büyük olasılıkla, doktrin kelimesini daha sık cümle içerisinde duydugumuzdan birlikte bağdaştırdığımız anlam bütünüyle kullanmaya meyilli olmamız bunun bir sebebi olabilir. Tam da bu sebeple bu kelimeyi yalın bir şekilde anlatmak bireyleri zorlayan bir durum olmaktadır. Peki doktrin kelimesinin sözlük anlamı nedir? Doktrin örnekleri nelerdir? İşte tüm bu merak edilen detayları bu yazıda sizler için derledik.
Doktrinin sözlük anlamı nedir?
Doktrin kelimesinin anlamını bilen ve konuşma arasında doktrin kelimesini kullanan insanlar kadar bu kelimeden habersiz, ne olduğunu bilmeyen hatta hiç duymamış pek çok insan bulmak da oldukça doğaldır. Bu yüzden de ilk defa duydukları bu kelimenin anlamını merak eden birçok insanla karşılaşabiliriz.
Tahmin edersiniz ki, doktrin kelimesinin kökenleri Türkçe'ye ait değildir. Tam da bu yüzden olacak ki, halk arasında pek de kullanılmayan bir kelime olarak karşımıza çıkmaktadır. Dilimize Latince'den giren bu kelimenin orijinali ‘doctrine' olarak yazılmaktadır. Kullanım tarihi Antik Roma'ya dayanan bu kelime, o zamandan bu yana pek çok düşünürün diline pelesenk olmuş; hatta felsefelerini bu doğrultuda şekillendiren birçok düşünür bulmak da oldukça mümkündür. Bu düşünürlerin başında Lucius Annaeus Seneca gelirken, Marcus Aurelius, Caesar Octavianus gibi isimlerde bu noktada takip eden isimler olarak kabul edilmiştir. Latince'den dilimize geçen bu kelimenin karşılığı ‘öğreti' olarak bilinmektedir. Kısacası, yalın olarak doktrin kelimesini açıklamamız beklendiğinde bunun karşılığında ‘öğreti' kelimesini söylememiz en doğru tanımlama şekli olacaktır. Yalnız belirtmemiz gerekir ki, bu kelime uzun yıllardır Türk toplumu arasında kullanılan, benimsenen bir kelime haline gelmiştir.
Daha detaylı bir tanım yapmamız gerekirse, doktrinin spesifik ilkeleri baz alan sistemli bir düşünme metodu olduğunu söyleyebiliriz. Bu noktada, bir kavramın başta söylediğimiz ‘öğreti' karşılığının altını doldurması için birden çok niteliği de içerisinde barındırması gerekir. Tabii, sizlerin de aklına gelebileceği gibi, bu unsurlar arasında en önemli olan, eksikliği belli başlı etik sorunlara yol açabilen orijinallik ilkesidir. Kısacası, öne sürülen kavramların daha öncesinde ortaya çıkmamış veya belirli bir modelleme yapılmamış gerekmesi oldukça önemlidir.
Bu noktada belirtilmelidir ki, doktrin kelimesine ilk kez ahlak felsefesi alanında karşılaşılmıştır. Daha sonrasında diğer felsefe başlıklarını da kapsayacak bir sistematikleşme görsek dahi, kelimenin doğası gereği ilk kullanımının ahlak felsefesinde olması şaşırtıcı bir durum değildir. Buradan kasıt ise, doktrin kelimesinin Latince'de herhangi birinin baskı ve etkisi altında kalmadan özgürce düşünebilmek anlamına gelen ‘doceo' kelimesinden türetilmiş olmasıdır.
Doktrin örnekleri nelerdir?
Doktrin kelimesi mantıken bakıldığında her ne kadar doğrudan felsefe alanıyla bağdaştırılmış olsa dahi, felsefe dışında da birçok alanda çeşitli doktrinler olduğunu söyleyebiliriz. Bu doktrinlere örnek olarak ise dini, siyasi ve askeri doktrinler verilebilir. Siyasi doktrine verilebilecek en iyi örnek Machiavelli tarafından kaleme alınan Hükümdar adlı eserdir. Bu eseri ilk siyasi doktrin olarak kabul etmek mümkündür. Zaten kitabın ana hatlarını, bir hükümdarın sahip olması gereken karakteristikler üzerinden oluşturulmuş politik bir söylem oluşturur. Kısacası, felsefe alanını bir kenara koyarsak, sosyolojik, hukuki ve politik alanlarda da pek çok doktrin bulmak gayet mümkündür.